To kill me tradutor Turco
12,897 parallel translation
- and they're trying to kill me.
-... ve beni öldürmeye çalışıyorlar.
Are you going to kill me?
Sen mi beni öldüreceksin?
Baines is trying to kill me.
Baines beni öldürmeye çalışıyor.
He killed her and then he tried to kill me and I, uh...
Onu öldürdü ve sonra beni öldürmeye çalıştı, ben de...
To stop me, you're gonna have to kill me.
Beni durdurmak için cesedimi çiğnemen gerek.
And now you're here to kill me. Is that it?
Sen de şimdi beni öldürmek için buraya geldin, bu mudur?
Hey! Hey, you want to kill me, kill me!
Beni öldürmek istiyorsanız öldürün!
There's someone coming here to kill me...
Biri beni öldürmeye geliyor. Hydra.
Why did you seek to kill me?
Neden beni öldürmek istiyorsun?
And it makes sense for him to kill me as a show of power to the others.
Diğerlerine gücünü göstermek için beni öldürmesi mantıklı.
If Brutus had wanted to kill me, he would have.
- Evet. Brutus beni öldürmek isteseydi, öldürürdü.
Rich, someone tried to kill me over this, tried to chop my bloody arm off.
Rich, birisin beni bunun için öldürmeye çalıştı kolumu kesmeye çalıştı lan.
- He tried to kill me.
- Beni öldürmeye çalıştı.
Well, I'm sorry but he didn't manage to kill me or Olsen.
Üzgünüm ama beni veya Olsen'ı öldürmeyi beceremedi.
And then you and your time-traveling friends tried to kill me.
Sonrasında da zaman yolcusu arkadaşlarınla beni öldürmeye çalışmıştınız.
You want to kill me again?
- Yine beni öldürmek mi istiyorsun?
They're sending assassins to kill me.
Beni öldürmek için suikastçılar gönderiyorlar.
You thought that I saw you change so you were going to kill me?
Dönüşürken gördüğümü düşündün, bu yüzden mi beni öldürecektin?
No one knows, I swear, you don't have to kill me.
Kimse bilmiyor, yemin ederim ; beni öldürmek zorunda değilsiniz.
He just tried to kill me, I want to know who he is.
Beni öldürmeye çalıştı, kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
And since I know you're not going to try to kill me until there's a full moon, get out of my way.
Dolunaya kadar beni öldürmeye çalışmayacağını bildiğim için önümden çekilsen iyi olur.
You know how my mother wants to kill me?
Annemin beni ne kadar çok öldürmek istediğini biliyorsun.
The Desert Wolf who is trying to kill me, has a gun.
Beni öldürmek isteyen Çöl Kurdu'nun silahı var.
Which means you've come to kill me.
Bu demek oluyor ki, beni öldürmeye geldin.
You found it, which means you've come to kill me.
Ne olduğunu buldun, yani beni öldürmeye geldin.
They were willing to kill me to get it back.
Geri almak için beni öldürmeye çalışıyorlardı.
I know you want to kill me.
- Beni öldürmek istediğini biliyorum.
He tried to kill me with his magic death touch thingie, but it didn't work on me.
Beni o büyülü ölüm şeysiyle öldürmeye kalkıştı ama bende işe yaramadı.
I wasn't gonna wait around for them to kill me.
Beni öldürmeleri için bekleyecek değildim.
Before you kill me... I want to tell you something.
Beni öldürmeden önce sana bir şey söyleyeceğim.
He tried to kill Gregory, then me.
Önce Gregory'yi, sonra beni öldürmeye çalıştı.
You want me to help you kill Lily? Yes.
- Lily'yi öldürmene yardım etmemi mi istiyorsun?
That despised half-caste boy I knew, crying himself to sleep. That shunned little wog who had not a friend in the world aside from me. He could kill.
Benim tanıdığım, geceleri ağlayarak uyuyan o hakir görülmüş melez çocuk hayatta benden başka arkadaşı olmayan o dışlanmış küçük göçmen adam öldürebilirdi.
You told me not to kill him.
- Onu öldürmememi konuşmuştuk.
- You got to get me - out of here before they come and kill me.
Onlar gelip öldürmeden önce beni buradan götürmelisiniz.
You're telling me to kill a boy?
Bir çocuğu öldürmemi mi söylüyorsun?
The Lazarus Pit brought me back, but it left me with his need to kill.
Lazarus Çukuru beni geri getirdi ama beni öldürme içgüdüsüyle bıraktı.
The Lazarus Pit brought me back, but it left me with this need to kill.
Lazarus Çukuru beni geri getirdi ama beni öldürme içgüdüsüyle bıraktı.
Do they really have to look me in the eye when they kill me?
Beni öldürecekleri zaman, gerçekten de gözlerime bakmaları mı gerekiyor?
He's going to try and kill Harry, force me to give it to him.
Harry'yi öldürmeye çalışacak ve ona bileziği vermem için beni zorlayacak.
You want me to kill Stein?
Stein'ı öldürmemi mi istiyorsun?
He's not just asking me to kill.
Benden sadece öldürmemi istemiyor.
Trust me, honey, when you kill your husband with a cleaver and then stand trial for it in New York City, you know what it is to be alone.
İnan bana tatlım, kocanı satırla öldürüp bunun için New York City mahkemelerinde yargılanınca yalnız kalmanın ne demek olduğunu anlıyorsun.
Did you really almost kill Scott to save me?
Beni kurtarmak için Scott'ı öldürmeye çalıştığın doğru mu?
Yeah, now you're with Theo who told me to kill him.
Şimdi sen de bana onu öldürmemi söyleyen Theo'ylasın.
You mean how you're hanging out with a total psycho that tried to get me to kill Scott and then did it himself?
Bana Scott'ı öldürtmeye çalışan sonrasında da bunu kendi deneyen bir psikopatla takılmandan mı bahsediyorsun?
You tell me how many people I'm gonna have to kill tonight.
Bu akşam kaç kişiyi öldürmek zorunda kalacağımı sen söyle.
Melissa tried to turn me into road kill last night.
Zaten öyleyiz! Melissa dün gece beni ezmeye çalıştı.
Why would you save me only to kill my brother?
Neden kardeşimi öldürüp beni kurtarıyorsun?
To end this, you must kill me.
Bunu bitirmek için beni öldürmelisin.
If it's a pedophile for me to kill, Malcolm's already been pitching that one hard.
Eğer öldürmemi istediğin bir pedofil varsa Malcolm zaten o konuda zorluyor beni.
to kill a mockingbird 18
to kill her 17
to kill him 33
to kill you 42
to kill 63
kill me now 82
kill me 880
mexico 335
metro 61
merci 624
to kill her 17
to kill him 33
to kill you 42
to kill 63
kill me now 82
kill me 880
mexico 335
metro 61
merci 624