English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We didn't see anything

We didn't see anything tradutor Turco

85 parallel translation
- We didn't see anything.
- Hiç bir şey görmedik.
The only thing is we didn't see anything. Yeah, right.
Yalnız hiçbir şey görmedik.
It's a shame we didn't see anything.
Evet. Hiçbir şey görmedik.
You see, I put a lot more money into the business when we first started and like a couple of dummies, we didn't write anything down on paper.
Görüyorsun, ilk başladığımızda işe daha fazla para koydum ve aptal çiftler gibi, kağıda hiçbir şey yazmadık.
We didn't see anything.
Hiçbir sey görmedik.
We didn't see anything.
Hiç bir şey görmedik.
- We're on. - I didn't see anything.
- Hadi, gidiyoruz.
They didn't run away or anything. Yeah, so I guess we'll see you around school or something.
Bot çorbası neredeyse hazır.
Radio said there was some trouble. We didn't see anything.
Radyoda bir şeyler olduğunu duyduk, ama hiçbir şey görmedik.
But we didn't see anything.
Fakat biz bir şey göremedik.
You see before you came in, we asked Sally to empty her handbag and we didn't find anything incriminating.
Siz içeriye girmeden önce Sally'e çantasını boşaltmasını söylemiştik ve içinde onu suçlayabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
But we didn't see anything that looked the same.
Ama yolda tanıdık hiçbir şey görmedik.
There was nothing there. We didn't see anything.
Bir süre hiçbir şey görmedik.
We didn't see anything.
- Hayır, bir şey görmedik.
We didn't tell anyone because we didn't see anything!
Kimseye bir şey söylemedik, çünkü bir şey görmedik! Daha kaç kez söyleyeceğiz?
- We didn't see anything, I swear!
Hiçbir şey, yemin ederim!
We didn't see anything.
Biz bir şey görmedik.
We didn't see anything.
Hiçbir şey görmedik.
We'll just pretend that we didn't see anything.
Hiçbir şey görmemiş gibi davranalım.
But we didn't see anything on the tapes.
Ama kasetlerde de hiç bir şey göremedik.
We talked to the limo driver, but he says he didn't see anything.
Limuzin şoförüyle konuştuk ama hiçbirşey görmediğini söyledi.
We didn't see any bodies down there, or anything of that type.
Buna patlama neden olmuştu. Evin içinde oradan oraya savruluyordum.
We didn't see anything.
Biz hiçbir şey görmedik.
Sara, I just want you to know that when we were in the shower, - I didn't see anything.
Sara, ben sadece defenfekte edlilirken hiçbir şey görmediğimi bilmeni istiyorum.
Sara, I just want you to know, when we were in the shower, I didn't see anything.
Sara, ben sadece defenfekte edlilirken hiçbir şey görmediğimi bilmeni istiyorum.
We didn't see anything at the scene.
- Olay yerinde de bir şey göremedik.
We didn't want to say anything because um... You see, um... I'm from a different planet, too.
Hiç birşey demek istemedik, çünkü bilirsin ben de başka gezegendenim.
If she was hit by the bus, we would have found her body... but we didn't see anything.
Eğer ona otobüs çarpmış olsaydı onun vücudunu bulurduk ama biz bir şey görmedik.
But, danny, we turned that hotel suite upside down- - we didn't see anything like that. Killer took it with him.
Ama Danny, o otel odasının altını üstüne getirdik ve öyle bir iğne bulamadık.
We didn't see anything.
Hiçbir şey görmemiştik.
We didn't see anything, sir.
- Bir şey görmedik, efendim.
Yeah, we found the green truck and the mexican gardeners that went with it, and they didn't see anything.
Evet, yeşil minibüsü bulduk. Araç Meksikalı bahçıvanlara ait, ve bir şey görmediklerini söylediler.
We didn't see anything.
- Doğru. - Sen bir şey görmedin zaten.
Didn't see anything, but... we got this.
Üstünkörü bir baktım, bir şey görmedim.
We didn't really see anything.
Hiçbir şey görmedik.
We didn't see anything.
Herhangi bir şey görmedik.
I mean, he didn't see anything, and at least we haven't been lying to him about having sex.
Hiçbirşey görmedi ve en azından biz ona seks hakkında yalan söylemek zorunda değiliz.
I didn't see anything suspicious, so we examined the machine itself.
Şüpheli bir durum göremeyince makinenin kendisini kontrol ettik.
- l see, but we didn't do anything.
- Anlıyorum fakat biz bir şey yapmadık.
Then why didn't we see anything in the Polaroids?
O halde neden şipşak resimlerde bir şey göremedik?
We, i didn't see anything in the fields.
Ben tarlada bir şey göremedim.
We were asleep and didn't see or hear anything.
O sırada uyuyorduk. Bir şey görüp duymadık.
We didn't see anything.
Hiçbir şey göremedik.
{ \ And } You { \ two } didn't see anything? we were on the bow cleaning up from the day's fishing.
Hayır, biz pruva tarafında tuttukları balıkları temizliyorduk.
We didn't see anything that'd tie him to this.
Ve kulübeden de onunla ilişkilendirebileceğimiz bir şey çıkmadı.
We didn't see anything.
Bir şey görmedik.
Oh, it's rural, all right, but we didn't see anything even close to Clayton's sanctuary.
- Kırsal bir bölge tamam ama Clayton'ın sığınağı olabilecek bir yer bile görmedik. - 3.
We didn't see anything.
Bizi bir daha görmeyeceksin.
We didn't see anything.
Bir daha görmeyeceksin.
We also didn't see anything,
Hiç bir şey görmedin.
First, we didn't see anything because there's nothing illegal about the outward shipments of rum from the island, but it's what gets imported back into Saint-Marie that's interesting.
Kızımı bulmaya çalışırken çılgına döndüm. Bir dakika.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]