English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Я ] / Я узнаю его

Я узнаю его tradutor Turco

298 parallel translation
- Может быть, если я узнаю его получше.
- Belki onu daha iyi tanıdığımda.
Я узнаю его голос!
Sesini tanıyorum!
- Я узнаю его домашний адрес.
- Ev adresini alacağım.
И если я узнаю его?
Görürsem?
Я узнаю его расписание.
Ders saatlerine bakacağım.
Конечно, я узнаю его.
Evet, hemen tanırım.
Я узнаю его только тогда, когда он начнет пытать меня до смерти... убивая вашу подругу вместе со мной.
Onu sadece bana ölümüne işkence yapmaya ve arkadaşınızı da,..... benimle beraber öldürmeye geldiğinde tanıyabilirim.
Я знал его ещё мальчиком, знал его отца. И я узнаю его теперь.
onu bir çocuk olarak bilirdim, babasını tanırdım, ve şimdi görüyorum ki.
Я узнаю его.
Farkedebiliyorum.
Ида была права, когда сказала, что я узнаю его.
Ida, gördüğümde tanıyacağımı söylerken haklıydı.
Я узнаю его настоящие мотивы.
Onun gerçek niyetini bulacağım.
И вот еще что я вам скажу, если что-нибудь случится с моим Гвилимом, и я узнаю, кто это сделал, я его сама убью, клянусь Богом всемогущим.
Size söyleyeceğim son bir şey var. Eğer benim Gwilym'e bir zarar gelirse, bunu yapanları bulur ve onları kendi ellerimle öldürürüm. Yemin ederim.
А как я его узнаю?
Onu nasıl tanıyacağım?
Я мясник и узнаю хорошее мясо сразу же, как только его вижу.
Ben bir kasabım, gördüğümde iyi eti hemen anlarım.
И я всегда узнаю о его приезде,..
Ne zaman geldiğini hep bilirim.
Когда я найду его, я сразу узнаю.
Onu bulduğum zaman tanırım.
- Как я его узнаю?
- Onu nasıl tanıyacağım?
Но я узнаю этот запах. - Вы распознали его?
- Tarif edebilir misin?
Одну минуту, я узнаю о его планах.
Bir saniye izin verirseniz yapmak ister mi sorayım.
Я смотрю на солнце, но не узнаю его.
Gözlerim güneşi görüyor ve ben bunu fark edemiyorum.
— Как я его узнаю?
Onu nasıl tanıyacağım?
А, это чертово здание, я его узнаю. Оно меня успокаивает... лечит мою душу.
Ah, Allah'ın cezası bina beni ele geçirdi... bana huzur veriyor... ruhumu onarıyor.
- Да, это он. - Ну, конечно, я его узнаю.
Madeni parada görmüştür.
тут был целый секс-парад. я его узнаю.
Özellikle birini görmek istersem, görürüm. Yoksa, ya bir taksi çağırıyorumdur ya da kapıcı odasında...
Пока никаких докладов не было, но я проверю его имя по инстанциям. И, если что-нибудь узнаю, то перезвоню вам. Я вам благодарна.
Şimdiye kadar bir şey rapor edilmedi ; ama ismini sistemimize yerleştireceğim bir şey duyarsam sizi hemen ararım.
Как я его узнаю?
O adamı nasıl tanıyacağım?
Остальное я узнаю из его личного дела из школы на Земле.
Diğer şahsi bilgilerini dünyadaki okulundan alırım.
Но когда он появится, я узнаю, и ты его получишь.
Ama doğunca inan bana, haberim olacak ve onu alacaksın.
Я не узнаю его тип...
Düzenini teşhis edemiyorum.
Я знаю, что его поведение странное... но, обычно, он совершенно нормальный и спокойный, Джон... Я не узнаю его... им как будто что-то управляет изнутри.
Davranışlarının çok garip olduğunu biliyorum ama genelde öyle normal ve uyumlu ki, John o olduğuna inanamıyorum dışardan onu etkileyen bir şey olmadığına.
Маскируется. Думает, я его не узнаю.
Onu anımsamayacağımı mı düşünüyor?
М-р Китон. М-ра Фенстера я узнаю по снимкам из его дела, как и м-ра Макмануса.
Bay Keaton hem Bay Fenster hem de Bay McManus'ı polis arşivindeki fotoğraflarından tanıyorum.
В свитке написано, что я узнаю когда увижу его.
Kağıda göre, görür görmez tanıyacakmışım.
- Я узнаю номер его ящика.
- Ben dolap numarasını öğreneyim.
Я узнаю у Росса его мнение о том, что всё это значит.
Gidip Ross'la bu konuyu konuşacağım.
Сейчас, когда его нет, я многое узнаю о нём, и я надеюсь, что ты сможешь заполнить для меня некоторые пробелы.
Şimdi kayıp ve onun hakkında pek çok şey öğreniyorum. Ve umarım benim için bazı boşlukları doldurabilirsin.
Я не узнаю его.
Onu tanımıyorum.
Я его узнаю.
Onu tanıyorum.
Мне не нравится, что я не узнаю его!
Beni rahatsız eden sensin, seni tanımıyorum bile.
Я его узнаю с закрытыми глазами
Gözlerim kapalıyken bile fark ederdim
Чем больше я его узнаю, тем больше хочу быть таким человеком.
Yani güveneceği kişi. Onu tanıdıkça öyle olmayı daha çok istiyorum.
Я его даже не узнаю, когда увижу.
Onu tanımaz mısın?
Я узнаю, где его лаборатория.
Laboratuarının yerini bulacağım.
Мой бывший муж... Его пьяные крики я узнаю везде.
Bu sarhoş sesi nerede olsam tanırım.
Я не хочу пускать его, пока не узнаю больше.
Daha fazlasını öğrenene kadar ikisini bir araya koymak istemiyorum.
Я узнаю след от шрама, когда вижу его, Ричард.
Bir yara izi gördüğümde tanırım, Richard.
Не по-настоящему. Потом он снова появляется, и я узнаю, что потерял его.
Şimdi tekrar ortaya çıktı ve kaybettiğimi düşündürdü.
Если наткнусь на Эйвона Барксдейла на улице, я его не узнаю.
Sokakta Avon Barksdale'e rastlasaydım, inan tanımazdım.
- Если я увижу мэра, то, возможно, я его узнаю.
- Görseydim, Belediye Başkanı'nı hemen tanırdım.
Да, я его узнаю.
Evet. Bu adamı hatırlıyorum.
Я введу его в компьютер и через минуту узнаю имя владельца.
Bilgisayara bunu giricem ve sahibinin adını bir dakikada bulucam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]