Whereas tradutor Turco
1,392 parallel translation
KAISER WILHELM : Whereas England forms a political unit, Germany resembles a mosaic in which the individual pieces are still clearly distinguishable.
ingiltere siyasi birligini kurmusken Almanya hâlâ ayri ayri parçalardan olusan bir mozaigi andiriyordu.
Whereas the English were shy on dreams, as usual... but had plenty of the other.
Ve İngilizlerin ise hayalleri Yok ama her zaman ki gibi silahları çok...
Apparently there are certain drums which indicate an actual marriage whereas others they just use merely for mating rituals.
Göründüğü kadarıyla gerçek evliliği belirten belirli davullar varmış diğerleri sadece çiftleşme törenleri için kullanılırken.
Yeah, well, the difference is you're still sickeningly handsome, whereas I look increasingly like my Aunt Mildred.
Evet, siz hala yakışıklısınız, bense gittikçe Mildred Teyze'me benziyorum.
- Whereas, here in America- -
- Halbuki, burada, Amerika'da...
Whereas too much me is...
- Beni de yeterince gördün...
... whereas I Ginger Littlejohn in consideration of the sum of 34 thousand and five pounds do relinquish all claims of my wife Nina Littlejohn and son Thomas Edward.
Ben, Ginger Littlejohn, 34.500 pound karşılığında karım Nina ve oğlum Tommy üzerindeki bütün haklarımdan vazgeçtiğimi beyan ederim.
But once you do they can run a long, long time! Whereas men, on the other hand, are more like bottle rockets.
ama bir kez yapınca çok... çok uzun süre gider... diğer tarafta erkekler roket gibidir.
Whereas the secretary character has some great one-liners and wears sensible suits.
Ama harika gömlekler ve rahat takımlar giyen.. sekreter karakteri var.
I mean, they make him sound like some kind of brutal sadist, whereas, you know, I had just always thought of him as being kind of a nebbish.
Onu acımasız bir sadist gibi gösteriyorlar. İşin doğrusu, onu hep biraz zavallı bulmuşumdur. O, hep zavallı olmuştur.
Whereas a broken headlight, one call to the broker and it's dealt with.
Arka lamban kırıldığında, sigortaya bir telefonla işini halledersin.
Whereas all the scenes where he does that pretend German were improvised.
Almanca taklidi yaptığı sahnelerin ise hepsi doğaçlamaydı.
Whereas if I worry, people think that I'm psychically intruding.
Oysa l endişe varsa, insanlar ben psişik izinsiz olduğunu düşünüyorum.
Whereas I, I'm just old enough to be your daddy.
Buna karşılık ben sadece baban olacak yaştayım.
If what you told me about your past is true then what I don't understand is why the creeps and scumbags who treated you so poorly got the benefit of your sex drive. Whereas guys like me who actually treat you fairly well.... We get ridiculed for wanting to have sex with you.
Geçmişlinle ilgili anlattıkların doğruysa, neden azgınlığından sana kötü davranan o alçak herifler faydalandı da benim gibi sana iyi davranan erkekler, seks istedikleri için alay konusu oldu?
I have a future whereas you... not don't,
Benim bir geleceğim var. Oysa senin... yok.
Whereas, like I say, at the moment it is more kind of...
Halbuki dediğim gibi, şu an daha çok şöyle.
This is more your generation's game... whereas I came of age in the Parcheesi era.
Bu daha çok senin kuşağının oyunu oysa ben Parcheesi çağında büyüdüm.
Whereas the Stargate was aboard an Asgard... ship.
Zira geçit bir Asgard... gemisindeydi.
Whereas we believe that nostalgia's a sign of weakness.
Ancak biz nostaljinin bir zayıflık belirtisi olduğuna inanırız.
But whereas the Neanderthals are getting by in their tough world, these people are not.
Ama Neanderthaller sert koşullara ayak uydururken, bu insanlar bunu yapamamış.
This beautiful object is an ostrich egg but whereas it once contained a yolk, it now contains water.
Bu harika şey bir devekuşu yumurtası. Ancak, bir zamanlar içinde yumurta sarısı varken, şimdi su var.
Whereas I, on the other hand, have all the wit and panache necessary... to take on such a worthy adversary.
Halbuki ben, öte yandan, bu değerli hasmı alt edecek zeka ve gösterişe sahibim.
Whereas most shrews look for such things on land, the desman is more adventurous.
Çoğu soreks bu besinleri karada ararken, desman biraz daha cesurdur.
These two bunches of leaves look much the same, but this kind is used by the local people as an antiseptic and an insect repellent, whereas this one has no medicinal qualities at all.
Bu iki yapraklı dal aynı görünüyor olabilir. Ancak bu yaprak türü, yerel halk tarafından antiseptik ve böcek kovucu olarak kullanılırken bu yaprak türünün hiçbir tıbbi niteliği bulunmuyor.
They deal with realities, whereas this was a fantasy.
Onlar gerçeklerle meşgul olurlardı oysaki bu bir hayal ürünüydü.
Whist the 20th century was dominated between a conflict between a free-market Right and a socialist Left even though both of those outlooks had their limitations and their problems at least they believed in something, whereas what we are seeing now is a society that believes in nothing.
20. yüzyıla, serbest piyasayı savunan sağ ile sosyalizmi uygulayan sol arasındaki bir savaş hakim oldu. Bu görüşlerin her ikisinin de kendi sınırlamaları ve kendi sorunları olmasına rağmen en azından onlar şimdi gördüğümüz hiç bir şeye inanmayan toplumun aksine bir şeylere inanıyorlardı.
Why is it that we have such compunctions about... about people's faith and devoutness... whereas we're perfectly willing to be rude and argumentative and difficult with people's political beliefs?
