You will pay tradutor Turco
2,165 parallel translation
You will pay for this!
Bunu çok kötü ödeyeceksin!
You will pay for that,
Bunun hesabını vereceksin...
You will pay for this! ! You hit my brother!
Bunun bedelini ödeyeceksin!
You will pay for this! Shut this.
Bunun bedelini ödeyeceksin!
You will pay!
Vereceksin!
You will pay a fine of 3,000 shekels.
3,000 şekel para cezasına çarptırıldın.
Say Phil, pay attention will you?
Phil, dikkatli ol, Olur mu?
Let me remind you, if we don't have a winner when the time runs out, we will pay out on the current favorite, Joshua Harlow.
Hatırlatmam gerekirse süre dolduğunda bir kazananımız olmazsa ödemeyi şu anki favori üstünden yapacağız, Joshua Harlow.
But if you don't pay the piper, he will come calling.
Ama acınızı hakkıyla yaşamazsanız asla yakanızı bırakmaz.
OK, there are only pay phones in the common room, so I will call you on your cell phone.
Tamam, orada sadece ortak bir odada paralı telefon var. Yani seni cep telefonundan arayacağım.
Of course, if you can't pay the bills, some Union man will break into your house in the middle of the night, slice you open from the collarbone to the pelvis with a scalpel and reclaim our property.
Faturaları ödeyemediğiniz takdirde gecenin bir yarısı Birlik'ten birisi evinize gizlice girip göğsünüzü köprücük kemiğinizden leğen kemiğinize kadar bir neşterle açar ve malımızı geri alır.
How will I pay U.S. $ 13,876.11 you owe me?
Bana borçlu olduğun 13,876.11 $'ı nasıl ödeyeceksin?
How will you pay for the funeral?
Cenaze masraflarını nasıl ödeyeceksin?
You will have to kill me before I pay you a dime!
Sana 1 kuruş daha vermem için beni öldürmen gerekecek.
If you can not pay, will work.
Ödeyemezsen, çalışacaksın.
O good Gonzalo, my true preserver and a loyal sir to him you follow'st I will pay thy graces home both in word and deed
Ah iyi yürekli Gonzalo, benim gerçek kurtarıcım ve peşinden gittiği herkese sadık olan insan maddi ve manevi karşılığını ödeyeceğim hizmetlerinin.
I will pay you.
Sonra ödeşiriz.
I will pay you back
Mutlaka geri öderim.
But then you'll have to pay for my institutionalization which will probably end up costing you even more.
Ama o zaman da benim akıl sağlığıma para harcayacaksın ki bu da muhtemelen sana daha fazlasına patlayacak.
By the time you pay your estate taxes, you will have basically nothing left to live on.
Emlak vergilerini ödediğin sürece yaşamanı sürdürmek için geriye pek bir şey kalmayacak.
And you will pay the price.
Bunun bedelini de ödeyeceksin.
But you may be sure that God will make him pay for it.
Ama emin ol ki, Tanrı bunun için onu cezalandıracaktır.
You have the right to a lawyer... If you can not pay, will be one assigned to you.
Avukat tutma hakkın var, maddi gücün yoksa, biz senin için tutarız
I fully support the struggle for equal pay and you will have it.
Eşit ücret mücadelenizi tamamen destekliyorum, elde edeceksiniz de.
Now, if you can't afford to pay for your daughter's wedding I will.
Şimdi, eğer sen kızının düğün masraflarını karşılayamıyorsan.. ... ben karşılarım.
Ava will be just as happy if you let Roy and Pam pay for the wedding.
Roy ve Pam'in parayı ödemesine izin verirsen Ava yine aynı şekilde mutlu olacak.
If you don't stop your illegal activities then your new friend will make you pay dearly.
Eğer yasadışı faaliyetlerine son vermessen.. .. o senin yeni dostun sana pahalya ödetir.
I will make you pay for her suffering.
Onun çektiği acılar sana ödeteceğim.
The government will pay you $ 2 for bringing him in plus 10 cents a mile for each of you.
Onu yakalarsanız devlet 2 dolar veriyor, artı kat edilen her mil için adam başı 10 sent.
On top of that, I will pay you a $ 50 reward.
Bunun üstüne ben de 50 dolar ödül veriyorum.
I will pay you $ 50 out of my winnings.
Sana payımdan 50 dolar veririm.
They will double pay you back.
Depozitonuzun iki katını size ödeyecekler.
I will pay you to take them out.
Onları gönderirsen sana ödeme yaparım.
But if you somehow can't handle this simple task... I'm gonna call Ike... and Beth will pay the price.
Bu kadar basit bir işi yerine getiremezsen... durumu Ike'a bildireceğim ve Beth bunun sonucuna katlanacak.
He said, "Commit suicide and the government will pay you."
Dedi ki, "İntihar et ve hükümet size para ödesin."
I promise I will find a way to pay you back. I -
Paranı iade etmek için bir yol bulacağıma söz veriyorum.
If they pay it, will you let me go?
Öderlerse beni serbest bırakacak mısınız?
No-one will pay 350 quid an hour for you.
Kimse senin saatine 350 pound ödemez.
I will pay you double.
2 katını ödeyeceğim.
I will give this and I pay you double.
Bunu vereceğim ve 2 katını ödeyeceğim.
We all will pitch in and pay you that amount.
Ne kadar kazanacaksan hepsini biz öderiz.
Tell me, thracian, how will you pay for her release if found?
Peki Trakyalı, bulunduğunda onun özgürlüğünün bedelini nasıl ödeyeceksin?
We paid you, We will not pay you twice.
Sana bir kez ödedik, İkinci defa ödemicez.
I promise I will pay you back for this.
İnan bana bunu sana ödeteceğim.
You will never pay off those hospital bills.
O hastane masraflarını asla ödeyemezsin.
If you sing, I will pay.
Şarkı söylersen, parasını öderim.
And now you will pay.
ve şimdi bunun cezasını ödeyeceksiniz.
I will not pay for you to do their job.
Sana onların işini yap diye para vermiyorum.
You will pay in Hell!
Cehennemde yanacaksınız!
Nobody will pay you what I'm willing to pay you.
Benim verdiğim parayı kimse size vermez.
- Will you pay for a new one?
- Yenisi için para verecek misin?
you will pay for this 26
you will be 199
you will be dead 18
you will regret it 32
you will see 125
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25
you will be 199
you will be dead 18
you will regret it 32
you will see 125
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25