Так ведь лучше tradutor Turco

- Так ведь лучше, чем поездом.

Ancak yine de trene binmekten hızlıdır.

Так ведь лучше?

İyi olmaz mı?

Так ведь лучше, правда?

Daha iyisin, ya?

Так ведь лучше звучит?

Bunun için güzel bir kelime değil mi?

Маленькая спиралька. так ведь лучше?

Küçük trompet. Daha iyi değil mi?

Так ведь лучше, верно?

Yani, böylesi daha iyi, değil mi?

Так ведь лучше, да?

Böylesi daha iyi değil mi?

Но так ведь лучше.

En iyisi bu.

Так даже лучше, ведь завтра карнавал!

Yarın karnaval olduğu için daha da iyi!

Простите, Сестра... но сейчас мир стал не намного лучше, ведь так?

Özür dilerim, kardeşim ama dünya bugün daha iyi değil, değil mi?

Так - лучше. Но, ведь, может...

Bilmek istemezdim.

Ну, так ведь даже лучше, правда?

Böyle olması daha iyi.

Ведь так лучше?

Güzel olmadı mı?

- Лучше смириться с этим сейчас, так ведь?

Sarıl?

Нет ничего лучше поддержки любящей жены, ведь так?

Sevgi dolu karınızın verdiği destek gibisi yoktur değil mi?

Ты ведь вел себя так дико... что вся прелесть пропадала, и мы решили, что лучше вообще не стоит.

Davranışın o kadar çılgıncaydı ki her ne kadar sihirli bir şey yaşasak da bu işe hiç girişmemek iyi olur dedik.

Это ведь лучше, чем возвратиться в Академию, не так ли?

Bu Akademiye geri dönme işi daha güzel, değil mi?

Офицер Ю, ты можешь стать лучше, ведь так?

Memur Yoo, daha iyisini yapabilirsin, tamam mı?

Я же пойму лучше, если меня не будут отвлекать, так ведь?

Sürekli araya girilirse karar veremem, değil mi?

Ну, в медицине, раньше значит лучше... но вы же позвонили так быстро насколько это было возможным, ведь так?

Tedavi için ne kadar erken olursa, o kadar iyi olur ama siz zaten olabildiğince erken getirdiniz onu değil mi?

Похоже, что жизнь обычного эмигранта работающего в мак-доналдсе это не так и плохо, ведь куда лучше чем жизнь людей будущего.

Anlaşılan Wendy'sde bulduğu iş ilk göçmenin işine yaramış ; bu ikinci kişi o adamın ailesinin şimdi çok daha iyi durumda olduğunu söylüyor ve darısı bize diyor.

Ну хорошо. Ведь он должен сделать меня сильнее, а мою жизнь лучше, так?

Güya beni daha güçlü ve hayatımı daha iyi yapacaktı.

Чем больше вес сзади - тем лучше, так ведь?

Bu tarafa daha fazla ağırlık versek daha iyi olur değil mi?

Лучше бы не надо, так ведь?

Dövmese iyi olur değil mi?

Нет лучшей заразы, чем победа когда твой конкурент номер один остаётся дома, так ведь?

Zafer bir bakıma lekelenir bir numaralı rakibin yarışmaya katılmazsa değil mi?

Так даже лучше, ведь если он вырастет хулиганом, это будет не моя вина.

Ama böylesi daha iyi, eğer iyi birisi olmazsa, bu benim suçum olmayacak.

так, возможно, будет лучше, ты ведь не знаешь его. Нет.

Çünkü onu tanıyana kadar biraz daha rahat olabilir.

Но ведь лучше уйти в середине интервью чтобы не подавить собеседника своей чрезмерной харизмой, так?

Ama ortasında kesmeye karar verdim çünkü zaten başardım neden zorluyorum ki değil mi?

Ведь если ты быстрее вылечишься, так будет лучше для твоего будущего.

Yakın bir zamanda iyileşirse, geleceğin için daha iyi olur.

Потому что подруга лучше, чем мужчина, ведь так?

Çünkü bir kadın arkadaş bir erkekden daha iyidir, değil mi?

Так ведь, Уильям? Определённо, так лучше, чем в прежних лохмотьях.

Üzerindeki eski püskü döküntülerden daha iyi oldu.

Ты ведь мог помочь лучше, так?

- Yardımcı olman gerekir, değil mi?

А если я так делаю.... Ведь становится лучше, не так ли?

Daha iyi hissettiriyor, değil mi?

Так ведь куда лучше проводить воскресенье Чем в том месте куда ты потащил нас в прошлые выходные

Bu, bir pazar günü geçirmek için geçen hafta bizi sürüklediğin yerden çok daha güzel.

Ты ведь сама говорила. Так будет лучше.

Dediğin gibi işte, hayırlısı neyse o.

И выгляжу лучше, так ведь?

Daha iyi görünüyor, değil mi?

Ведь знать не знаешь, так что лучше помалкивай.

Onu iyi tanımıyorsun bile, lütfen onun hakkında kötü konuşma!

Ведь там и так все гораздо лучше.

Zaten oradaki her şey çok daha iyidir.

Но лучше убедиться, ведь так?

Pişman olmaktansa emin olmak iyidir değil mi?

Ничто не может быть лучше этого, так ведь?

Daha mükemmeli olamaz.

Так ведь будет лучше, правда?

Böyle daha iyi değil mi?

Будь у нее деньги, когда у "Дома Пирса" начались неприятности, и я бы взял их у нее, и дело все еще было бы нашим, так ведь было бы лучше?

Pierce Homes sallanmaya başladığında parası olsaydı ondan alırdım ve Pierce Homes da elimizde olurdu. Veda da daha iyi durumda olurdu, değil mi?

Он лучше Стамоса, так ведь?

Stamos'tan iyidir değil mi?

Всё лучше, чем сербская мафия, так ведь?

- Tabii eğer Jesus gerçekten var ise.

"Ведь так лучше, да?"

"Böylesi daha iyi değil mi?"

Ты ведь знаешь, что мы это делаем только потому что мы желаем тебе добра и считаем, что так будет лучше для всех вас.

Ama bunun hepiniz için en iyisi olduğunu düşündüğümüzden yapıyoruz. Biliyorsun, değil mi?

Вы вдвоем об этом лучше других знаете, так ведь?

Siz ikiniz bunu herkesten daha iyi bilirsiniz, değil mi?

Я, конечно, благодарна, но мне лучше не знать, откуда они, так ведь?

Bunun için gerçekten minnettarım ama... nereden geldiğini bilmemem gerekiyor değil mi?

Просто надо лучше наладить диалог и... мы ведь одна команда, так?

Yalnızca iletişimi daha iyi sağlamamız... biz bir takımız, değil mi?

Ты ведь знаешь, я хочу сделать так, как будет лучше для тебя и Дианы.

Diana ile ikiniz için her şeyin en iyisini istediğimi biliyorsun değil mi?

Я ведь знаю теперь, что в армии вы выполняли особые задания, так что кто лучше вас сможет мне помочь.

Sizin orduda gizli operasyon timinde olduğunuzu biliyorum. Bu yüzden bana en iyi sizin yardım edebileceğinizi düşündüm.