English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bekleyelim

Bekleyelim tradutor Inglês

2,289 parallel translation
Kameraların çekmeye başlamasını bekleyelim oldu mu?
Uh, let's wait for the cameras to start rolling.
Biz burada bekleyelim.
We'll wait here.
Fırtınanın geçmesini bekleyelim.
We will wait out the storm.
Bekleyelim mi?
You wanna wait?
Rudy'i bekleyelim.
Let's wait for Rudy.
Onları burada bekleyelim!
We'll wait for them here!
Gün doğana kadar bekleyelim.
Let's just wait until it's light.
Doğru zamanı bekleyelim.
We'll wait for the right time.
Birkaç metre öteye gitmelerine dek bekleyelim.
Wait till they're a few feet away.
İsterseniz dışarıda bekleyelim.
Just go outside too.
Haydi içeri geçip Joe'nun gelmesini bekleyelim.
Let's get inside here and wait for Joe.
Konferans salonunda bekleyelim.
Let's wait inside the conference room
- Bekleyelim mi?
Shall we?
Karanlık basana kadar bekleyelim.
Wait until dark.
Piyasalar düzelene dek bekleyelim.
Okay. We can wait until the market recovers.
Burada durup sinyali bekleyelim.
Stay here and wait for the signal.
Bakıcı gelene kadar burada bekleyelim mi?
Shall we wait here until the care worker arrives?
Nasıl yani, bekleyelim mi?
What do you mean, wait?
Bunu incelemeye yollayın, biz de Hensler'ı bekleyelim, tamam mı?
Send it to Forensics, and we'll wait on this Hensler fellow, okay?
Desteği bekleyelim diyorum.
I told you we should call for backup.
- Bekleyelim diye kararlaştırmamış mıydık?
- I thought we decided to wait.
Birkaç gün bekleyelim.
Wait a couple of day.
Bekleyelim.
Four... Let's see.
Bence Bekçi'nin yardımını bekleyelim.
Let's wait for help from the Watchdog Command.
İstersen arabaya oturup bekleyelim, ardından sürüş için yeterince güvende olduğun zaman sürebilirsin.
We're just gonna sit and wait until, you know, you're safe to drive, which would be in about one hour.
Biraz bekleyelim.
Let's just let this unfold.
Nate yerleşene kadar bekleyelim.
Maybe we wait till Nate gets settled.
O zaman burada bekleyelim. Belki ilaçları bulup giderler.
So we stay in the room... they find the drugs, maybe they leave.
Peki ne öneriyorsun? Burada öylece oturup kendi başlarına çıkmalarını mı bekleyelim?
So what are you suggesting- - we just sit here and wait for them to come out on their own?
Bekleyelim mi?
Do you have more of those?
Yardım gelene kadar bekleyelim demiştin.
You've been saying to wait for help.
Biraz bekleyelim.
Let's wait a bit.
Öyleyse deli gömleğini şimdi mi takalım yoksa süremin dolmasını mı bekleyelim?
So should we put the straitjacket on me now... or should we wait until my time's up?
Tam burada bekleyelim.
Let's just wait here.
Naj! "Burada bekleyelim'in" neresi anlaşılmadı?
Naj! Which part of "wait here" do you not understand?
Rüzgarın biraz esmesini bekleyelim. Saçların havada uçuşsun.
Wait for a little gust of wind, and we'll get your hair in the air.
Artık başlayalabilirmiyiz? Yoksa, üvey amcayı mı bekleyelim?
Can we start or are we waiting for the incestuous uncle?
Adamların gelmesini bekleyelim.
And we'll wait for these guys to show up.
Neden bekleyelim?
Why wait?
İşareti bekleyelim.
Let's look for the sign.
Ama biraz daha bekleyelim, taşlar yerine otursun diyordum.
But, you know, let's wait till all our ducks are in a row.
Biliyorum, büyüyene kadar bekleyelim demiştik ama... artık yapabileceğimizi sanmıyorum.
And I know that we said that we'd wait until she's older, but... I don't think we can anymore.
Lisbon'u bekleyelim mi yoksa...
So should we wait for Lisbon or...
Polisi bekleyelim.
Wait for the cops to get here.
Biz bekleyelim, Anlıyor musun?
We wait, understand?
Ben bekleyelim diyorum. Kal-El belki... Ne kadar bekleyeceğiz Martian?
- I say we hold off until Kal-El has...
Bekleyelim o zaman.
Let's wait then. That's a joke.
Bekleyelim gider.
Let him go.
Hadi adamı, Dokunulmazlar'daki Ness gibi merdivende bekleyelim.
let's wait for him in the lobby like Ness at the steps in the untouchables.
- Bence bekleyelim.
- Maybe we should wait.
Bekleyelim.
We have to wait for him.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]