Помню ли я tradutor Turco

- Помню ли я?

- Hatırlamak mı?

Помню ли я?

Ben mi?

Помню ли я? Болван.

Tabii ki hatırlıyorum, dangalak.

- Нет, он просто спросил, помню ли я.

- Hayır, hatırlıyor muyum, diye sordu.

Помнишь, как ты заставил нас пойти в Зал славы кегельбана чтобы ты смог посмотреть на машину в форме кегли? Помню ли я?

bu sayede o arabayı görmüştün dev bir bowling mandalı gibi hatırlamak mı?

Помню ли я?

Hatırlamak mı?

Помню ли я? А это что, оспинка?

Bunun ne olduğunu sanıyorsun, çil mi?

Жутко хочу проверить, помню ли я твой размер.

Ölçülerini hatırlayıp hatırlamadığımı merak ediyorum.

Помню ли я ее?

Hatırlamak mı?

Помню ли я?

Hatırlıyor muyum?

Помню ли я тебя?

Seni hatırlıyor muyum?

- Помню ли я его?

- Hatırlamak mı?

Помню ли я и все такое.

- Ben sormayacaktım. - Onu hatırlıyor muyum falan gibi.

Если ты спрашиваешь, помню ли я твою киску, конечно помню.

Eğer amcığını hatırlayıp hatırlamadığımı soruyorsan tabii ki hatırlıyorum.

Хотела проверить, помню ли я ещё старые впечатления.

Sanırım, neler hissettiğimi hâlâ hatırlayabilecek miyim diye anlamak istedim.

Не помню, передал ли я вам слова миссис Матучек.

Bayan Matuschek'in mesajını ilettiğimden pek emin değilim de.

Чесира, не помню, говорила ли я на кухне, чтобы приготовили... что-нибудь легкое для сеньоры Касати.

Cesira, bilmiyorum daha önce söyledim mi ama Bayan Casati için... yemekte hafif bir şeyler hazırladınız mı?

Я не... помню, ударил ли он меня.

Bana vurup vurmadığını... hatırlamıyorum.

Я не помню, есть ли там бар.

Acaba barları var mıydı diye düşündüm.

Видите ли, я едва помню, что случилось вчера вечером.

Dün geceyi, hiç hatırlamıyorum.

Я не помню были ли ноги но определенно было руки, потому что оно тянулось ко мне.

Kolları vardı. Bana doğru uzandı.

И я помню что очень нервничала... потому что я никогда раньше не занималась этим перед камерой, знаешь ли.

Çok, çok heyecanlandığımı sanki dün gibi hatırlıyorum çünkü bunu hiç insanların ve kameranın önünde yapmamıştım.

я не помню чтоб ты разговаривал с отцом... я считала, что ты хочешь оставить бизнес, не так ли!

Babanla konuştuğunu hatırlamıyorum. İşi bırakmak istemiyor musun?

Я даже не знаю, правда ли то, что я помню. Я... я... Я сейчас вернусь.

Sorun sadece, bana anılardan... başka bir miras kalmamış olması ve ben anılarımın gerçek hemen dönerim.

Не помню, говорил ли я тебе...

Sana söylemiş miydim...

"Но способен ли ты побеждать и проигрывать по-мужски?" Я помню.

"Erkek gibi oynayabilir misin?" Biliyorum, koç.

Наша цель, выиграть. Как вы хотите выиграть, так и я жду вашей победы... я не помню, отмечали ли мы, когда в первый раз разгромили этих недоносков- -

Kazanmanız gerektiğinden ve sizin kazanmanızı umduğumundan beri bu geçeceğiniz en zor engel.

Я помню точно : она старалась незаметно выведать, нет ли у тебя подружки.

Buna karşılık, öylesine sorarmış gibi kız arkadaşın olup olmadığını öğrenmeye çalıştı.

Не помню, рассказывал ли я тебе про моего брата...

- Evet?

Я не помню, проводил ли я её домой.

Onu eve götürdüğümü hatırlamıyorum.