Neden insanların inançları ve dindarlıkları konusunda vicdan muhakemesi yapıyoruz? Oysa bizler politik fikirleri tartışırken son derece kaba, tartışmacı ve zorlayıcı olabiliyoruz?
Stranger still : a shape that remains the same whereas the matter it is made of is constantly renewed
Daha da ilginci, oluştuğu madde ardı arkası kesilmeden yenilenirken, hala acemilik çeken, kendine benzer kalan bir yapı.
Whereas you are a senator with all sorts of powers.
Siz her şeye gücü yeten bir senatör.
Poux can't stay in one place, whereas Tina Lombardi... she's got us running in circles.
Poux bir yerde kalamıyor, oysa Tina Lombardi bizi aynı yerde dolaştırdı.
Sophie. like you. is very light whereas my Suzie... has to wear a tampon and a pad!
Sophie, senin gibi endişesiz oysa bizim Suzie... tampon ve ped takması gerek.
Whereas if you accept my challenge and win I promise I'll pay your debt to Benedict and LeMarc will hold my money in escrow as a guarantee.
Meydan okumamı kabul eder ve kazanırsanız Benedict'e borcunuzu ödemeye söz veriyorum. Güvence olarak param LeMarc'da rehin kalacak.
Whereas Rome and I... shall still be here.
Roma ve ben... hala burada olacağız.
Whereas, in fact, that boy is likely to be sexually dead by the time he reaches adulthood.
Oysa gerçekte, bu çocuk yetişkinliğe vardığı zaman muhtemelen cinsel açıdan bitmiş olacaktır.
Whereas the increasing extortion threats on the business community and the film industry show that the underworld has developed wings.
Öyle birşey değil. Bu tehtidleri alanlara..
The laptop situation really only affects you, whereas the White Castle situation affects both of us equally.
Dizüstü bilgisayarın durumu sadece seni etkiler, hâlbuki Beyaz kale meselesi ikimizi de eşit olarak etkiler.
Whereas Miss Caswell has no reason to lie.
Ancak Bayan Caswell'in yalan söylemesi için bir neden yok.
Whereas the women's parts in plays have hitherto been acted by men in the habits of women, at which some have taken offence, we do permit and give leave, for the time to come, that all women's parts be acted by women.
Tiyatroda kadın rolleri şimdiye kadar kadın kıyafeti giymiş erkeklerce oynanıyordu. Bazıları bu durumdan alındı. Buna izin veremeyiz ve şu andan geçerli olarak tüm kadın rolleri kadınlar tarafından oynanacaktır.
Whereas I live with the guilt and I live with the sadness.
Oysa ben suçluluk ve üzüntüyle yaşıyorum.
Whereas years ago scallywags were trying to get money out of banks... now your problem is how to get your ill-gotten gains in.
Yıllar önce herifler bankadan para çekmek için akla karayı seçerken şimdi yasadışı kazancınızı bankaya yatırmak bir dert.
Whereas I...
Halbuki ben...
Whereas you, you take those details, you put them into an amusing romance.
Sen ise o ayrıntıları alıyorsun ve eğlendirici bir macera yaratıyorsun. Hoş.
- Whereas in Soho, you've got...
- Oysa Soho da, başka bir...
The new theory we have formulated differs in its global implications from the usual theory in that, whereas in the usual theory the negative sign at the constant of proportionality which appears in the field equations, is chosen arbitrarily.
Formule ettiğimiz yeni teori küresel etkileri açısından mevcut teoriden farklılık gösteriyor şöyle ki, mevcut teoride alan denklemlerinde ortaya çıkan oransallık sabitinin negatif işareti keyfi olarak seçiliyordu.
France Telecom in Argentina had a profitability of 15 % and Telefónica of 16 %, whereas the ten biggest international operators only average a profitability of 5,4 %.
Fransız Telekomu'nun Arjantin'deki kârlılığı % 15'ti, ve Telefónica'nınki de % 16'ydı, ancak en büyük 10 uluslararası operatörün kârlılığı ortalama olarak sadece % 5'ti.
In 50 years of existence, it provided natural gas to 5 million Argentinians, whereas in 90 years of British companies, only 300 000 Argentinians got high-priced imported gas.
50 yıllık geçmişi boyunca 5 milyon Arjantinliye gaz sağladı, halbuki İngiliz şirketlerinin 90 yıllık geçmişinde, sadece 300.000 Arjantinli yüksek fiyatlı ithal gaz alabilmişti.
One of the key points being that the man watching her uncle was a total stranger covered in blood, whereas the person watching her, was herself.
Önemli noktalardan biri, amcasını izleyenin, kanla kaplı bir yabancı olması, onu izleyenin ise ta kendisi olmasıydı.
Most people believe what's told them, whereas I never do.
Gerçek su ki, insanlarin çogu söylenene inanirken ben asla inanmam.
She slipped away to write letters, she claims. Whereas Mr Gaskell ~ stayed put the whole time.
Mektup yazmak üzere ayrildigini iddia ederken, Bay Gaskell sürekli oradaydi.
Whereas you, dan, you show me foresight, and loyalty, the way you handled making the find.
Ama sen, Dan... altın bularak bana öngörünü ve sadakatini gösterdin.
whereas you 37
whereas i 22
where 9895
where is he 5231
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
where's mummy 20
where are you 7883
whereas i 22
where 9895
where is he 5231
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
where's mummy 20
where are you 7883
wherever 110
where are you from 827
where's my money 195
where were you yesterday 44
where do you live 434
where is your wife 24
where are they from 41
where were you born 75
where is he from 17
where are you now 254
where are you from 827
where's my money 195
where were you yesterday 44
where do you live 434
where is your wife 24
where are they from 41
where were you born 75
where is he from 17
where are you now 254