Tried to tradutor Turco
40,072 parallel translation
We tried to resolve it.
Sorunu çözmeyi denedik.
A concerned citizen tried to catch some of their license plates on camera.
İlgili bir vatandaş yakalamaya çalıştı Onların plakalarından bazıları kamera üzerinde.
Now, whatever you saw at that carnival scared you enough that you tried to warn me not to come after you.
Karnavalda gördüğünüz bir şey sizi öylesine korkuttu ki gelmemem için beni uyarmaya çalıştınız.
I tried to get you a good present, I couldn't find anything, so I'm just gonna give you cash.
Sana iyi bir hediye almaya çalıştım ama bir şey bulamadım bu yüzden nakit vereceğim.
Last time, a Librarian tried to wreck our ceremony, too.
Geçen sefer de bir Kütüphaneci törenimizi bölmeye çalışmıştı.
You think they tried to frame SBK?
Sizce SBK'yı vurmaya çalıştıklarını mı düşünüyorsunuz?
I admit that I was carjacked two years ago and that I tried to shoot the guy.
İtiraf ediyorum, iki yıl önce arabayla çakıldım. Ve adamı vurmaya çalıştım.
She tried to throw you a lifeline and tell you what your mother was doing.
Sana bir hayat çizgisi atmaya çalıştı Ve annenin ne yaptığını anlat.
She had to know what she was risking, but she tried to save you anyway and you killed her for it.
Ne riski olduğunu bilmek zorunda kaldı. Ama yine de seni kurtarmaya çalıştı ve sen bunun için onu öldürdün.
From the beginning, they acted as if nothing had happened and tried to deceive everyone.
En başından beri bir şey olmamış gibi davranıp herkesi kandırmaya çalıştılar.
I know that, as an actor, all I tried to give them is something true, is something from my heart.
Oyuncu olarak, onlara gercek bir sey vermeye calistigimi biliyorlar, kalbimden gelen bir seyi.
The expensive things in the room tried to tempt me many times but I never once fell prey to their temptations!
Odadaki tüm pahalı şeyler bana göz kırpıyordu ama kendimi onlara kaptırmadım.
A huge troll bird, like a jetliner with claws, just tried to kill me!
Pençeleri olan jet uçağı gibi büyük bir Trol kuş beni öldürmeye çalıştı.
I tried to slow them down as much as I could, boss man, but they found the fetch.
Onları elimden geldiğince yavaşlatmaya çalıştım patron. Ama Dönüştürücü'yü buldular.
We tried to open the bridge, but, apparently, it needs you to do it.
Köprüyü açmaya çalıştık ama görünüşe göre bunu yapmak için sana ihtiyaç var.
Outsider tried to sneak into camp last night.
Dün gece kampa girmeye çalışan yabancılar.
Jim, she tried to kill me! - Stop!
- Jim, beni öldürmeye çalıştı!
- He tried to release Gunmar!
- Ama Gunmar'ı serbest bırakmaya çalıştı!
Anyway, then I tried to hold the sword. However, I couldn't touch it although I could see it.
Her neyse, kılıcı tutmaya çalışsam da ne var ki o şeyi görmeme rağmen bir türlü çekip çıkaramadım.
Do you know how much I tried to find you?
Seni ne kadar aradım biliyor musun?
I know that, as an actor, all I tried to give them is something true, is something from my heart.
Oyuncu olarak, onlara gerçek bir şey vermeye çalıştığımı biliyorlar, kalbimden gelen bir şeyi.
He said he tried to stop you.
Seni durdurmaya çalıştığını söyledi.
Anyway, I tried to hold the sword. However, I couldn't touch it although I could see it.
Her neyse, kılıcı kavramaya çalıştım ama o şeyi görebilsem de bir türlü tutamadım.
I tried to put it in.
Oraya koymak için elimden geleni yaptım.
And those that didn't get it the first time got zapped when they tried to call 911 or their families.
Çoğu ilk anda 911'i ya da ailelerini aramaya çalıştığı için ne olduğunu anlayamadı bile.
Listen. I tried to show the Guardian but he became furious.
Bak, Muhafız'a göstermeye çalıştım ama çok sinirlendi.
And everyone tried to warn her- - the police, her friends and that poor detective who died with her.
Ve herkes onu uyarmaya çalıştı polis, arkadaşları ve onunla beraber ölen o zavallı dedektif.
They tried to kill me first.
Önce beni öldürmeye çalıştılar.
- I tried to save him!
- Onu kurtarmaya çalıştım!
An officer tried to manipulate intelligence satellites.
Bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu.
- Andy said he tried to screw us over.
Andy bize kelek atmaya çalıştığını söyledi.
Hey, listen, just as a point of curiosity, what would happen if someone tried to rob this bank tonight?
Hey, dinle. Sadece meraktan soruyorum. Birileri bu gece bu bankayı soymaya kalkışsaydı ne olurdu?
So the next time I was in New York, I went out of my way, skipped a blind date my aunt tried to set me up on...
O yüzden, New York'a tekrar gittiğimde bütün planlarımı bozup teyzemin uzun zamandır ayarlamaya çalıştığı bir randevuyu ekip...
But instead, you tried to be like Mitch and save the bay.
Fakat bunun yerine, Mitch gibi olmaya ve körfezi kurtarmaya çalıştın.
- He tried to warn the SEC about me.
- SEC'i benim hakkımda uyarmaya çalıştı.
We tried to call you but the number you gave us didn't work.
- Sana ulaşmaya çalıştık, ama numaran kapalıydı.
The same furs, as it happens, that Flat-Nose Mike tried to hide from us.
Hem de Tepsi Burun Mike'ın bizden saklamaya çalıştığı kürkleri.
All his life, he's tried to get free.
Tüm hayatı boyunca özgür kalmak için uğraştı.
I tried to be kind.
Nazik olmaya çalıştım.
I tried to call you. The reception here is...
- Telefonlar burada pek çekmiyor.
- Some guy tried to vaporize me with it.
Herifin teki bununla beni buharlaştırmaya çalıştı.
- That's one of the guys that tried to kill me.
Beni öldürmeye çalışanlardan biri buydu.
Those weapons were out there and I tried to tell you about it, but you didn't listen.
Silahlarla oyuncak gibi oynuyorlar. Anlatmaya çalıştım ama dinlemedin.
We tried to help her, but we didn't make it.
Ona yardım etmeye çalıştık. Ama başaramadık.
And, gosh, wasn't it weird how soggy the wood was when I tried to light it?
Ve, tanrım, garip değildi Işık vermeye çalıştığımda ahşap ne kadar hantaldı?
You tried to kill me.
Beni öldürmeye çalisiyordun.
He tried talking about it to the agent who recruited him,
Onu işe alan ajana konuşmaya çalıştı,
These are where users either filled their scripts off the bogus pads, or tried to, and were stopped.
Franny Krieg ve diğer doktorlardan. Bunlar kullanıcıların nerede oldukları Ya senaryolarını doldurdun
But whenever he had the chance, he tried his best to return to the beach.
Ancak fırsat buldukça kumsala dönebilmek için her yolu denedi.
I tried my best to make you pretty.
! Seni güzelleştirmek için elinden geleni yapan birine mi...
My team and I tried our best to get the SEC to investigate and shut down the Madoff Ponzi scheme with repeated and credible warnings to the SEC that started in May 2000.
Ekip ve ben, SEC'in araştırmasını sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yaptım. Ve Madoff Ponzi planını kapatın SEC için tekrarlanan ve güvenilir bir uyarı ile
tried to kill me 23
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533