English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Would that be okay

Would that be okay tradutor Turco

467 parallel translation
Madeleine. If I said that you can't really say a word of this to anyone, not a soul, not even your aunt or uncle, would that be okay with you?
Madeleine, hakkında kimseye tek kelime etmeyeceğin bir şey söylesem teyzen ve eniştene bile, kabul eder misin?
Would that be okay?
- Sakıncası var mı?
I was wondering, is it okay if I really try to make it look sexy? Would that be okay?
Ve düşünüyorum da, seksi görünmesini sağlasam iyi olur mu acaba?
What if you interviewed and they said, "We're looking for someone younger"? - Would that be okay?
Ya bu iş için görüşmeye gitmiş olsaydınız ve size "üzgünüz daha genç birini arıyoruz" deselerdi yine sorun olur muydu?
If you were to find out something about me... and my body that was maybe a little different... than what you were used to, would that be okay?
Benimle ve vücudumla ilgili birşey öğrenseydin... Belki alışık olduğundan daha farklıyımdır... Sorun olur muydu?
Would that be okay?
Bu uygun mu?
Would that be okay with you, Mr. Merrick?
Sana uyar mı, Bay Merrick?
Would that be okay?
Herkes için uygun mu?
As for the dress... As long as it's okay with your daughter, Kingdom would like to provide that for you. Will that be alright with you?
Gelinlik ise size de uyarsa Krallık hazırlayacak.
Would the angle of fire be okay if it was fired from that window?
Şu pencereden ateş edilmiş olabilir mi?
Okay, look we obviously have an intense sexual connection and yes, I would like for there to be something more than that.
Tamam, bak... ... haIiyIe hararetIi bir cinseI bağımız var... ... ve evet, daha da fazIasının oImasını isterim.
I was thinking that once I got a job everything would be okay.
Her işin sonunda vardır bir hayır diye düşünüyordum.
Apple juice okay? That would be great.
- Harika olur.
Okay, you have a talent that would shock the hell out of people, but it's a talent that also can be put to good use.
Bak, senin insanları şok edecek bir yeteneğin var. İyi yönde kullanabileceğin bir yetenek.
I suppose that would be okay.
Sanırım sorun çıkmaz.
That it would be okay for you to tell me.
Yani söylersen bunun iyi olacağını.
Now, if bare feet were the only thing, that would be okay, but it's part of a pattern.
Keşke tek kötü yanı çıplak ayakla gezmek olsa. Bu bütünün sadece bir parçası.
It would be a shame die now, that all began to get out okay.
Her şey yoluna girecekken ölürsem çok yazık olur.
Okay, what would be the best time to do that?
Tamam, bunun için en uygun zaman nedir?
Any information that would give would be useless. Okay
İşinize yarar bir şey bilmiyorum.
So like, if you and I went down in a plane crash, that would be okay, because our souls would keep going.
Yani eğer sen ve ben bir uçak kazasında ölürsek sorun olmaz, çünkü ruhlarımız yaşamaya devam edecektir.
Well, if it happened, that would be okay.
Olsaydı harika olurdu.
Or what you liked about it. That would be okay, too, right now.
Şu anda buna da ihtiyacım var.
Okay, honey, that would be cheating.
Evet tatlım, bu hile yapmaktır.
Okay, that way, five days a week, that would be easier to remember.
Tamam, haftada beş gün Akılda kalması daha kolay oalabilir. Ve cumartesi.
Okay, well, what street would that be on?
Tamam, o hangi caddede acaba?
You know, I wonder if it would be possible not to keep using that word, okay?
O kelimeyi kullanman gerçekten şart mı?
Well, I'd like you to be able to do that too, babe. I really would, so I'm gonna have Frank come and get you, okay?
Ben de öyle olmasını isterdim, gerçekten ama Frank'e söyle de, gelip seni alsın, tamam mı?
Would that be okay with you?
Ben yapacağım.
But when I found out I was pregnant, I went off the medication so that the baby would be okay.
Hamile olduğumu öğrenince bebeğe zarar gelmesin diye bıraktım.
Okay, that would be his sister.
Onun kız kardeşi oluyor ama.
I guess that would be okay to eat.
Bunu yiyebilirsin.
Yeah. I suppose that would be okay.
Elbette. Bence bunun hiç sakıncası yok.
But if you found out on your own... That would be okay, and we could talk about it.
Eğer kendi kendine bulursan sorun olmaz ve bu konuda konuşabiliriz.
So that would be okay.
Ve problem olmaz. Evet.
Okay, that wasn't bad. I'm not sure if playing coy would be the way to go.
Bu rol çekingen oynamayı mı gerektiriyor emin değilm....
- Okay, that would be good.
- Tamam, iyi olur.
Well, if it hurts that bad, I guess one person would be okay.
Eğer o kadar acı veriyorsa, bir kişi olabilir.
Okay, that would be my wife.
- Tamam, o benim karım.
I'll admit that, uh, Fez would be okay for a quick fling... if I was off on a vacation with my parents, like in Michigan or Cuba.
Şunu kabul ediyorum. Fez küçük bir kaçamak için uygun olabilirdi. Eğer ailemle Michigan'da ya da Küba'da tatile çıkmış olsaydık.
I just keep thinking that if I could just be normal if I could just get out of bed in the morning, everything would be okay.
Düşünüyorum da, normal olsaydım... Sabah yatağımdan kalktığımda her şey düzgün olsa.
- I guess that would be okay.
- Sanırım bu sorun olmazdı. - Pekala.
Okay, and who would that be?
Kimmiş bunlar?
I saw this moment right now, my three daughters standing before me as beautiful young women, and I knew that everything would be okay.
Şu anı gördüm üç kızımın da, güzel genç kadınlar olarak önümde durduğunu ve her şeyin güzel olacağını gördüm.
Okay, that would be great.
Tamam, bu harika olur.
Okay, and where would Madonna be if she had that attitude?
Tamam. Madonna böyle bir tavır takınsaydı, bugün nerede olurdu?
- Okay, that would be nice.
- Tamam. Bu gerçekten güzel olur.
I guess that would be okay.
Olabilir.
Okay, I guess this would be as good a time as any to tell you about that stripper at my bachelor party
Tamam, bu sanırım bekarlığa veda partimdeki o striptizciden bahsetmek için herhangi bir zaman gibi iyi bir zaman olurdu.
I laid beside her that night. Hoping, praying that somehow she would be okay.
O gece, onun yanına uzanıp iyileşmesini umdum ve onun için dua ettim.
And on the mornings when she was gone I was left with my little brother this skinny little kid who never, ever did anything wrong and was good and beautiful and sweet, and I would have to tell him that everything was gonna be okay.
Gittiği sabahlarda erkek kardeşimle yalnız kalırdım. Hiçbir zaman yanlış yapmayan çok iyi ve tatlı bir çocuk olan sıska çocukla. Ona her şeyin yoluna gireceğini söylemek zorunda kalırdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]