English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bayıldın

Bayıldın tradutor Inglês

1,973 parallel translation
Sen mi bayıldın?
You fainted?
Bayıldın.
You love it.
Sen de bayıldın.
You blacked out.
Bu nedenle bayıldınız.
It's why you collapsed.
Yürürken bayıldın ve ilk öğrendiğin şey bebeğinin kalp atışlarını duymak oldu.
You were running, and the next thing you knew, You were hearing your baby's heartbeat on the monitor.
Dün gece benim evimde bayıldın.
You collapsed in my apartment last night.
Ve bayıldın.
And you just passed out.
Bayıldın.
You just passed out.
Randall'ın evinde bayıldın. Bir şeylerin seni bunalttığını söyledin.
You said you were feeling overwhelmed by something.
Üç tane cin tonikten sonra bayıldın.
You passed out after three gin and tonics.
- Evet. Telsizden, bay Watkowski'nin 4 yıldır akıl hastanesine girip çıktığını söylediler.
Dispatch told us that Mr. Watkowski here... has been in and out of the psych ward for the past four years.
"Yaptığın şeye bayıldım."
Love the initiative. "
Kuru temizleme kamyonunun Bayan Michel'e çarptığını söyleyince düşüp bayıldı. Çok üzücü.
When she heard it was that van, she fainted.
Davetsiz geldiğim için kusura bakmayın ama senaryoyu okudum ki bayıldım ve ne yapabileceğimizle ilgili bir sürü güzel fikrim var.
Sorry to intrude, but I read the script... which I love... and I've got a lot of good ideas about what to do.
Tam ameliyatın ortasındayken hepimiz bayıldık.
We were in the middle of surgery and we all lost consciousness.
İnsanların bayıldığı söyleniyor ama benim yaşadığım öyle bir şey değildi.
Well, we've been saying people have been blacking out, but... that wasn't my experience.
K'nin bayıldığını duyduğumda acele ettim, çıldırmaktan korktum.
When I heard K fainted... I rushed over, afraid I'II go crazy.
Bay Childs o seks kasetini basına sızdırıp beni çocuklarımı, 24 saat boyunca oynatıldığı bütün haber kanallarından uzak tutmaya zorladığınız gün işte o gün, bana en büyük zararı verdiniz.
Mr. Childs, the day you leaked that sex tape to the press, and forced me to shield my children from every cable news station that played it in a 24-hour rotation, that was the day I became collateral damage.
Tüm çok satan kitaplarına bakıldığında, Bay Castle'ın muhteşem bir suç sezgisine sahip olduğu çok açık.
Given all his best-sellers, it's obvious Mr. Castle has tremendous insight into the criminal mind.
Tamam, bizim oraya bakıyorlar. Açelyalarımıza bayıldıklarından baktıklarını da sanmıyorum.
Okay, they are all looking at our place, and i do not think they are admiring our azaleas.
- Egzersize bayıldığını sanıyordum.
- I thought you loved exercising?
Antrem'e sinir oluyorum. Denizyıldızının göt deliğiyle ilgili kısma bayıldım.
I liked that line about the starfish anus
Nereden bulduğumu ifşa edemem ama bayıldığım zaman gördüklerimde siz de vardınız.
I can't divulge that, but I can tell you my vision involved you.
- Bayıldığım zaman, maske takmış silahlı adamların ofise girdiğini gördüm.
- In my flash-forward, masked gunmen were comin into the office.
Ama bayıldığım zaman her şeyin kaybolduğunu ve yerlerine bir çocuğun eşyalarının geldiğini gördüm.
But in my vision, everything was gone and replaced by a young boy's things.
Bayıldığın zaman, bu adamın gördüğünü iddia ettiğiyle aynı şeyi görüp görmediğini söylemeni istiyorum.
I need you to tell me whether you saw the same thing in your flash-forward as this guy claims he saw in his.
Bayıldığım zaman, size kargaların ölümüyle ilgili anlattıklarım sayesinde serbest kaldığımı gördüm.
In my vision, I knew that I'd be freed because of what I told you about the crows dying.
