We were so close tradutor Turco
246 parallel translation
But, you see, we were so close growing up.
Çok yakın büyüdük.
We were so close.
Öylesine yakındık ki.
And we were so close.
O kadar da yaklaşmıştık.
We were so close in our month of love.
Bir aylık aşkımızda öylesine yakındık ki.
Man, we were so close.
Adamim, cok yaklasmistik.
We were so close!
Çok yakındık!
It's, like, Saturday and Sunday we were so close... and then, phfft...
Sanki cumartesiyle pazar gibiydi. Çok yakınlaşmıştık. Ve sonra birden, püf!
We were so close to fixing it!
Neredeyse onarmıştık be!
- We were so close.
- Biz çok yakındık.
Yeah, but I thought we were so close.
Evet, ama ben çok yakın olduğumuzu düşünüyordum.
We were so close.
Başarmak üzereydik.
WE WERE SO CLOSE.
Çok yaklaşmıştık.
Damn, we were so close!
Hepinize lanet olsun, çok yaklaşmıştık!
On Apollo 8, we were so close... just 60 nautical miles down and...
Apollo 8'deyken o kadar yakındık ki sadece 110 kilometre altımızdaydı ve...
God, we were so close.
Tanrım, çok yaklaşmıştık.
It seemed we were so close... but clearly, we can't go back.
Öyle görünüyor ki şu anda çok yakınız... ama açıkça, geri dönemeyiz.
Oh, Marge, we were so close to winning the championship.
Marge, şampiyonayı kazanmaya çok yakındık.
We were so close! So close.
Çok yaklaşmıştık.
Damn it, we were so close!
Lanet olsun, çok yaklaşmıştık.
- We were so close.
- Çok yaklaşmıstık.
We were so close.
Yaklaşmıştık.
We were so close to being happy, Jackson. We were so close to being happy.
Mutlu olmaya çok yakındık, Jackson.
But we were so close.
- Ölebilirdiniz!
We were so close.
O kadar yaklaşmıştık ki.
No! We were so close!
Hayır, çok yaklaşmıştık!
How could you do it? We were so close to our goal!
Amacımıza bu kadar yakIaşmışken bana nasıI sırt cevirebiIdin?
We were so close.
Çok yaklaşmıştık.
We were so close.
Biz seninle öyle yakınız.
We were so close!
Çok yaklaşmıştık.
Do you think sometimes, how it's strange we were so close to each other?
Sence de birbirimize yakın olmamız garip değil mi?
Maybe that is why we were so close.
Belki de bu yüzden birbirimize çok yakındık.
We were so close.
Oysa çok yakındık.
We were so close, you don't even know.
Çok yaklaşmıştık, tahmin bile edemezsin.
It's as if those years we were so close and loving never existed.
Sanki sevgi dolu o yıllar hiç yaşanmamış gibi.
God, Sam, we were so close.
Tanrım, Sam, çok samimiydik.
Oh, we were so close, Russ.
Oh, çok yaklaşmıştık, Russ.
We were too close to where the mine was planted, so when the train hit it, pieces of metal fell like a shower of fireworks all about us.
Mayının bulunduğu yere çok yakındık... tren çarptığındaysa, metal parçaları havai fişek gösterilerindeki gibi... üzerimize düştü.
We both were having the same crisis... I was feeling so close to her.
İkimizin de aynı krizi yaşadığı düşüncesi birden beni ona daha çok yaklaştırdı.
You know, we were getting so close, and we shared all that time, and, um, that night at the lake...
Yani ikimiz yakınlaşmıştık ve birlikte zaman geçirdik. Ve gölün kenarındaki o gece...
You and I were so close when we were young.
Biz küçükken seninle çok yakındık.
It's hard to explain emotions... in dealing with... that situation especially... especially when we were... getting so close.
Duygularımı açıklamam çok zor. Bu tip bir durumdayken... Özellikle...
Four years ago when you was a narc at Long Beach you were getting too close, so we put a contract out on you.
Dört yıl önce Long Beach'de narkotik bölümündeydin bize çok yaklaştın. Seninle ilgili bir kontrat yaptık.
We were all so very close.
Hepimiz çok yakındık birbirimize.
- We were all so close!
- Biz çok yakındık!
We were so close.
Çok az kalmıştı.
And so £ ¬ since you two are so close to the problem... we were hoping you could get through to them.
Ve siz bu problemin içine girdiğinizde... Biz sizin bunu düzelteceğinizi zannediyorduk.
And so we were a close-knit group.
Çok içiçe bir gruptuk.
You know we were not so close with Kadir.
Doğrusu bilirsiniz Kadir benim çok yakınım değildi.
To be honest, we were never very close. She was always so distant.
Dürüst olmak gerekirse, hiç yakın olmadık, her zaman mesafeliydi.
I don't think so. because we were never all that close even when we were close.
Çünkü biz hiç o kadar yakın olmadık.
So, um, there are a few things to straighten out and i want to give you back your stuff, but first, since you were so close to Carla and all, we wanted to tell you
Açıklık getirmemiz gereken az bir şey kaldı. Eşyalarını iade etmek istiyorum. Ama önce şu konu var.
we were here 38
we were 914
we weren't 120
we were there 68
we were close 44
we were talking 74
we were together 65
we were here first 26
we were just friends 20
we were friends 142
we were 914
we weren't 120
we were there 68
we were close 44
we were talking 74
we were together 65
we were here first 26
we were just friends 20
we were friends 142