Я думала ты tradutor Turco

Я думала ты на нашей стороне.

Bizim tarafımızda olduğunu sanmıştım.

Я думала ты будешь в магазине.

Sen- - senin dükkanda olacağını sanmıştım.

- Я думала ты встретишь меня здесь.

- Burda buluşacağız sanıyordum.

Я думала ты следуешь своему предназначению.

Kaderini yaşayacağını sanıyordum.

– Итан? Я думала, ты увез его в поход.

Onu bir kamp gezisine çıkardığını sanıyordum.

- Я думала, ты не доверяешь ей.

- Ona güvenmediğini sanıyordum.

Я думала в точности так, как ты и сказала.

Benim de aklımdan söylediğin şey geçiyordu.

Я думала о том, что ты сказал вчера.

Geçen gece söylediğin şeyi düşünüyorum.

Я думала, ты здесь из-за ручки-камеры.

Kamera kalem yüzünden buradaydın sanıyordum.

Я думала, что ты собираешься сказать, что она тебе нравится.

Ona ondan hoşlandığını söyleyeceksin sanıyordum.

- Я думала, ты меня бросила.

- Beni bırakıp gittin sandım. - Hayır.

Я думала, что все закончилось... что ты был стерт.

Bittiğini ve senin silindiğini düşünmüştüm.

Я думала, ты умер.

Öldüğünü sanmıştım.

Я думала, ты обожаешь Рахелио.

Rogelio'yu sevdiğini sanıyordum.

Я и не думала, что ты так рада идти на физическую терапию.

Fizik tedaviye bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum.

А я думала, ты говорила Кост Сити.

Coast City dediğinizi sanıyordum.

Знаешь, Айрис, когда ты рассказала мне, что у Барри есть к тебе чувства, я думала, что это просто обычная болтовня, которой занимаются женщины, но вчера я поняла, чего ты мне не сказала.

Bana, Barry'nin sana karşı hislerinin olduğunu söylediğinde Iris şu kadınların birbirine yaptığı tuhaf saçmalıklardan biri olduğunu sanmıştım.

Я думала о том, что ты говорил, и, возможно, ты был прав.

Söylediklerini düşündüm. Haklı olabilirsin.

Я думала, ты был с ним.

Birliktesiniz diye düşünmüştüm.

Я думала, ты ее подготовила.

Kadını bilgilendirdiğini sanıyordum.

Я думала, если бы твои чувства на самом деле были сильны, ты была бы смелой, тебе было бы все равно, что подумают люди.

Eğer o kadar hislerin o kadar güçlüyse, cesur olacağını ve insanların ne düşündüğünü umursamayacağını düşündüm...

- Я думала, ты на свадьбе.

- Düğünde olduğunu zannediyordum.

Я думала, что ты будешь в С.Т.А.Р Лабс.

S.T.A.R. Laboratuvarlarında olduğunu sanıyordum.

Я думала, мы договорились, что ты не будешь заявляться без предупреждения.

Habersiz gelme konusunda hemfikir olduğumuzu sanıyordum.

Я хочу знать, о чём ты думала сегодня утром, когда решила смыться.

Bu sabah basıp gittiğinde, neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.

Я думала, ты собирался помочь мне перестать бояться.

Bana daha az korkmamda yardım edeceksin sanıyordum.

Погоди, я думала, ты собираешься на бал.

Bekle, dansa gidiyorsun sanıyordum.

Это точно, но я не думала, что ты решишься на статью.

- Vay. Doğru ama konuşacağını sanmazdım. - Konuşmadım.

Я хотел, чтобы ты думала, что я был провидцем.

Benim hayalperest birisi olduğumu düşünmeni istedim.

Я даже не знаю, чем ты вообще думала в этом случае.

- Bu seviyede nasıl düşünebildiğini bile bilmiyorum.

Я думала, ты уехала.

Gittiğini sanıyordum.

Я думала, может, ты пошла выяснять отношения с Венди.

Wendy'yle tartışıyorsunuzdur diye düşündüm.

Ты правда думала, я смогу тебя простить?

Seni gerçekten affedebileceğimi mi sandın?

Я думала, что ты попробуешь расслабиться.

Rahatlamak için geldiğini sanıyordum.

Я думала, ты прихватишь только самое необходимое.

Sadece temel şeyleri alıp seçici davranacağını sanıyordum.

Я думала, ты мой агент.

Temsilcimsin sanıyordum.

- Ты же не думала, что я дам ему сгнить в тюрьме?

Tommy'nin hapiste çürümesine izin vereceğimi mi sanıyordun?

Я думала, ты, как и я, пытаешься уйти от своих корней.

Senin de benim gibi geldiğin yerden çıkmanın bir yolunu arayan birisi olduğunu sanmıştım.

Привет, я думала, ты ужинаешь с Брэндоном.

Brandon'la yemek yiyorsunuz sanmıştım.

Никогда не думала, что скажу это своему ребенку, но я пас с обнимашками, пока ты не примешь душ.

Dur! Çocuğuma bunu diyeceğim aklıma gelmezdi ama duşunu alana kadar sarılma safhasını atlayacağım.

Я думала, ты против этой теории.

Onunla ilgilenmediğini sanıyordum.

Знаешь, я думала, что ты так ответишь. И я так же нашла вот это.

Böyle diyeceğini anlamıştım.

Я думала, уж ты-то должен это понимать. Столько лет прожив с одной из них под одной крышей.

Onlardan biriyle yıllardır aynı çatıda yaşayan biri olarak bunu herkesten çok senin anlamış olman gerekirdi.

Когда я уходила из управления, думала уйти по-хорошему, не быть одной из тех, которые, кажется, не понимают, что если ты уходишь... ты уходишь.

Teşkilât'tan ayrıldığımda her şeyi geride bırakmanın en iyisi olduğu düşündüm. Teşkilât'tan ayrıldığında geriye dönüş olmadığını bilen biri olmayı.

На самом деле, я думала, что ты мог бы стать мировым судьей. Или ландшафтным архитектором.

Aslında sulh hakimi veya peyzaj mimarı olursun diye aklımdan geçirmiştim ben.

Я думала, ты мёртв.

Öldüğünü sanıyordum.

А я думала, ты переживаешь из-за своего сына Джеймса.

ve ben burada oğlun James hakkında endişelenirsin diye düşünüyorum.

Я думала, ты на выезде.

- İşin olduğunu sanıyordum.

Эй, я думала, ты больше не читаешь этот журнал.

Dergi okumayı bıraktın sanıyordum.

Я думала, что ты хочешь поехать.

Gitmek istediğini sanıyordum.

Дорогая, послушай, я думала, что ты четко дала понять, что не хочешь удочерять ребенка Аны.

Ana'nın bebeğini evlat edinmek istemediğin konusunda çok kesin olduğunu sanmıştım.