Word of honor tradutor Turco
187 parallel translation
Word of honor?
Şeref sözü mü?
- I give you my word of honor.
- Size şeref sözü veriyorum.
Jekyll, remember you gave me your word of honor.
Jekyll, unutma şeref sözü verdin.
I give you my word of honor.
Söz veriyorum.
Honest, I have. On my word of honor.
Dürüstçe, Şerefim üstüne.
I'm tied up with my word of honor.
Şeref sözü vermiş durumdayım.
- On my word of honor.
- Şerefim üzerine yemin ederim.
But I want your word of honor that you won't play even one more hand.
Ama şeref sözü vereceksin. Tek bir el dahi oynamak yok.
My word of honor.
Şerefim üzerine.
Frankly and candidly, upon my word of honor as a gentleman $ 10,000 is all the money I can raise.
Dürüst ve samimi olarak size seref sözü veririm ki... verebilecegim tüm para 10.000 dolar.
In the meantime, I give you my word of honor :
Bu arada, Şeref sözü veriyorum :
- My word of honor.
- Şeref sözü.
No mast, sail gone, and, Mon Commandant, on my word of honor, all this happened three weeks before you sighted us.
Yelkensiz, direksiz. Mon commandant, şerefim üstüne yemin ederim ki bütün bu olanlar siz bizi görmeden üç hafta önce oldu.
If I give you your liberty, will you give me your word of honor - to take this ship back to Marseille?
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
I give you my word of honor that there isn't a thing to say the police know we're alive.
Polisin bizden hiç haberi yok. İnan bana lütfen.
- How much? - Mr. Hotshot gave me his word of honor that we'd get half of what he gets.
- Bay Delifişek, alacağı paranın yarısını alacağımıza dair şeref sözü verdi bana.
Ellen gave me her word of honor.
Ellen şeref sözü verdi.
in your word of honor?
Sana güvenmiyor muydu?
Give me your word of honor, as gentleman, that was all that happened?
- O gece olanlar bu muydu? - Bir centilmen olarak.
Word of honor.
Corrigan adamı serbest bırak.
- Word of honor? - Word of honor.
- Şeref sözü mü?
Look, Lieutenant, I give you my word of honor, I- -
Bak teğmeni sana şeref sözü veriyorum ki...
My word of honor, I didn't even see him start it.
Hiçbir fikrim yok. Ne olduğunu görmedim bile.
My word of honor, monsieur, I didn't eat a bite.
Size yemin ederim bayım. Hiçbir şey yemedim... bir lokma bile.
You promised me on your word of honor!
Onurun üzerine söz vermiştin!
- Word of honor.
- Yemin ederim.
I give you my word of honor, Mr. Flannagan it's definitely not Adolph!
Size yemin ederim ki Bay Flannagan..... kesinlikle Adolph değil!
Upon my word of honor... 2 minutes more, and no confession saves you.
Şerefim üzerine... 2 dakika sonra, ve hiç bir itiraf bizi kandıramaz!
You have my word of honor.
Size söz veriyorum.
It will make it a lot easier on everybody and yourself if you give me your word of honor not to try to escape.
Eğer kaçmaya çalışmayacağına dair söz verirsen hepimizin işi kolaylaşır.
You needn't have given your word of honor.
Yemin etmenize gerek yoktu.
Yesterday you gave me your word of honor that you did not know Captain Montez.
Dün Kaptan Pilot Montez'i tanımadığınıza dair yemin ettiniz.
I don't suppose you'd take my word of honor that I won't try to escape?
Kaçmaya çalışmayacağım diye sana şeref sözü vereceğimi mi sanıyorsun?
I presume you won't take my word of honor that I would behave if you permit me back in the wagon.
Arabanın arkasına geçmeme izin versen, bu davranışım için, tahmin ederim ki benden şeref sözü istemezsin.
You have my word of honor as a soldier.
Size asker sözü veriyorum.
Will you give me your word of honor, sir, that you will not try, in any way, to interfere with my work?
Hiçbir şekilde işime karışmayacağınıza dair bana şerefiniz üzerine söz verir misiniz bayım?
I heard you give your word of honor to him.
O'na şeref sözü verdiğini duydum.
My word of honor.
Şeref sözü.
Word of honor.
Şeref sözü veriyorum.
- I swear on my sacred word of honor.
- Şerefim üzerine yemin ederim.
Word of honor, she was lovely as the sun!
Şeferim üstüne yemin ederim, güneş kadar güzeldi!
Word of honor, she was lovely as the sun.
Şerefim üstüne yemin ederim, güneş kadar güzeldi!
On my word of honor, I never saw two more deceitful people! Hey, you.
Adamın üzerine üzerine sizin kadar gelen deliler görmedim.
You promised me on your word of honor.
Şerefin üstüne yemin ettin.
- It must be! Word of honor, governor.
Yemin ederim, efendim.
I'm a member of the French Government in Exile and I won't permit you to question my word of honor!
Ben sürgündeki Fransız Hükümetinin bir üyesiyim ve size verdiğim sözümün sorgulanmasına izin vermiyorum!
You speak about honor without knowing the meaning of the word.
Kelimenin anlamını bilmeden onurdan bahsediyorsun.
Word of honor.
- Ne diyorsun! Yemin ederim.
Word of honor, you'll marry a countess!
45 bine Bolonya'da kendine bir kontes bulursun!
Your Honor, may I remind you of my findings in this man's word association test?
Gidecek hiçbir yerleri ve hiç kimseleri olmadığı için üç aç çocuğu evine alan başka bir adam gösterin. Babamın parası yok. Hiç olmadı.
Word of honor, cross my heart, and may you never kiss me again.
- Şeref sözü. Ve beni bir daha öpemeyebilirsin.
word of advice 82
honor 192
honoria 65
honorable 45
honored 20
honored guests 22
word travels fast 36
word up 25
word to the wise 46
word gets around 29
honor 192
honoria 65
honorable 45
honored 20
honored guests 22
word travels fast 36
word up 25
word to the wise 46
word gets around 29