English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You remember now

You remember now tradutor Turco

1,597 parallel translation
But everything else you remember now.
Ama diğer her şeyi anımsıyor musun?
You remember now?
Şimdi hatırlıyor musun?
Although, now that I remember, Every time I would stop by, one of you was always out, or at work, or taking a nap...
Sadece aklıma geldi de, ne zaman uğrasam ikinizden biriniz dışarıda, işte ya da uyuyor oluyorsunuz.
Now, remember - when the bald dyke minister says... ( Speaks in scary voice ) "May I have the rings, please?" ( Speaks in scary voice ) "May I have the rings, please?" that's when you bring the rings to Daddy, OK?
Unutma, iri kıyım lezbiyen rahip "Yüzükleri alabilir miyim, lütfen?" dediğinde yüzükleri babaya getireceksin, tamam mı?
Now remember, you're paid to protect my business.
Şimdi hatırlıyorum, benim işimi korumak için ödeme alıyorsun.
Now remember if you see durrell look in our direction Just scrunch down.
Durrell'in bize doğru baktığını görürsen hemen eğil.
Oh, yeah, now I remember you.
Evet, seni şimdi hatırladım.
You're only human now, remember?
Artık sadece insansın unutmadın değil mi?
And now, do you remember anything else?
Şimdi, başka bir şey hatırlıyor musun?
Now! How'd you find me? Red Team members were implanted with tracking chips, remember?
- Kırmızı takımdaki herkese takip çipi takmıştık, hatırlıyor musun?
Now, remember where you need to go.
Şimdi, nereye gitmen gerektiğini hatırla.
A long time ago, we used to be friends but I haven't thought of you lately at all come on, now, sugar, bring it on, bring it on, yeah just remember me when we used to be friends
A long time ago, we used to be friends but I haven't thought of you lately at all come on, now, sugar, bring it on, bring it on, yeah just remember me when we used to be friends
Now, remember, kids, Chris loves you, so - -
Unutmayın çocuklar, Chris sizi seviyor...
Can you remember anything now?
Şimdi bir şey hatırlıyor musun?
You are now the only one, who could remember.
Şimdiye kadar hatırlayabilen tek kişisin.
You can never remember everything, now can you?
İnsan her şeyi hatırlayamaz ki!
Now what you gotta remember is that the smack is in the Come'n'Shop bag and the speed is in the Shop'n'Come bag.
Şimdi, unutmaman gereken şey : Eroin, Come'n'Shop torbasında. Amfetamin ise Shop'n'Come torbasında.
Do you remember her now?
Şimdi hatırladın mı onu?
Now remember, honey, I told you, we can't be staying out this late on a school night.
Tatlım ben sana okul günleri geç saatlere kadar dolaşma demedim mi?
Now, you remember when you went to visit my pop in Lewisburg Penitentiary?
Bir yıl oldu. Tamamıyla unuttum.
Now you have to remember there's no voicemail on that one so the numbers are gonna come straight through, okay?
Sakın unutma, onda sesli çağrı yok, bu yüzden numaralar doğrudan gelir. Tamam mı?
Now don't go mental on me now. Remember what I told you, hold your nerve. Please, let me explain.
Pekala, sen de bana mantık öğretmeye kalkma, tamam mı?
I think we are the only ones that remember you now, eh?
Korkarım seni tek hatırlayan artık biziz.
- Now remember, you have to act casual.
- Unutma, rastlantı gibi yapacaksın.
But you know, a week from now, I probably won't even remember him.
Ama bir hafta sonra, muhtemelen onu hatırlamayacağım bile.
Right now, that is exactly what I am, and you'd better remember it, Kaffir!
Şu anda, tam olarak da öyleyim, ve bunu unutmasan iyi olur, Kafir!
For whatever reason, you're the only one I feel like I can trust... and if I can remember that, they're not far behind, so we gotta get out now.
Sebebi ne olursa olsun güvenebileceğimi hissettiğim tek adam sensin ve bunu hatırlayabiliyorsam, onlar çok uzakta değil demektir, yani hemen çıkmamız gerek.
* But remember, you and I wouldn't be * * standing here talking * * right now, If it wasn't for * * a brave man like Danny *
* Ama unutmayın ki siz ve biz burada konuşuyor olmazdık * * Şayet Danny gibi cesur bir adam olmasaydı *
And I didn't kill you till now because... I wanted you to remember why you were being killed!
