English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You played me

You played me tradutor Turco

448 parallel translation
You played me a trick.
Bana hile yaptın!
A chump, that's what you played me for.
Beni ahmak yerine koydun.
Guess you played me for a prize sucker that night at the club, huh, Cary?
Herhalde o gece kulüpte tam bir budala olduğumu düşünmüştün.
I almost wouldn't mind it if you played me for a sucker.
Beni enayi yerine koysan bile umurumda olmaz.
- The new one you played me yesterday.
Şu yeni olan. Dün bana çaldığın. Oh, o mu?
You played me for a fool again and again
Beni onca zaman boşu boşuna oyaladınız!
You played me.
Beni kullandın.
You played me so well.
Beni çok iyi kullandın.
I played the fool again, and you've probably been laughing at me ever since.
Yine budala durumuna düştüm. Eminim o andan beri gülüyorsundur.
You never played square with me since I've known you!
Tanistigimiz andan beri hiç dürüst davranmadin bana!
You played it for her, you can play it for me.
Onun için çaldın, benim için de çalabilirsin.
oh, excuse me - i'm a stranger in belgrade, but i played bezique in germany, and i'm wondering if you play it the same way in this country. Bezique is bezique.
Pardon ~ ben Belgrad'ın yabancısıyım, Almanya'da bezik oynamıştım burada da ayni şekilde mi oynanıyor, merak ettim.
You played a trick on me, and now I've played one on you.
Sen benimle oyun oynadın, ben de seninle...
And since eight long years, you owe me a thousand hellers... from that last game of clobyosh we played in Budapest. Here in America, that's, uh, $ 11.
Sekiz yıldan beri bana Budapeşte'de oynadığımız son Klabiash oyunundan 1000 filler borçlusun.
You should have told me, I would have played it differently.
Bana ondan daha çok söz etmeliydin. Belki ona daha farklı bir şekilde yaklaşırdım.
I'll tell her you played the song for me.
Benim için bu şarkıyı çaldığını söylerim.
Is it possible that you've confused me with those backward children you've played tricks on?
Beni bahçede numaralar çektiğin.. .. şu çocuklardan biriyle karıştırmış olabilir misin?
And tell me, while I wash this blood away, how many you played with?
Elinizdeki kanı yıkarken söyleyin bakalım, kaç kişiyle oynadınız böyle?
You told me he played every night.
Her gece çalar, demiştin.
But you played up to me this afternoon.
Ama öğleden sonra benimle cilveleştin.
THE LAST TIME YOU PLAYED TRUMPET FOR ME,
Seni şişelere bırakmak zorunda kalmıştım.
Gosh, I haven't played in... - Do you know "Just Right For Me"?
Aslında bunu daha önce- "Hepsi Senin İçin" i biliyor musun?
You see that boy? If he'd played his cards right, you'd never met me.
Şu çocuk var ya, doğru kartları oynasa beni hiç tanımayacaktın.
Believe me, you ´ re the last person I ´ d choose, but somebody ´ s played a trick on me!
En son gideceğim kişi sizdiniz normalde profesör ama korkunç bir tezgah kuruldu bana!
We played a part, if you allow me to use the word, in the defeat.
İlişkiler düşmanca mıydı? Evet. Pek çoğumuz Hitler'e "Büyük Sezar" diyorduk.
I'd rather you played for me anyway.
Zaten sizin oynamanızı tercih ederdim. Önemli değil.
She did call yesterday while I was setting up the Doppler scene, and I told her about the trick that you played on me with the gun.
Ben dün Doppler sahnesi için hazırlık yaparken aradı bana silahla oynadığın oyunu anlattım.
Now, you listen to me. Now, a sister is a sister and she's not to be p-p-played with - ever, do you understand?
Kız kardeş kız kardeştir, onunla oynaşılmaz asla, anladın mı?
Surely, last night, you would've played a trick on me.
Benimle oyun oynamayı kes artık. Şakadan çıkıyor
You little pards played hooky from school just to come see me?
Siz ufaklıklar sırf beni görmek için okulu mu kırdınız?
You came along and told me that we knew each other,..... that we played together when we were little.
Gelip bana birbirimizi tanıdığımızı ve küçükken beraber oynadığımızı söyledin.
When you played chess with me, you used the white one I am giving you the white one... as a souvenir
Benimle oynarken hep beyazları kullanırdın... bende hatıra olarak onları sana veriyorum!
- You know, that little scene... you played the other day in my office really turned me on.
- O gün ofisimde sergilediğin o küçük oyun beni resmen tahrik etti.
I didn't tell the judge you played hooky on me.
Bana oyun oynadığını mahkemeye söylemedim.
Look, man, I played some quarterback in high school, if you wanna use me, I'm ready.
Bak ahbap, yüksek okuldayken oyun kurucu olarak oynamıştım biraz beni kullanmak istersen, hazırım.
You remind me a lot... of a guy I played about 20 years ago.
Yaklaşık 20 yıl önce oynadığım bir adamı hatırlatıyorsun.
The union forces me to allow you to go to lunch... in spite of the way you've played.
Böyle çalmanıza rağmen Sendika beni size... yemek molası vermeye zorluyor.
- You played with me.
- Benimle oynadın.
Excuse me, Sam, but, uh in all the years you played baseball, traveling throughout the country, all the hotel rooms you stayed in, didn't you ever once notice...?
Affedersin Sam, ama beyzbol oynadığın onca yıl boyunca bütün ülkeyi dolaşıp otellerde kalırken bir kez olsun dikkatini...
"How can you do this to me? !" " Ah, but I played with you then, remember?
O zamanlar seninle oyun oynardım, minnettar olmalısın.
You told me you played for the New York Rangers.
New York Rangers için oynadığını söylemiştin.
You really played me for a chump.
Bir mankafa için benimle oynadın.
- that you played on me.
- Hayır, beni dinle...
After I talked to you, my neighbour called, played my messages to me.
Seninle konuştuktan sonra komşumu aradım ve tüm mesajlarımı dinledim.
You just played with me.
Benimle sadece oyun oynamışsın.
It's time you and me played.
İkimizin oynama vakti geldi.
What kind of trick have you played on me?
Nasıl bir oyun oynadınız benim üzerimde?
Tell me about the big break when you played in'Longstreet'.
Bana,'Longstreet'te oynadığında yaşadığın kırılma noktasından bahset.
That was a cruel joke you played on me.
Bana çok zalim bir şaka yaptınız.
You should have played cards with me.
Benimle kağıt oynamalıydın.
If you are in ignorance of the part that Mr Darcy played in bringing about the marriage, let me enlighten you at once.
Madem bu evliliğin gerçekleşmesinde Bay Darcy'nin oynadığı rolden bihabersin seni hemen aydınlatayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]