English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You talk to him

You talk to him tradutor Turco

4,849 parallel translation
Why don't you talk to him for a second before you declare him incapable of making his own decisions?
Babam hakkında sağlıklı karar vermediğine dair fikrini söylemeden önce oturup biraz adamla konuşsana?
Avni, you talk to him.
Avni, onunla konuşsana.
- You talk to him?
- Konuştun mu onunla?
Did you talk to him?
- Onunla konuştunuz mu?
You talk to him?
Onunla konuştun mu?
Well, fuck, why don't you talk to him?
Gidip sen konuş o zaman.
- Could you talk to him?
- Onunla konuşabilir misin?
- If you talk to him, he'll leave.
- Ona söylersen çekip gider.
He said he had new information and not to do anything else until you talk to him in person.
Yeni bilgilerinin olduğunu ve onunla kişisel olarak görüşene dek hiçbir şey yapmamanı söyledi.
You can hold his hands, talk to him.
Elini tutup konuşabilirsiniz.
It's because he doesn't know you. You should talk to him.
Çünkü seni tanımıyor, onunla konuşman lazım.
Well, as a matter of fact, I wanted to talk to you about something that concerns him.
Şey, gerçek şu ki,... sizinle onu da ilgilendiren bir konu hakkında konuşmak istiyordum.
You can talk to him. Mary, please, anything.
Mary lütfen, ne biliyorsan.
You don't want to talk to him.
Onunla konuşmak istemezsin.
You run out of bullets, you can talk him to death.
Vurulmak istemeyiz ona ölümü hatırlatabilrisin.
But surely, good Monsieur Lheureux, you can talk to Monsieur Vinçart and quiet him.
Bir yolu olmalı Mösyö Lheureux. Mösyö Vinçart'la konuşup onu caydırabilirsiniz.
Did you talk to him?
Onunla konuştun mu?
Next time you talk to Dino, you can ask him that question.
Dino'ya bir dahaki konuşmanızda kendisine sorarsın.
Did you get a chance to talk to him?
Konuşabilme şansın oldu mu?
Do you want to talk to him?
Onunla konuşmak ister misin?
When you talk to God, the Almighty, remind Him how much I do for His church... and for the poor of Medellin.
Yüce Tanrı'yla konuştuğunda kilise ve yoksul Medellin halkı için neler yaptığımı hatırlat.
Tell him you talk to ghosts, and he'll leave.
Hayaletlerle konuştuğunu söylersen seni asla dinlemez.
You stay here. I'll go and talk to him.
Sen burada kal, ben içeriye girip onunla konuşayım.
However, you know, it doesn't hurt to talk to him... if you have any sage words of feminine advice.
Bilgece kadın tavsiyelerin varsa konuşmaktan zarar gelmez bence.
He wouldn't let you look at him or talk to him when you're having sex.
Seks yaparken ona bakmana ya da onunla konuşmana izin vermiyordu.
Do you wanna talk to him for me? I wish that I could.
- Benim yerime onunla konuşmak ister misin?
Uh, do you think I can talk to him privately?
Onunla yalnız konuşabilir miyim?
It'll be easier if you talk to me as if I'm him.
O'nunla konuşuyor gibi benimle konuşursanız işimiz daha kolay olacak.
You talk about her to him?
Onun hakkında konuştun mu?
You should talk to him.
Onunla konuşmalısın.
Did you even talk to him?
Onunla konuşabildin mi?
You tell your mayor that and then tell him come and talk to me.
Başkanına bunu söyle sonra da gelip benimle konuşmasını.
Maybe it is important for you to talk to him about it, then.
O hâlde bu konuyu konuşmanız daha önemlidir belki.
Look, I know you guys know I can talk to him through the vent.
Havalandırmadan onunla konuştuğumu bildiğinizi biliyorum.
I'm sorry, but I'm gonna have to hold you while I talk with him.
Üzgünüm ama onunla konuşurken seni burada tutacağım.
You should talk to him about it.
Bunu onunla konuşmalısın.
You've got to talk him out of it.
Vazgeçmesi için onu ikna etmelisin.
I assumed you'd want to talk to him.
Onunla konuşmak isteyeceğinizi düşünmüştüm.
Okay, you can talk to him. Soon as he's set up in interrogation.
Tamam, sorgulamaya hazırlanır hazırlanmaz onunla konuşabilirsin.
Hey! You can't talk to him like that.
Onunla böyle konuşamazsın!
Look, i don't know what's going on here, but if you have a boyfriend, then why don't you go talk to him?
Bak, burada neler oluyor bilmiyorum ama Erkek arkadaşın varsa, niye gidip onunla konuşmuyorsun?
.. we'd go for a pint..... and I'd talk to him man to man, you know.
.. bir bira içmeye gidecektik..... ve onunla erkek erkeğe konuşacaktım...
I tried to talk to him but he's like you, Viktor.
Onunla konuşmayı denedim ama o tıpkı senin gibi, Viktor.
Talk to him the way you want him to talk to you.
Onunla onun seninle konuşmasını istediğin şekilde konuş.
Why wouldn't you just talk to him about it?
Neden sadece bunu onunla konuşmadın?
You don't talk to him?
Konuşmuştuk.
I can't tell you how many times I've been with him, in the street or at some function or other, everyone wanted to talk to Gerry.
Kaç defa sokakta ya da bir etkinlikte birlikteyken insanların gelip onunla konuşmaya çalıştığını söylesem inanmazsınız.
Because you are going to talk to him
Çünkü ona açıklama yapacaksın ya.
And I'm gonna have a talk with him, you know, about girls, and try to make sure he doesn't get arrested for something.
Ve onunla konuşmaya gidiyorum kızlar hakkında, kendini tutuklatacak bir şey yapmayacağından emin olmak için.
You can talk to him.
Onunla konuşabilirsin.
Frances, I want you to go over there and talk to him.
Frances, gidip kendisiyle konuşmanı istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]