Beni ilgilendirmez tradutor Inglês
1,983 parallel translation
Biliyorum beni ilgilendirmez ama burada uzun süre kalacak mısınız?
I know it's none of my business, but are you staying long?
Beni ilgilendirmez.
It's none of my business.
Beni ilgilendirmez mi?
None of my business?
Beni ilgilendirmez, iyi.
None of my business, right.
Bir mücadele veriyorsa veya kafası karışmışsa bu nasıl beni ilgilendirmez?
If she's struggling with, or confused about something, how could it be none of my business?
- İşin o kısmı beni ilgilendirmez.
That's not part of my job description.
Beni ilgilendirmez.
I don't care.
Beni ilgilendirmez.
And? It is not my business.
Beni ilgilendirmez ama... Sizinle kumandan kızın arasında neler oluyor?
Now I know it's none of my business, but what is going on with you and commander babs?
Kutunun sahibini kızdırmak istemediğim sürece bu beni ilgilendirmez.
Thank you. Sounds expensive.
Beni ilgilendirmez biliyorum ama belki de adamı kızıyla görüştürmelisin.
You know, it's none of my business, but maybe you should let this guy meet his own daughter.
Diğer şeyleri beni ilgilendirmez.
I don't concern myself with his other stuff.
Nerden geldiğin beni ilgilendirmez, Bırakmasaydın o zaman!
I don't wanna know. Where are you off to? You won't leave here!
Aslına bakarsan beni ilgilendirmez.
Well, it's none of my business.
Beni ilgilendirmez.
What do I care?
Beni ilgilendirmez nasılsa.
Uh, well... it's none of my business anyway.
- Beni ilgilendirmez.
It's not my place.
Beni ilgilendirmez, tamam.
It's not my business, all right.
Sokakta yaptıkları beni ilgilendirmez.
What they do on the street is out of my hands.
- Beni ilgilendirmez.
- None of my business.
Eşcinsel olup olmamanız beni ilgilendirmez, Ya da nişanlı. Bir erkek cinsel ilişkiye girmelidir.
I don't care if you're gay, straight, engaged, whatever, a guy needs intercourse.
- Beni ilgilendirmez.
- It's not my business.
Beni ilgilendirmez.
It's not my business.
Beni ilgilendirmez.
None of my business, DiNosy.
Gerçekten bu beni ilgilendirmez.
It's really none of my business.
Ama sorun değil, bu beni ilgilendirmez.
But that's okay, none of my business.
Onun sorunları beni ilgilendirmez.
His problems aren't mine.
Bu beni ilgilendirmez belki ama her şey yolundaymış gibi görünmüyor pek. Haklısın.
Well, this may be none of my business, but it doesn't seem like everything's okay.
Ben onun arkadaşı değilim. Beni ilgilendirmez ki.
I'm not her friend, I don't have to be concerned.
Beni ilgilendirmez, adamım.
I screwed that up. It's none of my business, man.
Özür dilerim, Hales. Bu beni ilgilendirmez.
I'm sorry, hales. it's none of my business.
Ama bu gece nerede yatacağın beni ilgilendirmez.
But where you put yourself tonight is not my concern.
Kendini kurtarmak için başkasını bul çünkü beni ilgilendirmez.
Griffin residence, Peter speaking. Oh, yeah?
Başkalarının ruhu beni ilgilendirmez.
I don't care about other people's soul.
Aşkın saf mı, sahte mi beni ilgilendirmez.
I don't care if it's a pure or nonsensical love.
Eşinizin dostlarını tanımıyorsunuz. Beni ilgilendirmez ama...
I'm trying to find some clue about it when visiting, that I could not call.
Yani bana söylediğin şu kasadaki hazine ki ben bir şey istemediğimi o zaman söylemiştim bu beni ilgilendirmez mi?
So, what you're saying is... That the booty, in the box, That I've already said, that I don't want nothing from.
O kasa ve içindeki hazine ki bir şey istemediğimi zaten defalarca söylemiştim bu beni ilgilendirmez mi?
The box, and the booty that's in it... Which, I've already said That I don't want nothing off,
- Bu beni ilgilendirmez, Armand.
- That's none of my business, Armand.
Bu beni ilgilendirmez.
It's not my business.
Beni ilgilendirmez. Bu evin yarısı da benim.
Couldn't really give a shit who she loved.
Seninle Megan'ın ilişkisi beni ilgilendirmez.
This is completely none of my business - about you and Megan.
Ben bunun için gelmedim. Beni ilgilendirmez.
No... that's not why I came.
Gerçekten beni ilgilendirmez.
It's really none of my business.
Beni ilgilendirmez aslında, ama neden ayrıldınız?
I know it's none of my business, but why did you resign from the force?
Bu beni ilgilendirmez.
That was none of my business.
Beni ilgilendirmez gerçi.
It's not my business. Fr- -
Beni ilgilendirmez.
I don't give two shits, okay?
Beni ilgilendirmez.
That's no down to me.
Affedersin bu beni hiç ilgilendirmez, üzgünüm.
I'm sorry, that's none of my business.
Bu iş beni ilgilendirmez.
It's none of my business.
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni seviyorsan 33
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355