Well i never tradutor Turco
3,642 parallel translation
Well, I've never done it before, but I'm sure everyting will be fine if I follow the instructions.
Daha önce yapmamıştım ama yazılanları uygularsam olacağına eminim.
I could've never expected that I would be able to play a character for six years that's so well-written and challenging.
Bu kadar iyi yazılmış ve zorlayıcı bir karakteri altı yıl boyunca oynayabileceğimi beklemezdim.
I could've never expected that I would be able to play a character for six years that's so well-written and really challenging and great.
Bu kadar iyi yazılmış ve zorlayıcı bir karakteri altı yıl boyunca oynayabileceğimi beklemezdim.
Yeah, well, I never told you what I saw... when... when people lose control like that...
Sana gördüklerimi hiç anlatmadım. İnsanlar öylesine kendilerinden geçmişlerdi ki.
Yeah, well, I've never been.
Evet, ben hiç gitmedim.
Well, I never have to get a haircut because my hair naturally sheds.
Hiç saçımı kestirmedim, çünkü kendiliğinden dökülüyor.
Well, I never thought that I would see the Ron Burgundy full of so much self-pity.
Ron Burgundy'yi bu kadar zavallı göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
Well, I say there's never a wrong time to fight for what is rightfully yours.
Ama ben, hakkıyla size ait olanlar için savaşmanın yanlış bir zamanı yoktur diyorum.
Well, I've never been a man of many words.
Ağzı laf yapan biri olamadım bir türlü.
Yeah, well, I should have never slept with your girlfriend.
Evet, asla senin kız arkadaşınla yatmamalıydım.
Well it was touching, really, I'd never seen a girl so in love with her husband.
Çok dokunaklıydı aslında. Daha önce kocasına hiç bu kadar aşık bir kız görmemiştim.
Well, I'm never going to hang with them.
- Ben onlarla asla takılmayacağım. - Öyle mi?
You might not know much about mundane history... but I can tell you when people start talking about preserving a race... it never goes well.
Dünyevi tarihi ile ilgili fazla şey bilmiyor olabilirsin... Ama sana şunu söyleyebilirim : insanlar bir ırkı korumaktan bahsetmeye başlayınca... işler asla iyi gitmez.
Well, I never thought I'd see the day when Lance Armstrong would blow away the man we've always referred to as the finest climber we've ever seen in the current peloton of cycling.
Lance Armstrong'un, günümüzde bisiklet sporunun en hızlı tırmanıcısı olarak söz ettiğimiz adamı geride bıraktığı günü göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
That was never even a thought in my mind going, " Well, I'm just gonna go lie to
Bir federal savcıya yalan söylemek aklımın ucundan bile geçmedi.
Well, I'll never call you a pussy again.
Bir daha sana korkak demeyeceğim.
Well, no, if I stay out of your head, I'm never gonna get into your pants.
Hayır, eğer aklından uzak durursam asla pantolonunun içine giremem.
Well, I've never really like... Had sex before. Shocker.
Ben daha önce hiç seks yapmadın.
Well, I'm only nosy'cause you never tell me anything.
- Burnumu sokarım çünkü bana hiçbir şey anlatmıyorsun.
Ah, Tom, as ever my little ray of sunshine. Well, moan all you like. I've never been this...
Tom, benim neşe kaynağım istediğin kadar sızlan, hiç bu...
Well, Lady Macbeth, I never thought you'd take method acting so seriously.
Leydi Makbet, metot canlandırmasını bu kadar ciddiye aldığınızı bilmiyordum.
Well, I never know what you boys are up to.
Ne işler çevirdiğinizi hiç bilmem ki.
Well, I never!
Olamaz!
Well, I've never done this before.
Bunu daha önce hiç yapmadım.
Well, this path would never have chosen me if I didn't.
İnanmasaydım bu yol beni seçmezdi
Well, I never.
Bak sen şu işe.
Well, I've never really understood what that means. I love my job.
Bu soruya hic anlam verememisimdir. isimi seviyorum.
Well, I've never really been able to respect the kind of women that come here.
Buraya gelen kadınlara karşı genelde hiç saygı duymam.
Well, I never liked going to Omicron Persei 8 anyway.
Omicron Persei 8'e gitmeyi hiç sevmemiştim zaten.
Well, I'll stop you there, because I've never heard of that place.
Öyle bir yere hiç gitmedim.
I am never going camping again, well, unless I'm uphill.
Tepelerde bir yerde olmadığım sürece, bir daha asla kamp yapmaya gitmem.
I've never been to the Highlands before, so suddenly... well finding myself single again, so to speak, I... I thought I'd like to see them.
Daha önce hiç Kuzey İskoçya'da bulunmadım, böyle aniden kendimi tekrar bekar bulunca, onları görmeyi isterim diye düşündüm yani.
Well, I never did, but Mia is exactly right.
Bu sefer çalmadım. Gerçi geçen sefer de çalmamıştım ama Mia haklı.
Well, I've never seen that many before.
Daha önce hiç görmemiştim de.
Well, I never!
Şu işe bak!
Well, I never said "boob."
Ben hiç "hıyar" demedim.
Well, I guess this is why you never see them driving convertibles.
Sanırım bundan ötürü üstü açık araba sürmüyorlar.
- Well, I never!
- Şu işe bakar mısın?
Well, I feel like you never listen, like you don't care.
Beni dinlemediğini düşünüyorum, umursamıyormuşsun gibi.
I know you well enough never to ask... why you're doing this. Or why you wanna do it alone.
Bunu neden yaptığını veya neden yalnız yaptığını sormamam gerektiğini bilecek kadar iyi tanıyorum seni.
Well, it's a good thing I never care about money.
Paraya hiç değer vermiyor olmam iyi bir şey.
Well, I've just never really done anything like this before.
Daha önce böyle bir şey yapmamıştım.
Well, I've never been before.
Hiç çıkartmadım.
Well, I never said he was an agent, but if I did, then, yes, yes, that's what I would be saying. Good day, gentlemen.
Ben onun bir ajan olduğunu söylemedim ama eğer bir ajan olsaydı evet, bu bir tesadüf derdim.
Well, never mind, I'll never find out
Nasılsa çıkmayacak ortaya... Çünkü Broadway, geldim huzuruna...
Well, I never!
Hiç içmemiştim!
Well, we've never actually discussed it, but I have needs too, you know.
Aslında, bunun hakkında hiç tartışmadık. fakat benim de ihtiyaçlarım var, biliyorsun.
Well, I never turn down a challenge.
Soruları cevapsız bırakmayı hiç sevmem.
Well, I know who you are but, no, we've never met.
Kim olduğunuzu biliyorum, ama daha önce tanışmadık.
- Well... actually, I've never been into the spirit world.
Pekala aslında, hiç Ruhlar Dünyası'na girmedim.
Well, I guess I kind of went out for a pack of smokes and never came back.
Bir paket sigara almak için çıkıp bir daha eve gelmediğimden sanırım.
well i don't know 35
well i'm sorry 20
well in that case 21
well i 89
well it's 16
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never meant to hurt you 82
well i'm sorry 20
well in that case 21
well i 89
well it's 16
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never meant to hurt you 82
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415
i never thought 60
i never said 67
i never knew that 44
i never thought about it that way 17
i never stopped loving you 42
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415
i never thought 60
i never said 67
i never knew that 44
i never thought about it that way 17