We are so close tradutor Turco
210 parallel translation
MENDEZ : We are so close there.
- O kadar yaklaştık ki.
If this turns out to be an encounter with some outlaw traffic, we could jeopardize the whole cause of peace by displaying fighters when we are so close to our rendezvous.
Eğer onlar kanun kaçaklarıysa, buluşmaya bu kadar az zaman kalmışken,... avcılarımızı oraya göndererek barışın tüm unsurlarını tehlikeye atabiliriz.
If this turns out to be an encounter with some outlaw traffic, we could jeopardize the whole cause of peace by displaying fighters when we are so close to our rendezvous.
Eğer bu bir yasadışı çarpışmaya dönüşürse barışı tehlikeye sokabiliriz randevumuza çok yakınken, savaşçılar teşhir ederek.
Don't call me master as we are so close
Bana patron deme, biz arkadaşız.
We are so close to success that we must take no chances.
Başarıya çok yaklaştık, risk almamalıyız.
Jenice, we are so close.
Jenice, ona çok yakınız.
Jenice, we are so close. We have learned so much to walk away.
Bu kaydı izliyorsanız, ben ölmüşüm demektir.
Everything we've worked for, we are so close... and I will not let her interfere.
Çalıştığımız her şey, o kadar yaklaştık ki... onun bunu bozmasına izin veremem.
Hank, we are so close to achieving everything we wanted.
Hank, istedigimiz her seyi elde etmeye bir adim kaldi.
We are so close now.
Çok yaklaştık.
We are so close.
Çok yakında oturuyoruz.
Clyde, we are so close.
Clyde, çok yaklaşmıştık.
Hang in there with me, babe. We are so close.
Biraz daha dayan bebek.
We are so close.
Çok yaklaştık.
I wasn't supposed to tell anyone, but since we are so close...
Kimseye söylemeyecektim, ama biz dost olduğumuz için paylaşabileceğimizi düşündüm...
Viktoria, we are so close!
Viktoria, çok yaklaştık!
We are so close to our goal.
Zaferimize çok az kaldı.
We are so close to a working prototype.
İşe yarar bir prototipe çok yakınız.
We are so close.
Jack, çok yakınız.
And now when we are so close, when it is finally within our grasp...
Ve şimdi bu kadar yaklaşmışken, tam yakalayacakken...
And now when we are so close, when it is finally within our grasp... Look at me!
Ve şimdi bu kadar yakınken, sonunda özgürlüğe kavuşmuşken bak bana!
Hank, we are so close to achieving everything we wanted.
Hank, istediğimiz her şeyi elde etmeye bir adım kaldı.
We are so close.
Çok yakınız.
We are so close to our goal Crapoux.
Hedefimize yaklaşıyoruz.
Now we keep together... and we stay out of sight... there's just two days... we are so close, Rachel... what is it baby?
Bir arada kalırsak ve birbirimize destek olursak. Sadece iki gün daha. Çok yaklaştık, Rachel.
We are so close, I can smell it.
Çok yakınız, kokusunu alabiliyorum.
So, we are close. What's your name?
İşte birbirimize yakınız.
We are close to Vaal so we may serve him. I shall take you there.
Vaal'a hizmet edebilmek için yakınız. Sizi oraya götüreceğim.
My loyalty got me nowhere Brought me so close, yet we are far apart
Benim Sadakatim baska kimsede yok. Bana çok yakin Getirdigi, henüz bize uzaklarda olan bu kalp kirikligi ile nasil yasayabilirim?
Are we supposed to fly so close to the mountains?
Dağlara bu kadar yakın uçmamız normal mi?
So are we close friends on your side?
Sizin tarafta biz yakın arkadaş mıyız?
And so £ ¬ since you two are so close to the problem... we were hoping you could get through to them.
Ve siz bu problemin içine girdiğinizde... Biz sizin bunu düzelteceğinizi zannediyorduk.
For he alone has dared to dream... and now we are so very close... that I believe him when he says the worst is over.
Aramızda rüyalarının peşinden bir tek o koşturuyor ve şu anda o rüyaya çok yakınız ve "en kötüsü geri kaldı" sözüne inanıyorum.
Although the engravings are of a lost language so far indecipherable to even scholars like myself. But we're close.
Oymalar, benim gibi bilginler tarafından bile çözülmesi çok zor olan kayıp bir dile ait olsa da çok yaklaştık.
So close no matter how far Couldn't be much more from the heart Forever trusting who we are
Ne kadar uzak olsakta çok yakınız daha yürekten olamazdım daima kim olduğumuza güveniyorum ve başka hiçbir şey önemli değil
So close no matter how far Couldn't be much more from the hea Forever trusting who we are
Ne kadar uzak olsakta çok yakınız daha yürekten olamazdım daima kim olduğumuza güveniyorum ve başka hiçbir şey önemli değil ne yaptıklarını hiç umursamadım ne bildiklerini hiç umursamadım ve biliyorum... bu doğru
- So, how close are we?
- Ne kadar yaklaştık?
I know on the evolutionary ladder bats are real close by the apes and just as we came from the apes so might a man, sprung from a bat.
Evrim merdiveninde yarasaların maymunlara çok yakın olduğunu biliyorum. Biz nasıl maymundan geldiysek, yarasadan gelip yarasa gibi yaşayan, yarasa gibi avlanan bir insan da olabilir.
As you have heard, we are ever so close.
Duyduğunuz gibi, başlamaya az kaldı.
"we stand so close yet we are so far"
"yakın duruyoruz ama ne kadar uzağız"
We are so fuckin'close.
Sonuca öyle yakınız ki.
What, are we dating? Why are you standin'so close to me?
Neden bu kadar yakınız?
For me and family includes my community because they are so close to us... And we share our life with them every day.
Benim için bu topluluğumu içeren bir ailedir... çünkü bize çok yakınlar ve her gün hayatımızı onlarla paylaşıyoruz.
Are we too close, so we don't see it?
Yani, çok yakın olduğumuz için mi bunu göremiyoruz?
The results are too close to count with a verbal vote, so we will move to a counting of hands.
Sonuçlar sözlü oylamayla sayamayacağımız kadar yakın. Yani, elleri sayacağız.
Are we getting so close?
- Tamam, bu tarafa?
We are so damn close.
Bitirmeye çok yaklaştık.
So, um, there are a few things to straighten out and i want to give you back your stuff, but first, since you were so close to Carla and all, we wanted to tell you
Açıklık getirmemiz gereken az bir şey kaldı. Eşyalarını iade etmek istiyorum. Ama önce şu konu var.
We are like those twins... so intertwined in their senses and feelings that they can cry out to one another across continents, so close are their thoughts.
O ikizler gibiyiz. Birbirlerine o kadar bağlı ki.... farklı kıtalarda bile birbirlerinin düşüncelerini hissedebilen.
Adam... we are so close... before we know it our live are going to be our own we can be whatever we want to be ok... we're so close wanna be a better half it's long hours... yeah, it's a pay... it's more about the benefits...
Adam. Çok yakınız. Seninle tanışmadan önce, başıma ne geleceğini hiç umursamadan sorumsuzca yaşadım.
So that even the fact that people are saying "Well, we're gonna tap the oil sands." that right there tells you that we're close to peaking.
Aslına bakarsanız, insanların "Petrollü kumdan petrol üreteceğiz." demeleri zirveye çok yakın olduğumuzun göstergesidir.
we are going 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33