Şu ana dek seni öldürmedim çünkü neden öldüğünü bilmeni istedim!
I can remember a moment now when I didn't love you.
Şimdi seni sevmediğim bir anı anımsayabilirim.
Now you remember...
Şimdi hatırladın...
Hmm. Do you remember the question - what would love do now?
Sana sevgiyle ilgili sorduğum soruyu hatırlıyor musun?
Now, remember, she may be a little surprised to see you.
Unutmayın, sizi gördüğüne biraz şaşırabilir.
I committed treason for you, but now my wife will remember me with honour.
Senin yüzünden ihanet ettim. Artık eşim beni onurlu biri olarak hatırlayacak.
You are familia now, remember?
Artık ailedensin, unuttun mu?
You know, two hours ago, you couldn't remember where you were born, and now you're phoning the police, asking them to start investigating a man you spent all of three minutes with.
İki saat önce nerede doğduğunu bile anımsayamıyordun. Şimdi de birlikte sadece üç dakika geçirdiğin bir adamı araştırsınlar diye polisi arıyorsun.
Now remember, you only get one shot with these things.
Ve unutma bu şeylerle tek bir şansın oluyor.
You think you remember, But you don't know Because... because you're out of it now.
Hatırladığını sanıyorsun ama hayır çünkü artık öyle yaşamıyorsun.
You know, I never thought I'd agree with my father but now I'm starting to remember about how he use to go on about how you nurture them, and then you raise them and you teach them the best that you can and all they do is break your hearts.
Biliyorsun, babamla aynı fikirde olacağım hiç aklıma gelmezdi ama hep söylendiği hatırlıyorum, onları beslersin, sonra büyütürsün, sonra da onlara öğretebileceğinin en iyisini öğretirsin ve yaptıkları tek şey seni üzmek olur.
Now, is there any chance, any chance at all, that you remember this guy?
Şimdi, az da olsa bu adamı hatırlama şansın var mı?
Now, we came here today to remember six young men and 69 others who will not be on the field with you today.
Bugün buraya gelmemizin nedeni altı genç adamı ve diğer 69 kişiyi yani bugün sahada sizinle olmayacakları hatırlamaktı.
Now, do you all remember when I said that trust is the key to performance?
Güven, performans için anahtardır, dediğim zamanı anımsıyorsunuz değil mi?
As for you... okay, now remember, I'm broke.
- Sana gelince... - Unutma, ben meteliksizim.
Now remember, the doctors told you to take it easy. So you might have to lay off the arm wrestling.
Unutma ki doktor dinlenmeni söyledi, bilek güreşine ara vermen gerekebilir.
Now I miss his cute little face peeking at me while I'm washing my hair, shaving my legs, soaping up my breasts which you no doubt remember are extremely firm and perky.
Ama şimdi kapı aralığından beni gözetlerkenki o küçük şirin yüzünü özlüyorum. Saçımı yıkarken, bacaklarımı traş ederken, senin de hatırlayacağın o taş gibi sert ve dimdik göğüslerimi sabunlarken.
So the thing right now is for you to remember everything you did on this case... from the beginning.
Şu an senin için doğru olan şey ; bu davayla ilgili yaptığın herşeyi baştan sona hatırlaman.
I haven't quite nailed that down yet. But now that I've run into you who, if I remember correctly, is not only sage, but wise...
Bunu daha pek düşünmemiştim, ama şimdi seninle karşılaştım, doğru hatırlıyorsam, akıllı ve bilge birisin.
Now, remember, you're just gonna tell her the truth.
Şimdi sakın unutma, ona sadece gerçeği anlatacaksın.
Hey, now, Peter, you gotta remember that when we used to write the old songs, we had a lot of "inspiration," huh?
Hey, şimdi, eski şarkıları yazdığımız zamanları hatırlamalısın. Birçok "ilham" alırdık, heh?
Now plant one on me and make me remember why I waste my time with you.
Şimdi beni öp ve neden seninle vaktimi harcadığımı hatırlamamı sağla.
Think you remember a bit better now?
Şimdi bir şeyler hatırlıyor musunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]