Bir şarkı söyle tradutor Inglês
391 parallel translation
- Bize bir şarkı söyle!
Give us a song!
Bir şarkı söyle canım.
- Sing something, my dear. - Anything, you know?
Sam, gel de Profesör için bir şarkı söyle.
Sam, come and sing for the professor.
Ben şurda şöyle bir oturup bir şarkı söyleyeyim.
I think I'll sit around a while and sing.
"Home on the Range" gibi sağlam bir şarkı söyle.
Sing something dependable like "Home on the Range."
- Tatlım! Bize bir şarkı söyle!
- Come on, honey!
Bir şarkı söyle, ben de sana bir içki ısmarlayayım.
Sing us a song and I'll buy you a drink.
Bir şarkı söyle.
Let's hear you sing now.
Haydi bir şarkı söyle.
Come on, give us a song.
- Bir şarkı söyle, Antoninus.
- Sing us a song, Antoninus.
- Bana bir şarkı söyle.
- Sing me a song.
Mamma Roma, gönlünden kopan bir şarkı söyle bize.
Mamma Roma, why don't you sing us a song from the heart?
İvan bana bildiğin bir şarkı söyle. Sonra ben sana bir şarkı söyleyeceğim. Anlamayacaksın....
Ivan sing me any song you know then I'll sing you a song you will not understand
Bize bir şarkı söyle.
- Sing us a song!
Hadi o zaman bir şarkı söyle.
Well, sing then!
Bana bir şarkı söyle lütfen.
Hey Hilda, sing!
Şimdi bir şarkı söyle, bir şeyler çal.
Now, sing something, play something.
Koman, bir şarkı söyle, o geceki gibi.
Koman, sing me a song, like that night.
- Bize bir şarkı söyle.
- Give us a song.
Aç gözlerini ve bir şarkı söyle!
Wake up and sing! Wake up and sing!
Haydi kalk bir şarkı söyle, yüzün gülsün yeter.
Wake up and sing, wake up and sing, And just keep smiling,
Bir şarkı söyle!
Sing a song!
Gervaise, bana bir şarkı söyle.
Oh, gervaise, do sing me a song.
Bir şarkı söyle.
Sing something.
* Söyle, bir şarkı söyle *
Sing, sing a song
* Bir şarkı söyle *
Sing a song
Bize bir şarkı söyle.
Sing us a song, Will.
Çık ve Sheila'ya bir şarkı söyle.
Now get up there, sing a song for Sheila.
Bir şarkı söyle Söyle bir şarkı
Sing a song Song a sing
Hadi bir şarkı söyle.
Couldn't you sing, Katy?
Bize gerçek bir şarkı söyle!
Sing us a true song!
Top 10 listesinden bir şarkı söyle bana.
Sing me a song. Make it a top ten.
Şarkını bir kere söyle, sonra elmalarını sat.
sing your number once and then sell the apples
O'Connor'a telefon et, harika bir şarkıcı getireceğimi söyle.
Call up O'Connor's and tell him I'm bringing him a pip.
Ona şarkı söyleyen telden konuşan Büyük Beyaz Baba'nın Kızılderili oğlunun yaralanmasından dolayı çok üzgün olduğunu söyle, ama bu ışıklı konuşma güçlü bir ilaçtır ve buradan geçmek zorundadır.
Tell him the Great White Father who speaks over the singing wire is... sorry for the wounding of his indian son... but that the lightning talk is strong medicine and it must go through.
Onlara şarkı söyleyen telin onlar için çok güçlü bir ilaç olduğunu ve... Ogallala ya karşı savaşan düşmanlarına karşı koyması için güç vereceğini söyle.
Tell him I promise that the singing wire will make good medicine... for the Ogallala against their enemies.
Kuşkusuz, keman bana daha uygun bir çalgı fakat şöyle bir şarkı.
Of course, the violin is more my instrument but, oh well, here we go.
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, şarkı söyle.
If you have anything to say, sing it.
Şöyle bir şarkısı vardı.
Here's one of his songs.
Gayoso Otel'in penceresinden bir sarhoş dışarı sarkıp şöyle bağırdı :
Some drunk at the Hotel Gayoso leaned out the window and said :
Yiyeceğin çok az olduğu bu köyde şöyle bir şarkı var :
In this village with little food to eat, there's a song that goes like this :
- Onların şarkı şöyle bir melodi de... â ™ ª Şu an için, her zaman için...
And their song goes like this. For now, for always...
Lavta, ne şanslıyım ki sana sahibim söyle şarkılarını kalbimin ay ve güneş yarışırken gökte çiçekler de soluyor zaman geçtikçe düşmüş çiçekler umursanmadan yatıyor Lavtamdan isyankar bir nota çıkıyor denizler fırtınalı, Dünya kargaşa içindeyken yükselsin Ejderha derin denizlerden!
O Lute, fortunate am I to have you Sing the songs of my heart Suns and moons race across the sky
Bir şarkı söyle.
- Sing something
Şöyle eski bir şarkı yok muydu?
Isn't there an old song that goes :
Ama şarkılar şöyle olurdu... Sanırım İngilizlerin "Roll Me Over in the Clover" diye bir şarkısı var ve "Bir, iki, üç, dört..." şeklinde gidiyor.
But the songs would be like... I think the English have a song called "Roll Me Over in the Clover", and you go "One, two, three, four..."
Giyinip kuşanıp oraya geri gittik ve adama öğrendiğimi söyledim ve adam da "söyle bakalım" dedi, ben de sadece bir şarkı yerine plağın iki tarafını da söyledim.
We went back and told him that I'd learned'em, and he said, "Let me hear," so I sang both sides of the record instead of just one.
Bize bir şarkı söyle Elinore.
Sing us a song, Elinore.
Ocak'ta uzun bir şarkının bir parçası şöyle olabilir.
In January a tiny fragment of a long whale song might sound like this.
Bana bir aşk şarkısı söyle.
Sing me a love song.
Bize bir Robin Hood şarkısı söyle!
Sing us one about Robin Hood!
bir şarkı 28
şarkı söylerim 16
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı söyleyin 16
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
şarkı söylerim 16
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı söyleyin 16
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49