They're here now tradutor Turco
485 parallel translation
Now, the prep and, uh, cooking stations are... They're gonna go here, here, there.
Hazırlama ve pişirme üniteleri burada, orada ve şurada.
Now that we're gonna be friends, they'll probably bring their families over here to beg.
Onlarla dost olduk bizden bir şeyler istemek için muhtemelen ailelerini getirecekler.
We asked for them here, now we don't want them. They're to git.
İkinci olarak o ve adamları vadiyi terkedecekler
They got a warrant and they're headed here now.
Yetkileri var ve geliyorlar.
Now that they're bosses, here comes their first expense : Salt for the anchovies.
Şimdi hamsileri muhafaza etmek için tuza ihtiyaçları vardı.
The boss gave them the farmstead for a few months but they have to move out now we're here.
Patron birkaç aylığına onlara çiftliği vermişti fakat artık çıkmak zorundalar, şimdi biz buradayız.
They're here now.
Şimdi buradalar.
They swung South here, now I know where they're headed.
Güneye doğru gitmişler. Şimdi nereye gittiklerini biliyorum.
I don't know what they want with you... but it doesn't matter now... because... you're not here anymore.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
Now I'm not here complainin'about 20 of your brave men who beat three of my boys till they couldn't stand. Maybe they had it comin'. Anyways, they're full growed and can take their licking's.
Buraya üç oğlumu ayakta duramayacak hale gelinceye kadar döven 20 cesur adamını şikayet etmek için gelmedim.
We have to act now while they're here.
Onlar buradayken ne yapacaksak yapalım.
They're saying he'll be here any moment now.
Her an gelebilir diyorlar.
Now they're here and soon they'll be there and then bang!
Şimdi burada, yarın şurada olacak, ertesi gün de... hop.
Now, while they're busy, I want you to nip back into the ship, find my walking stick and bring it straight back here.
Şimdi hazır onlar meşgulken, Gemiye geri dönmek ve, bastonumu bulup buraya getirmek istiyorum.
I'd just like to add, those who didn't come don't know what they're missing and now to the order of the day, that everyone here has anxiously been waiting for :
Şunu da eklemek istiyorum, bugün buraya gelmeyenler ne kaçırdıklarını bilmiyorlar. Şimdi de sırada herkesin sabırsızlıkla beklediği şey var :
So now they're all here.
Demek hepsi burada.
Now, Mr. Vanderberg and his men are here, and they're pretty ugly.
Bay Vanderberg'in adamları burada. Çirkin davranıyorlar.
I believe they're here now.
Şu an burada olduklarına inanıyorum.
They know we're in here now.
Burada olduğumuzu biliyorlar.
They're debating now in headquarters whether we should transfer forces from here to the Litovsky Peninsula.
Onlar genel merkezde Litovski Yarımadası'na.. güçlerinin sevkedilmesine gerek olmadığını tartışıyor.
Now that we're comfortable, the first order of business... is to find out exactly who everybody is and what they're doing here.
Artık rahatladığımıza göre, yapılacak ilk iş... kimin kim olduğunu ve burada ne aradığını öğrenmek.
Now they're here.
Şimdi buradalar.
Now that Riderra gold robbery they're talking about here... if them U.S. Marshals would take any advice... they'd look for that there shoemaker down in Mexico.
Şu bahsettikleri Riderra altın hırsızlığı var ya... A.B.D. Ordusu beni dinlese... o kunduracıyı Meksika'da arıyor olurlardı.
Now, the batteries are in here. They're included in the price.
Pilleri içinde, ve fiyata dahildir.
Now they're already here.
Burada olmalarının nedeni bu.
Copperhead is here! Now they're for it
Bakırbaş geldi, papazı buldular.
- They're on their way here right now.
- Şu anda yoldalar.
I remember years ago I saw Quo Vadis here and now they're playing this crap.
Eskiden burada Quo Vadis'i izlemiştim. Şimdi bu pis filmi gösteriyorlar.
- They're here now!
- Geldiler!
And now they're telling me I'm crazy over here... because I don't sit there like a goddamn vegetable.
Şimdi kalkmışlar bana delisin diyorlar. Neymiş efendim, lanet bir bitki gibi yerimde durmuyormuşum.
Everybody knows they're fighting up here now.
Herk es savaştıklarını biliyor.
They bombed Pearl Harbor, and now they're going to come here.
Pearl Harbor'u bombaladılar.
They bombed Pearl Harbor, now they're gonna come here.
Pearl Harbor'u bombaladılar. Şimdi de buraya gelecekler.
They bombed Pearl Harbor, now they're gonna come here!
Pearl Harbor'u bombaladılar! Şimdi de buraya gelecekler!
The rest of your crew, they're on their way down here right now?
Ekibinizin geri kalanı da geliyor değil mi?
If they're a little ahead of us we who are already exploring the solar system then they should be here by now.
Bizden biraz ileri bir teknolojik uygarlık varsa,... bizim Güneş Sistemi'mizi keşfe çıktılarsa,... şimdiye kadar burada olmalıydılar.
Who, on top of that, is a kind of butcher... who's committing a kind of familial murder... because when he comes out of that room, he psychically kills us... by taking us into a dream world... where we become confused and frightened...'cause the moment before, we saw somebody who already looked dead... and now here comes a specialist who tells us they're in wonderful shape.
Bunun yanı sıra, bütün bir aileyi katleden bir cani de çünkü o odadan çıktığı zaman bizi, kafamızın karıştığı ve korktuğumuz bu rüyalar âlemine çekerek ruhen bizi öldürdü çünkü ondan biraz önce, ölmek üzere olan birisini görmüştük ve şimdi karşımızda, aslında mükemmel durumda olduğunu söyleyen bir uzman vardı.
They're here now!
Artık geldiler!
They're here right now and you don't even know who they are.
Şu anda buradalar ve siz onların kim olduğunu bile bilmiyorsunuz.
They came here 25 years ago today, and now they're leaving.
25 yıl önce buraya bugün geldiler. Ve şimdi ayrılıyorlar.
Now, listen, they're here.
Şimdi, dinle, onlar burada.
They're not here right now.
Şu sırada burada değiller.
Here, they're coming now.
İşte, geliyorlar.
They`re here now.
şimdi de burdalar.
They're all around here now.
Her yanımızı sardılar.
- But they're here now.
- Ama şimdi buradalar.
Now, they're planning on hitting this truck between here and Riverside.
Aracı burayla Riverside arasında bir yerde vuracaklar.
They're here now.
Şu an buradalar.
Now they're over here.
Bu taraftalar!
I showed up on set and they're like here's your little bikini, now go out and molest Ryan oh lets get the hose, soak Mischa and put her in a trash can
Sonra da çöp kutusuna atalım. - Mischa'yı çöp kutusuna attım. Görülmemiş kareler...
They're liable to be arriving here any minute now... in pickup trucks.
- Bunun hesabını sormazlar mı bizden? - Elbette sorarlar.
they're here 1043
they're here somewhere 19
they're here for you 16
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
they're here somewhere 19
they're here for you 16
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now listen up 51
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now listen up 51