English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Я ] / Я вас понимаю

Я вас понимаю tradutor Turco

1,351 parallel translation
Я Вас понимаю.
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
Я вас понимаю.
Ayıplamadığımı söyleyemem.
- Я понимаю, что это имеет смысл для вас.
- Sanırım bu sana mantıklı geliyor.
И я понимаю ваш естественный порыв рассказать об увиденном начальству... но я должен вас спросить...
Ve doğal tepkinin bunu gidip merkeze bildirmek olduğunu biliyorum, ama senden rica ediyorum...
Вы, конечно, правы, мисс Грейс, нас, негров, трудно пронять таким оскорблением. Я не понимаю одного, почему вас это так злит?
Eminim haklısınızdır, Bayan Grace, bizim gibi zencilere ne kadar hakaret etseniz az gelir, ama benim anlamadığım, bu, sizi neden bu kadar sinirlendiriyor?
Я вас прекрасно понимаю.
Anlıyorum.
Я понимаю, это может быть болезненно для вас, но, на самом деле, это цыплёнок.
Biliyorum bu gerçekle yaşaman senin için kolay olmayacak, ama bu bir tavuk.
Я прекрасно понимаю, что мне не по силам вас запугать, мистер Фальконе но вы ведь в курсе на кого я работаю.
Benden korkmadığınızın farkındayım, Bay Falcone. Ama kimin adına çalıştığımı biliyorsunuz ve o buraya geldiğinde...
Я вас, как никто, понимаю.
Bana da olmuştu.
Извините, боюсь, я вас не понимаю.
Özür dilerim ama sizi pek iyi anlayamadım.
я понимаю, что смерть отца сильно на вас повлияла.
Babanın ölümü seni üzmüş olmalı ama seni bu işe bulaştırmak istemiyorum.
Я знаю, как белые выходят из депрессии,... хотя, честно говоря, не понимаю, откуда она у вас берётся?
Beyazların, bu depresyonun üstesinden her zaman nasıl geldiklerini bilirim ben. Mesela ben şahsen neden dolayı depresyona girdiğinizi anlamıyorum.
Насколько я понимаю, у вас произошла корпоративная кража.
Sanırım şirketinizde bir hırsızlık vakası oldu.
Я вас не понимаю. Не понимаю, что вы говорите.
Ne dediğinizi anlamıyorum.
Я вас не понимаю. Извините.
Anlamıyorum, üzgünüm.
И это говорит сенатор от штата Вермонт? Я вас не понимаю, мистер Нэйлор.
Bunu söyleyen Vermont'lu bir senatör.
Но я понимаю, что у вас есть для этого все основания.
Biliyorum dayak atılası birşey yaptım.
Я понимаю, но вы выпили, и вас могли отправить домой.
Üzgünüm. Sen içki içtin onlar da seni eve gönderdi.
Я вас не понимаю.
Anlamadım.
я понимаю, что сейчас он само разочарование для вас.
Şu anki durumuna bakıp hayal kırıklığına uğradığını biliyorum.
Я правильно понимаю, сэр, с бригадами у вас не ахти?
Sizin ve kardeşinizin, erkeklerden oluşan grupların yönetiminde... - sıkıntı çektiğinizi sanıyorum.
Мистер Сверенджен, по-моему я вас не понимаю.
İngilizcem sizin kadar iyi değil... - Bay Swearengen.
Мистер Фарнум, я вас не понимаю.
Bay Farnum, sözleriniz bana anlaşılmaz geliyor.
Я вас не понимаю.
Sözleriniz bana anlaşılmaz geliyor.
Человеку нужно зарабатывать на хлеб, я вас прекрасно понимаю, мистер Блазанов.
Bir erkek eve ekmek götürmeli Bay Blasanov, bunu anlıyorum.
Я понимаю, что у вас там мясорубка.
Anladım ki pek çok katliam sizin elinizden geçiyor.
У меня нет времени, я вас не понимаю.
Zamanım yok. Sizi anlamıyorum.
Я так понимаю, у вас есть ещё какой-то повод, помимо максимального отравления мне жизни?
Beni tam anlamıyla perişan etme isteğinin arkasında bir sebebin olduğunu varsayıyorum.
Я понимаю вас.
Evet. sizi anlıyorum.
Я вас, бисексуалов, не понимаю!
Siz biseksüelleri anlamıyorum!
Я понимаю, у Вас некоторые трудности в последнее время.
Son zamanlarda içinde bulunduğun zorlukları anlıyorum.
Ну, я не очень понимаю, где у вас, ребята, такие уж трудности.
Sizlerin de o kadar kötü muamele edildiğini görmüyorum.
Я понимаю, что для вас это равноценно тому времени, которое ушло на сотворение Вселенной, но я совершенно уверен – вы протянете.
Bu sürenin senin için dünyanın yaratılış süresine denk olduğunu biliyorum ama sana güvenim tam. Başarabilirsin.
Да, мэм, я понимаю, но я не могу пропустить Вас
Evet hanımefendi, anlıyorum.
Я не уверен, что я вас правильно понимаю.
Sorununu anladığımdan emin değilim.
Но я не понимаю вас,
Ama anlamadığım şey sensin.
Сэр, я понимаю, что для вас это трудно. У вас тяга изменять вещи, делать их лучше, но этот тот случай, когда нам не следует этого делать.
Efendim, sizin için bunun zor olduğunu biliyorum, içgüdünüz birşeyleri değiştirmek, ama bu sefer tam olarak yapamayacağımız şey bu.
Я так понимаю, у вас здесь бывает не много чужаков.
Burada fazla yabancıya rastlamıyorsunuz sanıyorum?
Я так понимаю, людей вроде вас не слишком часто приглашают на барбекю.
Senin gibi insanlar oraya barbekü partisi için pek çağrılmıyor sanıyorum?
Простите, но я не понимаю. У вас у обоих темные волосы и карие глаза.
Üzgünüm ama anlayamadım, ikiniz de koyu saçlı ve kahverengi gözlüsünüz.
Я совсем не понимаю вас.
Gerçekten sizi anlamıyorum.
Простите, я вас не понимаю.
- Üzgünüm, anlamıyorum.
Я вас обоих не понимаю.
Sizi de anlayamıyorum.
Я понимаю вас.
Anlıyorum efendim.
Я вас очень хорошо понимаю!
Sizi çok iyi anlıyorum.
Я понимаю, в чем проблема, у вас растяжение шеи,... потому что вы спите с мистером Крегеном, а он женатый человек.
Boynunuzda tutukluk var çünkü Bay Kragen'a oral seks yapıyorsunuz. Ve de o evli bir adam. Bu zavallı kadın en azından sizi iyileştirmeye çalışıyor.
Я знаю это! Понимаю, какой это удар для вас.
Korkunç bir şokta olduğunuzu biliyorum, ama sakin kalmaya çalışmalısınız.
- Я не понимаю вас.
- Dediklerinizi anlamıyorum.
- Я вас не понимаю.
- Anlamıyorum.
Сначала я думала, что вы такой же, как все, а теперь понимаю, что ничего о вас не знаю.
Sizin de diğer herkes gibi olduğunuzu sanıyordum şimdi ise, hakkınızda tek bir şey bile bilmediğimi hissediyorum.
День за днём я смотрю на вас, и не понимаю, как вам это удаётся. Как это удавалось всем в моей семье.
Her gün öylece oturup sizi izliyorum, nasıl savaştığınızı, ailemdeki herkesin nasıl savaştığını,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]