English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Н ] / На стороне

На стороне tradutor Turco

7,303 parallel translation
Как известно, политики часто используют своё положение, чтобы нарушать моральные устои, и заводить романы на стороне.
Sizin de bildiğiniz gibi, genellikle politik figürler güçlerini arttırmak için evlilik dışı ilişkileri vardır ya da birbirlerine bağlıdırlar.
. Итак, по словам Мауча, профсоюз полностью на стороне шефа, но, видимо, Шеф Риддл попросил Бодена не присутствовать на приёме.
Pekâlâ, Mouch'un dediğine göre sendika şiddetle Şefin arkasında duruyor ama belli ki Şef Riddle, Boden'a galaya katılmamasını söylemiş.
Как мне кажется, он никогда не был на стороне Брендона.
Bana Brendan'ın yanında duruyormuş gibi gelmedi hiç.
На стороне тренера.
Ben takımın... Takımın koçluk kısmındayım.
Твой папа на твоей стороне.
Baban da senin tarafinda ama.
Он не на моей стороне.
Benim tarafimda falan degil.
Да, если мы хотим, чтобы она была на нашей стороне.
Yanında kalmasını istiyorsan gerektirir.
– Пока нет, но я так же обнаружила геморрагическое пятно на правой стороне челюсти.
Şu an yok. onun dışında çene kemiğinin sağ tarafında bir kanama buldum.
Джастин сказал мне, что он на моей стороне.
Justin benim tarafımda olduğunu söyledi.
Ты говорил, что он на твоей стороне?
Hiç senin tarafında olduğunu söyledi mi?
Ты вообще на чьей стороне?
Kimin tarafındasın?
Неизвестно, кто на чьей стороне.
Kimin, kim için çalıştığını tahmin etmek mümkün değil.
Я думал, мы на одной стороне.
- Aynı tarafta olduğumuzu sanıyordum.
На чьей ты стороне?
Sen kimin tarafındasın?
Ты на чьей стороне?
Sen kimin tarafındasın?
- Я на твоей стороне.
- Senin tarafındayım.
Может это и неважно, но если ваши отношения утонут, я буду на твоей стороне.
Gemiyle birlikte ben de batarım!
Это похоже на синяки. На правой стороне нижней челюсти.
Çenenin sağ tarafında kemik ufalanması gibi gözüküyor.
Ты возьмешься за всё на той стороне, а я за всё на этой.
- Sen bu tarfa bak. Ben de bu tarafa bakayım.
А если забудешь на чьей ты стороне?
Ya oraya gittiğimizde tuttuğun tarafı unutursan ne olacak?
На вашу беду закон на его стороне.
- Ne yazık ki sizin için, kanun ondan yana.
Так на чьей стороне закон?
Kanun kimin tarafında yine?
Что ж, может, мы просто не на той стороне.
Belki de bunda yanlış taraftayızdır.
Большая часть износа на правой стороне лезвия, а это значит, что им пользовался левша.
Aşınmanın çoğu malanın sağ ağzında meydana gelmiş demek ki, solak birisi tarafından kullanılmış.
Я знаю, Бог на моей стороне, на его стороне.
Biliyorum, Tanrı benim yanımda. Onun da yanında.
Она была бы на нашей стороне, она была бы с нами и помогла бы и она бы разозлилась на нас, ну, что-то типа того.
Bir bakıyoruz bizim tarafımızda, bize yardımcı oluyor sonra bir bakıyoruz bize kızmış, bunun gibi şeyler.
Судья Уиллис — он не был на моей стороне.
Hâkim Willis hiçbir zaman benim tarafımda olmadı.
Ты не на моей стороне.
Benim tarafımda olduğunu sanmıyorum.
Ты на неверной стороне истории, Вонг.
Tarihin yanlış tarafındasın Wong.
Боб, я не знаю, во что ты вляпался, но уверен на 100 %, что я хочу быть в стороне!
Bob, ben gittim bilmiyorum... Ama bildiğim bu... Gerçeği is... Ben % 100 dışarı duyuyorum.
До встречи на другой стороне.
Diğer tarafta görüşürüz.
На чьей вы стороне?
Yani, kimin tarafındasınız?
- И на чьей стороне ты?
Sen hangi taraftasın?
- На хорошей стороне, Пако.
İyi tarafta, Paco.
Я всегда на хорошей стороне. Ты же знаешь.
Hep iyi taraftayım, biliyorsun.
Я не на твоей стороне.
Senin tarafında değilim.
Ждите на южной стороне моста.
Köprünün güney tarafında bekle.
- Закон на нашей стороне.
- Kanunlar bizden yana.
Несмотря на то, что, я благодарен Пилата на моей стороне, брат.
Bunlara rağmen, Pilate yanımda olduğu için minnettarım, kardeşim.
Таран на правой стороне!
Sancak tarafında koçbaşı!
Я сказал ему алия должна быть на внутренней стороне.
Aliyah içerde olmasını söylemiştim ona.
На другой стороне моста ты увидишь магазин L'Artisan Parfumeur.
Sağındaki köprünün devamında L'Artisan Parfumeur'ü göreceksin.
Нанга вон там, на другой стороне бассейна Гармонии.
Nangi, zevk havuzunun hemen karşısında.
А потом она попадает на меня для принятия вашей стороне.
Senin tarafını tuttum diye bana yükleniyor.
Но я хочу знать, на той ли я стороне.
Doğru tarafta olduğumu bilmeliyim.
На другой стороне - лестница, ведущая на улицу.
Diğer tarafta sokağa çıkan merdivenler var.
Я встречу вас на той стороне лестницы.
Şu kiriş üzerinden sürün karşı tarafta, merdivende buluşuruz.
Вся музыка была выполнена на левой стороне.
Ayrıldığı gün bütün şarkıları yanında götürdü.
Я на вашей стороне.
- Sizin tarafınızdayım.
На другой стороне пруда мишень.
Suyun diğer tarafında bir hedef var.
На другой стороне парка есть автобусная остановка.
Parkın diğer tarafında bir otobüs durağı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]