To help me tradutor Turco
17,928 parallel translation
To help me give him the support he needs.
İhtiyacı olan desteği vermem için bana yardım et.
You have to help me!
Bana yardım etmek zorundasınız!
Nobody who's gonna be able to help me get back home.
Geri dönmem için bana yardım edebilecek kimse yok.
I just need someone to help me!
Birinin bana yardım etmesine ihtiyacım var.
He were just trying to help me and me mam.
Bana ve anneme yardım ediyordu.
There was something I wanted you to help me with.
Yardım etmeni istediğim bir konu vardı.
But you helped me. You wanted to help me.
Ama bana yardım ettin, bana yardım etmek istedin.
I don't know, but I need you to help me find her.
- Bilmiyorum, - ama onu bulmama yardım etmelisin.
Look, I just need you to help me get Rachel back.
Rachel'ı tekrar kazanmak için bana yardım etmen lazım.
I just need you to help me get Rachel back.
Rachel'ı yeniden kazanmama yardım etsen yeter.
Perhaps you are the guy ruthless enough to help me invade all seven realms.
Belki de yedi krallığı fethememe yardım edecek kadar gaddarsındır.
You're going to help me create a very special spell, one that no sorcerer has yet to achieve... a time-travel spell.
Çok özel bir büyüyü yaratmamda bana yardımcı olacaksın henüz hiçbir büyücünün başaramadığı bir büyü. Zaman yolculuğu büyüsü.
I'm just... I need someone to help me.
Sadece bana yardım etmesi için birine ihtiyacım var.
I need you to help me prove that I'm innocent.
Benim masum olduğumu kanıtlamanı istiyorum.
That's why you have to help me find who the real leak is.
O yüzden asıl köstebeğin kim olduğunu bulmamda yardım etmen lazım.
You got to help me.
Yardım et.
Part of the reason was because there's nobody to help me.
Bunun bir sebebi de bana yardım edecek kimsenin olmamasıydı.
You're my assistant, you've got to assist me. You've got to help me do it.
Benim yardımcımsın, yardım etmelisin.
My friend Shawn used to help me out until he... until he died.
Arkadaşım Shawn bana yardım ederdi. Ölene kadar.
More specifically, I'd like you to help me apprehend the person responsible.
Özellikle bundan sorumlu kişiyi yakalamama yardım etmeni istiyorum.
I want you to help me live.
Seninle hayata tutunmak istiyorum.
Hey, you know what, you don't have to stick around and help me clean up.
Hey, burada temizlikte yardım etmek zorunda değilsin.
Emily asked me to help out, so, uh... I'm helping out.
Emily yardım etmemi istedi ben de yardım ediyorum işte.
No! - Doesn't look like help to me.
- Pek yardım ediyorsun gibi görünmüyor.
And now that the people don't want me to help them,
Ama şimdi insanlar yardım etmemi istemiyorlar.
- You must help me to evade the gallows.
- İdam edilmemem için yardım etmelisin.
Because you couldn't trust me to help?
Sebebi yardım için bana güvenemediğin için mi?
Hey, friends come to me for help.
Arkadaşlarım yardım etmem için bana geliyorlar.
They were all tortured souls who came to me for help.
Hepsi bana işkence gören ruhlarla, yardım dilemeye geldiler.
- So you come to me for help, huh?
- Yani yardım için bana geldin.
Mam is taking a hiding in there, so you're to tell me so I can help her.
Neredeyse annemi dövecekler, bana söyle ki ona yardım edebileyim.
Now you're gonna help me tie these to something secure, or... The usual.
Şimdi ya bunları sağlam bir yerlere bağlamama yardım edersin ya da her zamanki tarife.
It occurs to me that... with my help you could make an excellent governor.
Bence benim yardımımla harika bir vali olursun.
I... need you to stay here and help me with the canning.
Ben... Şunları konserve yapmak için sana ihtiyacım var.
But, Ma, you never asked me to help you before.
Ama anne, daha önce hiç yardım etmemi istememiştin.
You know, actually, uh, I was hoping that you could help me retrace your family's steps from the orphanage to the hotel last night.
Aslında dün gece yetimhaneden otele gelişinizi birlikte yeniden gözden geçirmek istiyordum.
He's of no help to me.
Tam bir umutsuz vaka.
Does it help for me to mention this isn't really you?
Bunun gerçek sen olmadığını söylememin bir faydası olur mu?
Tell you what... you keep your ears open, and if you can help me, I will talk to Marco.
Bak ne diyeceğim sen kulağını dört aç eğer bana yardımcı olursan ben de Marco'yla konuşurum.
Boy, who would've thought when you asked me to move in and help take care of your mom, I'd still be here two years later?
Ah be, taşınıp annenle ilgilenmemi istediğinde iki sene burada kalacağım kimin aklına gelirdi?
Because in the process, they help me, they teach me a lot more about myself and how I was at that age, and I guess I really start to understand a lot more.
Kendimle ve o yaştaki halimle ilgili çok daha fazla şey öğreniyorum. Anlayış becerimin çok arttığına inanıyorum.
I was trying to get a video, but all I got was audio here, so I was wondering if maybe you could help me out with it.
Görüntü almaya çalıştım ama, sanırım sadece sesi alabildim. Belki bana bu konuda yardım edebilirsin.
I also know that you allowed me to believe Elena was dead so I'd help you kill Rayna, who's already escaped your custody once.
Ayrıca Rayna'yı öldürmene yardım etmem için Elena'nın öldüğüne inanmama izin verdiğini de biliyorum. Ki elinden bir kere kaçtı bile.
I'm just trying to help you. Help me?
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
And you want to send me inside even after I agreed to help you?
Ve sana yardım etmeyi kabul etmeme rağmen beni yine de içeri tıkmak istiyorsun.
Prove to me you aren't the leak, or give me something that can help me figure out who is.
Köstebeğin sen olmadığını kanıtla, ya da en azından kim olduğunu bulmamda yardım et.
You help me to prove to the people I work for that you can be trusted.
Çalıştığım insanlara senin güvenilebilir biri olduğunu kanıtlamama yardım et.
Help me drag him to the car.
- Yardım et de şunu arabaya götürelim.
Randall picked me, of all the humans on Earth, to help him with his cause, to do what's good, and right.
Randall dünyadaki o kadar insanın içinden... ona amacında yardım etmem için iyi ve doğru olanı yapmak için beni seçti.
I have nothing to hide, and so help me if that Guano takes another crack at my personal life.
Saklayacak bir şeyim yok ve eğer o Guano bir daha özel hayatıma karışırsa sonucuna katlanır.
They do however, help me enter the mind of whoever might have wanted to murder my father.
Her şeye rağmen babamı öldürmeye çalışanların zihnine girmeme yardım edecekler.
to help 59
to help you 75
to help people 28
to help us 16
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
help me out here 204
to help you 75
to help people 28
to help us 16
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
help me out here 204
help me here 41
help me now 22
help me find him 18
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
help me now 22
help me find him 18
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499