Word gets around tradutor Turco
116 parallel translation
The word gets around, doesn't it?
Söylentiler çabuk yayılıyor, değil mi?
Oh, one cannon talks to another, word gets around.
Bir cepçi diğeriyle konuşur, laf yayılır.
You know how the word gets around up there.
Bilirsin nasıl bir söz dolaşır buralarda.
Word gets around, you know?
Her şey olabilir, anlıyormusun?
If the word gets around, my credit will be worth about two cents.
Bu laf yayılırsa, kredim iki paralık olur.
How are you going to handle Khartoum... when the word gets around that we're gone?
Halk ayrıldığımızı anladığında Hartum'u kontrol edebilecek misin?
And once the word gets around that there will be white ivory on the block, the buyers will come flocking.
Açık arttırmada beyaz fildişi olacağı etrafta yayıldığı zaman alıcılar üşüşecek.
You know how the word gets around.
Haber çabuk yayılır bilirsiniz.
Word gets around fast.
Burada haberler çabuk yayılır.
- Yes, word gets around.
- Evet, haber yayılıyor.
- Word gets around.
- Sözü ediliyor.
Word gets around he has a bad attitude, he'll be lucky if he gets any offers.
Bazen ağzına sahip çıkamıyor. Eğer teklif alırsa şanslı bile.
Word gets around pretty quick.
Haber çok çabuk yayılıyor.
If word gets around your guy tucks his T-shirt in his undershorts, your reputation is shot to hell.
Eğer söz, seninki tişörtünü donunun içine sokuyor lafına gelirse itibarın mahvolur.
Word gets around fast at Brandel.
Brandel'de dedikodu hızlı yayılır.
Like, the word gets around, that bad, bad Leroy Brown got something going down, they can't stay away. I mean, with my reputation...
Yani işte laf yayılır, yani şu kötü adam Leroy Brown yine bir duruma takılmış, benden uzak kalamıyorlar, bendeki bu şöhretle zaten...
Word gets around, and it makes your time easier.
Etrafta hemen duyulur ve zamanın daha kolay geçer.
Word gets around.
Laflar ortalarda dolaşır.
Word gets around.
Herkes birşey söyler.
Word gets around.
Haberler yayılıyor.
You said "word gets around".
"Haberler yayılıyor" dediniz.
Word gets around.
Etrafta laflar dolaşıyor.
Word gets around.
Haberler geliyor.
This town. Boy, word gets around, doesn't it?
- Bu kentte haber çabuk yayılıyor.
I heard about Neech's death list. Word gets around.
Etrafta dolanan Neech'in ölüm listesi söylentilerini duydum.
Well, word gets around.
Şey, etrafta öyle konuşuluyor.
Word gets around a New Yorker's trying to make us look bad you'll find Savannahians can get tight-lipped.
Bir New York'lunun bizi karalayacağı düşünülürse Savannaha'dakilerin dudakları kitlenir.
When word gets around...
Haber yayılınca herkes buraya gelecek.
The word gets around fast I guess
Burada pek gizli saklı yok galiba.
When a show is good, word gets around.
Şov iyi olduğunda, kelimeler yetersiz kalır.
- Word gets around, dude.
- Dedikodu çok çabuk yayılıyor.
Word gets around pretty quickly.
Haber burada çabuk duyulur.
Fix this before word gets around.
Dilden dile dolaşmadan, hatanı düzeltmelisin.
- Looks like word gets around.
- Demek duyulmuş.
Word gets around.
Öyle diyorlar.
And word gets around, believe me.
Ve inan bana etrafta konuşuluyor.
Funny how word gets around.
Burada olman çok iyi.
Word gets around.
Kulağıma öyle geldi.
- Word gets around fast.
- Laflar çabuk yayılıyor.
Oh, word gets around fast.
- Haberler tez yayılıyor.
Word gets around, yeah. / So you won't mind if I take a look at the tape from last night to make sure you didn't leave your room.
Haberi yayılmıştı, evet. Öyleyse odandan çıkmadığından emin olmak için dün gecenin videosuna göz atmamızın mahzuru yoktur herhâlde.
You know, word gets around fast.
Laf çabuk yayılıyor.
If the slightest word about this mission gets around, you will endanger not only your own lives, but the lives of thousands of other men.
Görevin ne olduğu hakkında en ufak bir laf etrafta dolaşırsa sadece kendi hayatınızı değil başka binlerce adamın hayatını da tehlikeye atmış olacaksınız.
Yeah, word just gets around.
Yani, bu parti mi yoksa değil mi?
The word genius gets thrown around so frequently in this business...
Bu meslekte dahi sözü alalade kullanılır...
Word gets around.
Haberler çabuk yayılıyor.
- Word of talent gets around.
- Yetenek kelimesinin hakkını veriyorum.
If word of this gets around, hooligans will come swarming!
Eğer söylenti yayılırsa, serseriler üşüşecektir!
- Word gets around.
Haber çabuk yayılıyor.
These are Apidium that live in highly social groups and word quickly gets around when a threat is spotted.
Apidium, büyük sosyal gruplar şeklinde yaşar ve tehilke belirdiği zaman hızlı bir şekilde çevreleriyle haberleşirler.
I guess word really gets around in there.
Sanırım içerde fısıltı gazetesi iyi çalışıyor.