English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ В ] / Виновна

Виновна tradutor Turco

441 parallel translation
Женщину, уличённую в колдовстве, бросают в воду, чтобы выяснить, виновна она или нет.
Cadılıkla suçlanan bir kadın şüpheli, suçlu olup olmadığının anlaşılması için suya atılmış.
Не виновна. Точно?
Suçsuzum.
Но я виновна!
Ama suçluyum! Önemi yok.
Если она виновна, ей могут дать от 1 до 10 за убийство.
Suçlu oysa kasıt içermeyen cinayetten alacağı 1 ile 10 yıl arasında değişen hapisten aklanabilir.
Если она виновна?
Suçluysa mı?
"Не виновна" три раза.
Üç defa suçsuz bulundu.
Виновна была Элен, но не Долохов.
Bu öldürmek için bir neden mi?
- " начит, виновна.
- O zaman suçludur.
Говорят, сестра виновна в той аварии, из-за которой Бланш стала калекой.
Bana onun kızkardeşi Blanche'ı sakat bırakan kazadan... sorumlu olduğunun sanıldığını söyledi.
- Я знаю, надзирательница Лиза призналась бы, если бы была виновна.
Liza'yı bilirim suçunu kabul eder.
Если она виновна, она умрёт.
Eğer suçluysa ölecek.
городская полиция виновна в беспорядках!
İsyanın suçlusu şehir polisidir.
Это я виновна!
Suçlu benim!
Если виновна, топор немедленно отрубит ей голову.
Suçlu değilse, balta kafasını kopartır. Ne kadar adil bir test imiş bu.
Не думаю, что не виновна...
Sanırım o da işin içinde.
Но встречается она с богатым и красивым... поэтому виновна как соучастник.
Ama zengin ve güzel olanlarla takılıyor bu da onu aynı derecede suçlu yapar.
Мария не виновна!
Maria masumdur!
Но если твоя дочь виновна в тяжком грехе, то только Господь может спасти ее через исповедь, а не ты.
Şayet kızın böyle ciddi bir hata yaptıysa... onu korumak Tanrı'ya düşer, sana değil.
Если бы я была виновна и захотела бы надуть эту машину, это было б нетрудно.
Suçlu olsaydım benim için onu aldatmak çok zor olmazdı.
Виновна.
- Ediyorum.
Виновна, по собственному признанию.
Suçunu itiraf etti. Uygun görülen ceza ölümdür.
Ваша честь, я настолько уверен, что Мардж Симпсон виновна, что могу тратить время суда на сравнение суперсамцов.
Sayın Yargıç... Marge Simpson'un suçlu olduğuna o kadar eminim ki mahkemenin zamanını süper aktörleri değerlendirerek harcayabilirim.
И оно все равно звучит, как "виновна".
Ve üzerinde hala "suçlu" yazıyor!
Независимо от того, что Алексис может быть виновна, она действительно дала нам наше сообщество.
Alixus'un suçu ne olursa olsun bize bir topluluk verdi.
Если обе стороны погибнут, будет всё равно, какая из них была виновна.
İki taraf da ölürse kimin suçlu olduğu umursanacak mı sanıyorsun?
Я виновна!
Suçluyum!
- Что, ты думала, я виновна?
Beni katil mi sanıyordun?
- Не виновна.
- Senin suçun değil.
Была ли она виновна в разговорах с сексуальным подтекстом?
Açık açık, cinsellikten söz etti mi? - Hayır, ama ben...
- Я виновна во всём этом.
— Kesinlikle suçlu olduğumu.
Если что, она виновна, препятствовала расследованию.
Polise yalan söyledi. Hiçbir şey olmasa soruşturmayı engellemekten suçlu.
Вы считаете, она не виновна?
Sence masum mu?
Я не виновна!
Bu bir hataydı!
Не виновна по причине временного помрачнения рассудка.
Delilik nedeniyle masum.
Хорошо, она виновна.
Yine de o kadın suçlu.
Она виновна и... и они отпускают ее.
O suçlu ve onlar onu serbest bıraktı.
Потому что она виновна Проследи за ее глазами.
Çünkü suçlu. Bakışlarının gerisine bak. İğrenç bir varlık.
- Она виновна так же, как и он.
Kadın da onun kadar suçlu.
Я найду Тренча, Виллаби и Каслтона и скажу им, что в твоём уходе виновна я.
Gidip Trench, Willoughby ve Castleton ile görüşürüm. Onlara benim yüzümden ayrıldığını ve bunu benim için yaptığını söylerim.
Не виновна!
Söyle onlara hayatım.
В двойном, в тройном размере, до тех пор, пока я все не выплачу, я обещаю. Вы пришли ко мне вчера. И я не спрашивал вас, виновна ли она.
Dün bana geldiğinde sana onun suçlu olup olmadığını sormadım.
Я не виновна...
Masumum! Masumum!
Я не виновна... Я убила его, да.
Onu öldürdüm ama suçlu değilim.
"ВИНОВНА!" "НЕВИНОВНА!"
Masum.
уголовныи кодекс - параграф 116 говорит, что удерживая его под охраной - более 48 часов полиция виновна - не только в должностном преступлении - но и в нарушении прав и свобод личности.
1920 Anayasasının 116. maddesine göre müvekkilimi 48 saatten fazla bir süredir - gözaltında tutarak yanlızca - yalnızca kötü muameleden değil aynı zamanda özgürlüğün kısıtlanmasından dolayı da suçlu durumdasınız.
"Я, Умекава, виновна во всём."
"Ben Umekawa, bütün sorumluluk benim"
Я только что закончила адскую ночную смену, Я должна быть в суде через 45 минут по обвинению в управлении машиной под действием алкоголя, в чем я виновна, так что, знаешь, удачи тебе с твоим кризисом, ладно?
Cehennem gibi bir gece vardiyasından çıktım, 45 dakika içinde suçlu olduğum bir trafik davasında mahkemeye çıkacağım, yani, bilirsin, sana krizinde iyi şanslar, tamam mı?
Она виновна, потому что это лучше пройдет в суде? - Не я её к этому принуждала.
Jüriyi inandırabileceğin için, suçlu o mu?
- А если она виновна, что тогда?
Suçlu olduğu anlaşılırsa ne olacak?
Я была виновна.
- Seninle aynı utancı taşıyordum.
Она виновна.
- Suçlu gibi davranıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]