The game's over tradutor Turco
352 parallel translation
They win the shirts off our backs and now they want to give them back. Because the game is over.
Sırtımızdaki gömleği aldılar, şimdi de oyun bittiği için onu geri vermek istiyorlar.
"Play has been resumed and the crowd of about 50,000 people have discarded their macs and umbrellas and settled down to enjoy the game which to people all over the world more truly represents all that's English than anything else."
Yağmur durdu. " " Oyun yeniden başladı ve yaklaşık 50.000 kişilik kalabalık yağmurluklarını ve şemsiyelerini kaldırıp, kendilerini, bütün dünyanın İngiltere ile özdeşleştirdiği bu güzel oyunun zevkine verdiler. "
No, we were just going over the scout's report for the Holy Cross game.
Bizde tam Holy Cross maçının gözlemci raporlarını inceliyorduk.
When he got up from the game and moved over to the roulette... somebody whispered, "There goes the famous Gregory Arkadin."
Oyundan kalkıp rulete yöneldi... o sırada biri seslendi, "İşte karşınızda meşhur Gregory Arkadin."
As far as I'm concerned, the whole game's over.
Benim tek ilgilendiğim bu oyunun sona ermesi.
- The game's over.
- Oyun bitti.
Darling, the game's over.
Sevgilim, oyun bitti.
The game's over, pal.
oyun bitti dostum.
- What do you mean, the game's over?
- Oyun bitti de ne demek?
The game's over.
Oh, oyun bitti.
Technically speaking, we can't talk about advantages. The game's over.
Teknik olarak artık avantajlardan konuşamayız.
The game's not over yet.
Oyun henüz bitmedi.
The ball game's over.
Oyun bitti.
All right, fellas, the game's over.
Pekala, oyun bitti.
The game's over, Andrew.
Oyun bitti Andrew.
So before the streets start emptying in chelsea tonight Let's go straight over to our popular prejudiced panel game And invite you once again to "shoot the poof"!
Chelsea'de caddeler boşalmadan önce meşhur önyargılı panel oyununa geçelim ve sizleri bir kez daha İbneyi Vurun'a davet edelim.
The game's over.
Oyun bitti.
It's the tightest game we got, and it's not all over the papers yet.
En sıkı oyunumuz, ve henüz gazetelerde yayınlanmadı.
Well, check with me when it's over. I'll be in the game room.
Savaş bitince haber verin.
If this nitro ain't in town by Friday, the game's over. - Hawk,
Hawk dinamitler cumaya kadar şehirde olmazsa herşey biter.
let's go over to your place, ok? i'm tired. Let's just watch the game here.
- Senin neyin var?
It's fair and it's gone! Right. The game's over and my baby's comin'home.
Maç bitti, bebeğim artık evine dönüyor!
The game's over.
Tamam, yeterince oynadık.
The game's not over.
- Oyun daha bitmedi.
Rats pick up on the human smell, and that's it, game over.
Sıçanlar insan kokusunu alırlar ve yaptığın hiçbir işe yaramaz.
All right, the game's over.
Pekala, oyun bitti.
The game's never over.
Oyun asla bitmez.
One big game that's being played all over the world?
Bütün dünya üzerinde oynanan büyük bir oyun mu?
Come on, the game's almost over.
Maç birazdan bitecek.
The game's over.
Oyun sona erdi.
From there they have a view over the plain... and the cattle and game on it. "
Oradan ovayı ve üzerindeki... sığırları ve avlarını görebiliyorlar. "
The game's not over yet!
Oyun daha sona ermedi!
the mighty Bears of South Bend Central, with an enrolment of 2800. Already calling this the game of the century, newspeople from all over the Middle West are here to witness Hoosierland's version of the Cinderella story.
Bunu, asrın oyunu olarak görüyoruz bütün herkes, Hoosierland'ın Sindrella adlı peri masalına benzeyen oyunu izleyecek.
The game's not over.
Oyun bitmedi.
Well, he's probably got about five guys over at his house to watch the game.
Muhtemelen evinde maçı izleyen 5 adam vardır.
He's over at Telly's Bar having a beer, watching the game on the big screen, lying about how many shoes he's sold.
Telly'nin Barı'na gitti. Bira içip, dev ekranda maç izleyip ne kadar çok ayakkabı sattığı yalanını anlatıyordur.
Contestant comes out and says, "I win $ 10,000," you shrug, I come out and pay him, the game's over.
Yarışmacılar gelip "Ben $ 10,000 kazandım" derler sen omzunu silkersin, ben gelir parayı öderim oyun biter.
The game zone is divided into 400 square blocks... left over from the big quake of'97.
Yarışma bölgesi, 400 kilometre karelik bir alana ayrılmış durumda. Burası 97'deki büyük depremden arta kalan bir bölge.
The game's over!
Oyun bitti!
Old men, been through the Great War together, fighting over a children's game!
Dünya savaşında birlikte savaşmış koca adamlar bir çocuk oyunu için kavga ediyorlar!
The game's over for tonight.
Oyun bu gecelik sona erdi.
All right Billy, the game's over.
Pekala Billy, oyun bitti.
" It's all over for the secrets game.
" Sırlar oyunu burada sona erdi.
The game's almost over.
Maç bitmek üzere.
The game's over.
O halde oyun bitti.
Nicely played, MacLeod, but the game's not over yet.
Güzel oyundu, MacLeod. Ama oyun daha bitmedi.
- Game's not over till he takes the king.
- Şahı alana kadar oyun bitmez.
Knocks the shit out of the yellow ball, the red ball, right? And the game's over when the white ball drives the black ball completely off the table.
Sari topu ve kirmizi topu oyun disi birakiyor ve oyun ancak beyaz topun siyah topu masa disina atmasiyla bitiyor.
Qualen, the game's over.
Qualen, oyun bitti.
Well, gentlemen, the game is over.
Oyun buraya kadarmış.
Well, the game's not over yet, Josh.
Ama, oyun daha bitmedi, Josh.
game's over 73
over 4462
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
over 4462
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
overkill 28
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451