Şu senin bayıldığın çikolata kaplı çileklerden vardı.
They had your favorite. Chocolate-covered strawberries.
Biliyor musun "Uzak" şarkısını söyleyen kıza bayıldım.
You know who i loved was the girl that sang away.
Ona bayıldığını herkes biliyor.
Everybody knows you love that.
Şimdi, oradaki Bay Bardağın Boş Tarafını gören beye olan tüm saygımla birlikte belki de onlar tekrar buraya gelmeye karar vermeden önce Yıldız Geçidini kullanıp ufak bir keşif yapamaz mıyız?
Now, with all due respect to Mr. Glass-Is-Half-Empty over here, don't you think maybe we should use the stargate to do a little reconnaissance before they decide to show up again?
Topher, Bay Karrens'a aşağı kata kadar eşlik et de kendi gözleriyle hastanın nasıl bakıldığını görsün.
Topher, escort Mr. Karrens downstairs where he can see for himself the care being provided.
Parmağını gördükten sonra bayıldı.
No, she... she just fainted when she saw her thumb
Bay Webb, neyi kastettiğinizi bilmiyorum, Ama aracınızın bir cinayette kullanıldığına İnanacak sebeblerimiz var.
I don't know to what you are referring but we believe that your car was used in the commission of a homicide.
Eşyalarınıza bayıldım.
I love your stuff.
Bay Osgood, annenizin soruşturmasında hatalar yapıldığına inanıyoruz.Hatta bunlar tüm Oxy-Lab karmaşasının da ötesinde şeyler.
Mr. Osgood, we believe that some mistakes may have been made In the investigation of your mother's case, Even beyond this whole oxy lab mess.
Yok, dostum, rehberin bir kılavuza ihtiyacı olduğunu ona inandırdığın kısma bayıldım.
No, man, I loved it when you convinced her that the primer need a primer.
Sonunda kendini bitirdi, sınavın bitmesine yarım saat kala bayıldı.
Ended up the final himself when he passed out half an hour before pencils down.
- Arkadaşların ton balıklıya bayıldı.
Your mates are loving the tuna!
Sonra da bütün dünyanın bayıldığını anladım.
Oh, and then I, you know, realized that the whole world had blacked out.
Bayıldıktan sonra hatırladığın...
Now after the blackout, do you remember what -
Cho neredeyse bayıldığını söyledi.
Cho said you almost fainted.
Graphia geçen haftaki konferansta neredeyse bayıldığını söyledi.
Graphia says you almost passed out during grand rounds last week.
Sessiz sinemadan sonra kahve içmeye gittik ve onun sanata bayıldığını öğrendim. Piyano çaldığını, Fransızca konuşabildiğini öğrendim.
So, anyways, after charades, we went out for coffee, and I learned that he loves art, he plays the piano, he speaks French.
Sözde çalışmana bayıldım. Büyük hayranınım.
I love your alleged work.
"Anlaşıldığı kadarıyla Bay Walker yakın tarihte kendisine kanser teşhisi konulduğunu belirten bir intihar notu bıraktı." Sam Walker bulunmadan 40 dakika önce buluşma ayarlamak için beni aramıştı.
'Lt's understood he left a suicide note referring to a recently-diagnosed cancer.'40 minutes before Samuel Walker was found, he phoned me to arrange to meet.
Bu şarkıya bayıldığını söyle.
Tell him this is our song.
Navid'in bayıldığını söyledi, ama beden eğitimi dersinden arkadaşım
Said that navid fainted, but then abby in my gym class
- İmalara bayıldığını biliyorum da senin için hiç bir şey yapmak gelmiyor artık içimden.
- Much as I know how you love allusions I no longer feel like doing anything for you.
Sırf sen Bay Anne'yi oynayacaksın diye beni de utancına ortak etmene izin vermeyeceğim. Anlaşıldı mı?
I won't let you drag me down into your shame just because you're playing Mr Mum.
Cheney'e Obama'nın başkanlık konuşması sırasında bayıldım yaşlı bir çömlekçi gibiydi.
And I love Cheney at the inauguration looking like old man potter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]