Я помню, как ходила в магазин на углу... и покупала молочные коктейли.

Köşedeki bakkala kadar yürüdüğümü ve maltlı shake aldığımı hatırlıyorum.

Не помню видела ли я это. Не помню была ли там.

Orada olduğumu hatırlamıyorum.

Джон Бэйли, специалист по грабежам, я помню его еще по Мерфи Хоумс.

John Bailey, hırsızın teki zaten. Murphy'den öğrendiğim buydu.

Я больше не помню, хороший ли ты.

İyi olduğunu artık hatırlamıyorum.

Не помню, говорил ли я, но я очень рад, что работаю вместе с тобой. И в Кливленде!

Bahsettim mi bilmiyorum ama Cleveland'da seninle birlikte çalıştığım için çok mutluyum.

Ты должен помочь мне вынести это. Мне позвонили из армии, и я помню, как я взяла трубку, а он спросил, я ли Лайла Липском, я ответила "да",

Şöyle söylediğini hatırlıyorum " Çavuş Micheal Pedersen'in annesi...

Она сообщила, что приедет в Нью-Йорк из... Я не помню, кажется, из Чикаго или из Индианы. И она спросила, нельзя ли у нас остановиться.

Chicago veya Indiana'dan New York'a geleceğini, bizde kalıp kalamayacağını sordu.

Я помню, как все сходили с ума от ревности, когда ты вышла за Ли.

Lee ile evlendiğinde herkes çok kıskanmıştı.

Может, стоит спросить его, трахал ли я его сестру, потому что сам я всё еще не помню.

Belki de kızkardeşini becerip beceremeyeceğimi sormalıydım, hatırlamıyorum öyle görünüyordu.

Спросил ли я тебя, сколько ей лет? Я не помню.

Kaç yaşında olduğunu sormuş muydum?

Помню ли я её? Конечно, да.

Onu hatırlıyor muyum?

Я не помню, сделал ли я работу.

Bu haftasonu hiç iş yaptığımı hatırlamıyorum.

Видишь ли, я помню, какой ты нежный.

Senin rahatsızlığını hatırlıyorum.

Насколько я помню, все мои друзья задавались такими вопросами в семи летнем возрасте а это рановато, знаете ли.

Hatırlıyorum, arkadaşlarımın hepsi yedi yaşındayken aynı soruyu soruyorlardı ve o yaşlar, böyle bir soru sormak için uygun bir zaman değil.

Помню много лет назад я спросил Эрика Шилинджера : " Сможет ли добиться успеха группа сочетающая сильные стороны Блэк Саббат и Битлз?

Hatırlıyorum yıllar önceydi Eric Schillinger'a "Bir grubun, gerçek ağır'Black Sabbath've'The Beatles'ı karıştırmasıyla ne kadar başarılı olabileceğini düşünüyorsunuz?" diye sordum.

Помните, я снималась в экранизации мьюзикла "Мистическая Пицца"? Помню ли я?

Hatırlıyor muyum?

- Помню ли я?

Onu bana sen ayarlamıştın.

Я точно не помню, сказал ли я "дороги, которые ведут к дружбе такие же странные, как те, которые ведут к любви", потому что я думаю, что эта идея мне пришла в голову сегодня утром.

Tam hatırlamıyorum : "Arkadaşlıklar da aşklar kadar gariptir zaten." Galiba bu söz sabah gelmişti aklıma.

Я не помню, закрыла ли я эти ворота.

Bunun bir faydasi yok. Kapiyi kapatip kapatmadigimi hatirlayamiyorum.

Это мой малыш, мой мальчик, а я не помню, закрыла ли ворота.

O benim bebegim, o benim bebegim, ve ben kapiyi kapatip kapatmadigimi hatirlamiyorum. - Bir önemi yok.

Дейли Плэнет уже не так изыскана, как раньше, но насколько я помню, твой рабочее место ещё там, через улицу.

Daily Planet'in çok yakın olduğunu biliyorum ama son baktığımda masan böyle değildi. Sokağın hemen karşısı.