Your father tradutor Turco
46,618 parallel translation
You believe he's your father.
Onun baban olduğuna inanıyorsun.
You were 14 years old when your father married you to a man 40 years older than you.
Baban seni 40 yaş büyük biriyle evlendirdiğinde henüz 14 yaşındaydın.
What if we were talking about your father?
- Ya senin babandan konuşuyor olsaydık?
Same as Kirk- - your father, my mother, they're part of our past.
Kirk gibi. Senin baban, benim annem geçmişimizin bir parçası.
Your father is dying and your mother was lying to you... I told my mother I understand.
Baban ölüyor ve annen sana yalan söylemiş... anneme anlattım anladım.
Hey, James, it's your father returning your text.
Merhaba James, ben baban. Mesajına dönüyorum.
Friends like your father here...
Baban gibi adamlar...
You're damn right I'm going to call him your father... One in a million.
Tabii ki baban diyeceğim ona, milyonda birdirler.
If we could just talk, I can tell you what happened - with your father.
- Konuşabilirsek babana ne olduğunu anlatabilirim.
Your father needs help.
Babanızın yardıma ihtiyacı var.
I did everything to save your father afterward.
Sonra da babanın hayatını kurtarmak için her şeyi yaptım.
Now armed with that knowledge, your father went home and he realized he couldn't live with that, so he killed himself.
Bunu kötü haberi öğrendikten sonra, baban bununla yaşayamayacağını fark edip intihar etti.
He's your father.
O senin babanım.
I'm a friend of your father.
Babanın bir arkadaşıyım.
- Your father?
- Babanla mı?
Your father would be very proud of you.
Baban seninle gurur duyardı.
Leo, what do you think of the rumor that the president isn't your father?
Başkan'ın baban olmadığına dair söylentilere ne diyorsun?
- Of course I'm your father.
- Ne? Elbette ki babanım.
Leo, you will always be my son. And I will always be your father.
Leo, sen daima benim oğlum olacaksın, ben de daima senin baban olacağım.
Remember what your father did to you?
Babanın ne yaptığını hatırlıyor musun?
What did your father make you do?
Baban sana ne yaptırdı?
We know what your father did to you.
Babanın sana ne yaptığını biliyoruz.
Did your father raise you to have faith in the Process?
Baban Süreç'e inanmanı mı sağladı?
And don't you feel bad, Fernando? For being a burden on your father?
Babana yük olduğun için kendini kötü hissetmiyor musun Fernando?
- Do you think your father loves you?
- Sence baban seni seviyor mu?
You want to pass because your father's been telling you to pass - since you were a kid.
Baban çocukluğundan beri geçeceksin dediği için geçmek istiyorsun.
I got in by pretending I was your father.
Baban rolü yaparak girdim.
Was that your father?
O senin baban mıydı?
Didn't you enjoy the test with your father?
Babanla olan testi sevmedin mi?
" Your father is dying.
" Baban ölüyor.
Suppose someone walked in here today and said your father was on his deathbed.
Diyelim ki biri bugün gelip babanın ölüm döşeğinde olduğunu söyledi.
But, your father is a very good man, a friend of mine, so I'm gonna give you the benefit of the doubt.
Ama baban çok iyi bir adam, arkadaşım. O yüzden sözüne inanacağım.
SWAT's outside, your father, Five-O.
Dışarıda SWAT ekibi ve Five-O var.
I'm your father, I'm not gonna let nothing happen to you.
Babanım ben senin, sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Your father... was a remarkable scientist.
Baban olağanüstü bir bilim adamıydı.
You broke your father's word
Babanın sözünden döndün
Your father's here
Baban burada
I know a lot of things were said about your father, but...
Baban hakkında çok şeyler söylendi, ama...
- Tell your father.
- Babana söyle.
- Your father?
- Babanla mı? - Yani 20 yıl sonra kızımla aynı işi mi yapıyor olacağım? - Baba?
Goading him is how your father saw it.
Babanın deyişiyle onu dürtüyordu.
Your father and I watched A very romantic movie last night.
Babanızla dün gece çok romantik bir film izledik.
It is your job, as her father, to stay here until she is ready. And if you can't do that, Andy...
Babası olarak o hazır olana kadar burada durman senin görevin ve bunu yaparsan, Andy...
Your Eminence And Father Bennett. So happy to have you.
Sayın kardinal ve Peder Bennett sizi ağırlamak bir zevk.
Using the birthright of self-will handed down to you by your true Father?
Gerçek babanız tarafından size verilen ve hakkınız olan iradenizi mi kullandınız?
- Your father?
- Baba?
And as a father, I understand your anger and your grief.
Bir baba olarak hiddetini ve üzüntünü de anlıyorum.
Father Paul is a lovely man, but he'll talk your ears off, and I don't want you to starve.
Peder Paul çok latif biridir ama sürekli konuşup kafanı şişirecektir ben de aç bilaç kalmanı istemem.
Your Eminence, and Father Bennet. So happy to have you.
Sayın kardinal ve Peder Bennett, sizi ağırlamak bir zevk.
We thought you had left us after your little spat with... Father Merrin, was it?
Peder Merrin ile ufak atışamanızdan sonra bizi bıraktığını düşünmüştük, değil mi?
Did you lose your nerve, Father?
Öfkeni mi kaybettin, Peder?
your father called 16
your father would be proud 16
your father is dead 32
your father's dead 26
your father and i 34
your father's right 30
your father's 22
your father died 20
your father's here 23
your father was a good man 17
your father would be proud 16
your father is dead 32
your father's dead 26
your father and i 34
your father's right 30
your father's 22
your father died 20
your father's here 23
your father was a good man 17
father 10424
fathers 85
father of the year 25
father brown 114
father and son 35
father jack 19
father christmas 18
father beocca 17
father abbot 27
father quinn 28
fathers 85
father of the year 25
father brown 114
father and son 35
father jack 19
father christmas 18
father beocca 17
father abbot 27
father quinn 28