We need the money tradutor Turco
594 parallel translation
We need the money.
Para gerekli.
We need the money to operate with.
İşler için paraya ihtiyacımız var.
- You know we need the money.
- Paraya ne kadar ihtiyacımız olduğunu biliyorsun.
- We need the money, Hugh.
- Paraya ihtiyacımız var, Hugh.
We need the money for the baby.
Bebek için paraya ihtiyacımız olacak.
We need the money for coffee.
Bir kahve parasına ihtiyacım var.
We need the money.
Paraya ihtiyacımız var.
We need the money to pay for the flat.
Dairenin parasını ödemek için o paraya ihtiyacımız var.
It's not as if we need the money.
Paraya ihtiyacımız olduğundan değildir.
We're getting married next month and he says I could lose my job, just when we need the money.
Gelecek ay evleneceğiz. Bir karışıklık yaratırsam, işimi kaybedebileceğimi söylüyor. Tam da paraya ihtiyacımız varken.
The crew haven't been paid for six months. We need the money!
- Mürettabata altı aydır ödeme yapılmadı, paraya ihtiyacımız var!
But, darling, we need the money.
Ama sevgilim, paraya ihtiyacımız var
We need the money.
- Paraya ihtiyacımız var.
We need the money.
paraya ihtiyacımız var.
If you do that, she won't buy any eggs, and we need the money.
Öyle yaparsan bir daha yumurta almazlar. Paraya ihtiyacimiz var.
You see, we need the money to buy the things we need to keep in business.
Çarkı döndürmek için paraya ihtiyacımız var.
We need the money.
Bize para lâzım.
Don't stop singing! We need the money!
Paraya ihtiyacımız var.
I know we need the money... but when I think of you with someone else, I get jealous.
Biliyorum paraya ihtiyacımız var... ama seni başka birinin koynunda düşününce çok kıskanıyorum.
Look, honey, I know it's funny, but we need the money.
Bak tatlım, komik olduğunu biliyorum ama bu paraya ihtiyacımız var.
We need the money!
Paraya ihtiyacımız var.
Plus, you know, we need the money now, Butkus.
Üstelik, biliyorsun, paraya şimdi ihtiyacımız var, Butkus.
We need the money. It'll come in handy.
Paraya ihtiyacımız var.
I didn't tell ya because we need the money.
Sana söylemedim çünkü paraya ihtiyacımız var.
We need the money.
Bize para lazım.
We need the money, Broom.
Paraya ihtiyacımız var, Broom.
But we need the money first.
Ama para önce bize lazım.
Besides, we need the money to buy arms.
Ayrıca, silah satın almak için paraya ihtiyacımız var.
We need the money.
Paraya ihtiyacimiz var.
- We need the money.
- Bak, paraya ihtiyacımız var.
- and then we'll have all the money we need.
-... sonra, çok paraya kavuşacağız.
There is no reason to fear it... because we do need the money.
Korkacak bir şey yok.
The Lampheres have been looked up to for so many years I can't let the town know that we need money.
Lampherlara yıllardır saygı duyuldu ve kasabanın paraya sıkıştığımızı öğrenmesine müsaade edemem.
We'd need to buy our own boat. Where would we get the money?
Bunu yapabilmemiz için paramız olması lazım.
The money's not for me but for the favours we need to do in return
Para bana değil ama karşılığında yapmamız gereken iyilikler için.
I have already obtained all the money we need to buy that house in North Shirakawa
Kuzey Shirakawa'daki evi almak için... ihtiyacımız olan tüm parayı buldum.
And we'll need all the money we can get if we're going to America.
Eğer Amerika'ya gideceksek, ihtiyacımız olan bütün parayı bulabiliriz.
Cash money is all we need to get a tight tail-hold on the world.
Bütün ihtiyacımız, dünyada elde edilmesi en güç şey olan nakit para.
We don't need money for the wedding.
Düğün için paraya ihtiyacımız yok.
And I told myself that when you'd come back, we might need the money.
Sen çıktığında da bize para lazım olur diye düşündüm.
I swear that in a few years we will have so much money and influence we won't need anything else for the rest of our life.
Sana söz veriyorum, birkaç yıl içinde para ve söz sahibi olacağız. Hayatımızda başka bir şeye ihtiyacımız olmayacak.
We need to find out why Lisa wanted the money in cash and why she was in such a hurry to get to Tokyo.
Lisa'nın parayı neden nakit istediğini ve neden Tokyo'ya gitmek için telaşlandığını öğrenmemiz lazım.
But we need time to get the money together.
Ama parayı toplamak için zaman gerekli.
When you get there, you'll need some money. We passed the hat.
Oraya ulaştığınızda, paraya ihtiyacınız olacak.
And the Lord is going to see to it that we don't need money no more.
Ve Rab bunu gördü... bir daha paraya ihtiyacımız olmayacak. Asla.
As of this morning, we have all the money we need for an operation.
Bu an itibarıyla ameliyat için paramız var.
We need the money.
Para ihtiyacımız var.
That's dirty money, we need money for the trip
Patronun kasası! yolculuk için paraya ihtiyacımız var!
We need that money for the butcher, the baker, the grocer.
Bu parayı kasaba, fırıncıya, bakkala vermemiz lazım.
Uh-huh, and he gave us enough money... to buy all the milk we'll ever need.
Evet, ve bize gerekli bütün sütü... alabilmemiz için yeterli parayı da verdi.
We'll need the money to clear on out.
Taşınmak için paraya ihtiyacımız var.
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need help 267
we need 272
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need help 267
we need 272