English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We started talking

We started talking tradutor Turco

254 parallel translation
He brought me a glass of water, and we started talking.
Bana bir bardak su getirdi ve konuşmaya başladık.
And I'm sorry. I'm sorry we started talking about all this.
Bu konuyu açtığımız için üzgünüm.
Back there we started talking. I had other things on my mind.
Konuşmaya başlamıştık ama kafamda başka şeyler vardı.
Now, she - You know, we started talking.
Bir problem mi var? " dedi.
After a week, we started talking after the rehearsals.
Bir hafta geçince, provalardan sonra konuşmaya başladık.
So we started talking to ourselves.
Biz de kendi kendimize konuşmaya başladık.
We started talking baseball.
Beyzbol konuşmaya başladık.
She knew him so we took the drinks and he sat down and we started talking.
Arkadaşım onu tanıyordu, içkileri kabul ettik, o da yanımıza oturdu konuşmaya başladık.
And then somehow we started talking about, "What if we had sex?"
Ve birden kendimizi "seks yapsak ne olurdu" diye konuşurken bulduk? "
Well, we started talking.
Sonra konuşmaya başladık.
And so we started talking and she's this lawyer, who's incredible.
Konuşmaya başladık. Avukat olduğunu öğrendim sonra. Müthiş bir kadın.
Then we started talking a little bit and I walked her to her building.
Sonra konuşmaya başladık ve onun evine gittim.
I'm sorry, but when we started talking, it was like I forgot I had a boyfriend.
Biliyorum, üzgünüm. Ama konuşmaya başlayınca, erkek arkadaşımı unuttum.
Maybe it's time we started talking with one another.
Belki de artık sohbet etmemizin zamanı gelmiştir.
We started talking and I had this feeling about him.
Konuşmaya başladık ve ona karşı bir şeyler hissettim.
Anyway, things were going fine until we started talking about his father.
Herneyse, babasından bahsedene kadar herşey oldukça güzeldi.
Yeah, we started talking after she did her thing and it turns out she's got a boy about Ben's age.
Evet, işini bitirdikten sonra konuşmaya başladık ve Ben'in yaşlarında bir çocuğu varmış meğerse.
And we started talking.
Sonra konuşmaya başladık.
Parker was just gonna leave his number and go, but we started talking.
Parker numarasını bırakıp gidecekti ama konuşmaya başladık...
Well I found Rygel, and I managed to bring him here and then we started talking, and...
Rygel'ı budum ve onu buraya kadar getirebildim. Sonra da konuşmaya başladık ve...
And when we got home, we started talking.
Eve gidince konuşmaya başladık.
But before I could... we started talking about something else.
Ama bunu konuşamadan... başka bir konudan bahsetmeye başladık.
We started talking and they ended up buying donuts for the whole precinct.
Ben ve Louie oraya gitmiştik. Konuşmaya başladık ve sonunda onlar tüm mahalle için donut aldılar.
- We started talking about it.
- Bunun hakkında konuşmaya başladık.
OH, ABOUT A MONTH. ONE DAY AFTER ENGLISH CLASS WE STARTED TALKING
Bi gün ingilizce dersinden sonra "Sister Carrie"
We started talking about the strike on bus route 67 and the risk we run each day in fighting possible death...
Otobüste, grev ve her gün karşılaştığımız ölüm riski üzerine konuştuk.
We started talking.
Sohbet etmeye başladık.
I saw Jill Cossman at the market, we started talking...
Markette Jill Cossman'la karşılaştım, konuşmaya başladık...
Anyway... so I got to his room we started talking
Her neyse... Odasına gittim ve konuşmaya başladık
We started talking.
Konuşmaya başladık.
I Just noticed you drank a lot of it when we started talking on the phone.
Sadece telefonda hep ondan içtiğini fark ettim.
We all started talking... or I guess I did.
Konuşmaya dalmışız... Yani ben dalmışım.
And he started saying talking about the last draft case that they had been through and "that motherfucker," and "we'll get you, motherfucker," you know? He just prayed a little bit harder.
Ve sonra da başından geçen son mahkemeden konuşmaya başlayınca "ananı sikerim" ve "seni dışarı çıkınca sikeceğim" falan anlarsınız işte.
And we... started drinking and talking about you
Biz... içmeye başladık ve sizden sözettik.
Artur and I started talking after the funeral and we quite forgot the time
Arthur'la sohbete dalmışım.
See, we were standing on the corner talking, when these three army creeps started making obscene remarks to my wife.
Biz köşede konuşurken, bu üç ordu sürüngeni karıma laf attı.
- He said, when he started Mean Streets, all he had to go with was the East Village and a hat he found. Ed, just to make sure we're on the same planet, we're talking about Marty Scorsese, the director of Mean Streets and " Goodfellows'" - the movies?
Ed, aynı gezegende olduğumuzdan emin olmak için soruyorum şu anda Marty Scorsese'den mi bahsediyoruz Mean Streets'in ve Goodfellows'un yönetmeni, ve diğer filmlerin?
Well, he started talking about when we went out together.
Birlikte olduğumuz zamanlardan söz etti.
We passed your restaurant, so I started talking about you.
Senin lokantanın ordan geçtik, böylece senden bahsetmeye başladım.
So you're talking about like when we just started going out?
Yani çıkmaya başladığımız zamandan mı söz ediyorsun?
We were at the biker bar and everyone started talking about what happens when no presidential candidate has a clear majority of electoral votes.
Hepimiz motorcu barındaydık, herkes hiçbir başkan adayının yeterince oy alamadığında ne olacağını konuşmaya başladılar.
When I started out in advertising- - We're talking the early seventies here.
Reklam işine başladığımda 70'lerin başından bahsediyorum.
We just met... in a shop, had a coffee and started talking about you.
Sadece bir yerde buluştuk kahve içtik ve senin hakkında lafladık.
We just... we started talking.
Konuşmaya başladık.
Then Maruo said how when we first met when our parents were talking about getting married how suddenly he started crying.
Sonra Maruo nasıl tanıştığımızı anlattı... Annemle babası evlenmeyi düşündükleri zaman Maruo birden ağlamaya başlamış.
Why why why did you talk about that? She saw the sex book and we just started talking and she told me.
Açıkçası seks kitabını gördü ve konuşmaya başladık, bana o söyledi.
We were just sort of standing here, talking, and suddenly she started shooting up the place.
Burada durmuş muhabbet ediyorduk ve bir anda ortaya çıkıp etrafı taramaya başladı.
And I was talking to one of the people, and I started asking them about what tools they used, and they said, "Gee, we used bison + +!"
Birileriyle konuşuyordum ve insanlara hangi toolları kullandıklarını sormaya başlamıştım ve biz bison + + kullanıyoruz dediler!
We just started talking and we totally lost track of time.
Konuşmaya başladık ve zaman kavramını yitirmişiz.
It started with you and that I didn't tell her we were talking again... but that was only part of it because she's been in such a bad place... with this whole Dean thing.
Seninle konuşmaya başladığımı söylemememle başladı ama bu esas sebep değil çünkü şu Dean meselesi yüzünden kötü günler geçiriyor.
We just started talking.
Görüşmeye daha yeni başladık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]