English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ С ] / Симпатяга

Симпатяга tradutor Turco

135 parallel translation
Какой симпатяга!
Soğukluk hissettin mi?
Вон он, вон тот симпатяга.
Şuradaki yakışıklı delikanlı.
Одет с иголочки, итальянский костюм симпатяга, а с ним шикарная блондинка.
İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı yanında da güzel bir sarışın.
Симпатяга! - Какие у вас были разногласия?
Onunla neden anlaşamadığını hiç anlayamıyorum.
Ну, разве не симпатяга?
Çok tatlı, değil mi?
Объясни, как такой симпатяга может превратиться в уродливое чудовище?
Peki bunun gibi tatlı bir yaratık nasıl bin tane canavarlara dönüşüyor?
Правда, симпатяга?
Çok sevimli değil miydi?
Симпатяга!
Sevimli biri.
Это он симпатяга?
- Sence sevimli mi?
Кто мне скажет, где этот симпатяга, сержант Мёртах?
Yakışıklı Çavuş Murtaugh'yu nerede bulabilirim?
Симпатяга.
- Çok sevimli.
Он симпатяга.
Şirin biri.
Какой вы симпатяга.
Sence kaç yaşındayım?
Он такой симпатяга.
Çok yakışıklı olduğunu.
К тому же симпатяга.
Hoş biri.
Взбодрись, там тебя какой-то симпатяга спрашивает.
Yapabilirsin. Gülümse, barda tatlı bir çocuk seni soruyor.
Слава Богу, ты симпатяга.
Tanrıya şükür, güzelsin.
Симпатяга вроде тебя без проблем найдет попутку.
Senin gibi hoş çocuklar için motora binmek sorun olmamalı.
Очень жаль такой симпатяга оказался таким чёртовым занудой.
Çok yazık. Senin gibi şirin birinin bu kadar kötümser olması çok kötü.
- Симпатяга.
- Yakışıklı çocuk.
Он такой симпатяга.
O çok şirin.
Нет, ты — симпатяга. Просто расслабься.
Hayır, adamım, sen gayet iyisin.
- Симпатяга.
Hoşmuş.
- Он - симпатяга.
- O çok yakışıklı.
Ты симпатяга!
- Neden bahsediyorsun?
- Какой симпатяга!
- Yakışıklı adam.
А как же тот симпатяга, кого я видела?
Şu tanıştığım sevimli adama ne dersin?
А этот Дракон симпатяга, да?
Dragon tatlı çocuk, değil mi?
Ты лохматый симпатяга.
Tüylü ve tatlısın.
- Так, кто этот симпатяга?
- Tamam, yakışıklı kim?
Эй, симпатяга не взорвался.
Bay Mutlu patlamadı.
- Симпатяга!
- Şeker şey. Bende de...
- Ой, какой симпатяга, весь в мамочку, и у дедушки тоже взял кое - что!
Seni minik, şeker şey. Annene benziyorsun. Dedene de çok benziyorsun.
Симпатяга.
Şirin bir köpek bu.
И я тебя слопаю, симпатяга!
Ve seni bir lokmada yutacağım, güzel çocuk!
- Ты симпатяга, да-да, симпатяга.
- Sen çok sevimlisin. Evet öylesin.
А он был такой симпатяга.
Vurmuş demek. Çok tatlı bir çocuktu.
Я подумала, что вы симпатяга.
Ne zaman kekelesen çok seksi oluyorsun.
А он симпатяга.
Yakışıklı biriymiş gerçi.
Я считаю, что ты симпатяга и очень веселый.
Bence çok şekersin, komiksin.
А тот симпатяга, что сидит сзади - мой дед, Андерсон.
Arkadaki şeker adam ise büyükbabam, Anderson.
- Ну, ты ведь симпатяга.
- Sevimlisin.
Симпатяга в костюме.
Takım çok yakışmış.
- Брось, такой симпатяга!
- Çok iyi görünüyor oğlum.
Правда, симпатяга?
Öyle değil mi?
Симпатяга был, женщины сами на него бросались. Слушайте дальше. Мы с Эдди немного выпили.
Her neyse, ben ve Eddie, bir şeyler içmeye gittik çok fazla içmiştik... sonra dövme dükkanına gittik, ben bir çöl faresi dövmesi yaptırdım... ve Eddie biraz daha anlamlı bir şeyler yaptırmak istedi.
Симпатяга.
Sevimli.
Симпатяга.
Çok yakışıklıydı.
А ты симпатяга.
- Çok hoşsun!
- Эй, симпатяга. - Эй, красавчик.
- Merhaba, yakışıklı.
Доброе утро, симпатяга.
Günaydın, yakışıklı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]