Söyleyin bana tradutor Inglês
2,456 parallel translation
Söyleyin bana Bayan Brawne, nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Tell me, Miss Brawne, how can you be so sure?
- O zaman söyleyin bana.
- Well, tell me then.
- Şaka yaptığını söyleyin bana.
- Somebody tell me he's joking.
Babasıyım. Sınıfında olup olmadığını söyleyin bana.
I just need someone to tell me if he's in his classroom.
Danielle Marchetti hakkında gerçeği söyleyin bana.
Tell me the truth about Danielle Marchetti.
Şimdi iyi bir şeyler söyleyin bana.
Now tell me something good.
Peki söyleyin bana...
"So tell me"
Söyleyin bana.
Tell me.
O zaman, şunu söyleyin bana.
But, then... Now, tell me this.
Efendim söyleyin bana.
Tell me, sir.
"Gerçek ailemin kim olduğunu söyleyin bana" derdi. Biz bir şey söyleyene dek de yemek yemezdi.
She said, "Tell me who my real parents are." And until we told her, she wouldn't eat.
Senatör, bilgiyi nereden aldığınızı söyleyin bana tekrar.
Senator, tell me again where you got this intel.
Söyleyin bana yardımcı kaptan olarak daha ne yapmam gerek?
Tell me as Acting Captain, what should I have done?
* Söyleyin bana, nereden bulabilirim böyle bir kızı *
# Tell me, where can I find a woman like that #
Söyleyin bana, Bayan Walker Byron'u sever misiniz?
Tell me, Miss Walker... do you like Byron?
Söyleyin bana, bu iki gençten hangisinin doğum günü?
Now tell me, which one of you handsome boys'birthday is it today?
Uh, Darth Vader'ın astımı var... hadi bana bir tane solunum yolu hastası Uzay Yolu karakteri söyleyin. Çünkü aklıma hiç gelmiyor.
Uh, Darth Vader has asthma... so name me one Star Trek character with a respiratory disease...'cause I'm drawing a blank.
Lütfen, bana ne yapabileceğimi söyleyin.
Please, tell me what I should do.
Lütfen bana yavaşladığını söyleyin!
Please tell me he's slowing down!
Bana terbiyesiz bir şeyler söyleyin.
- Ugh! - Leave me something dirty.
Bana o fenerde ne olduğunu söyleyin.
Tell me what goes on in that lighthouse.
Bana ne zaman başlatacağımı söyleyin.
Tell me when to flip the switch.
Bay Tobin, pişmanlık duyuyorsanız, bana paranın yerini söyleyin.
Well, if you're looking to repent, Mr Tobin, just tell me where the money is.
Eşinize söyleyin, bir annenin sevgisi o kadar güçlüdür ki, Annem yolumu bulmamda bana yardım etti... hatta öldükten sonra bile.
But tell your wife, a mother's love is so powerful that, my mother helped me find my way even after she was disembodied.
Lütfen bana gerçekte ne için burada olduğunuzu söyleyin.
Please tell me why you're really here.
Mösyö, bana ne istediğinizi söyleyin.
Monsieur, tell me what you want.
- Bana ne yapacağımı söyleyin.
- You just tell me what to do.
Söyleyin bana...
Tell me..
Bana planı söyleyin.
Just tell me the plan.
Lütfen, lütfen bana orada çalışan bir duş olduğunu söyleyin sıcak suyu ve yumuşak havluları olan bir tane.
Please, please, please, tell me there's a working shower in there with hot water and some fluffy towels.
İstemiyorsanız bana söyleyin ve ben de kendime başka bir yer bakayım.
'Cause if so, just say so, and I'll totally find another place.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bay Wise.
Tell me what you don't like about yourself, Mr. Wise.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan...
Tell me what you don't like about yourself, mrs...
Söyleyin şimdi bana, hangi hakla ve adaletle bu yerlileri böylesine zalimce ve korkunç bir şekilde köle yapıyorsunuz?
Tell me by what right and with what justice you keep these Indians in such cruel, horrible slavery.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan Hayes.
Tell me what you don't like about yourself.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan Hayes.
Tell me what you don't like about yourself, Miss Hayes.
Bana ilişkinizin hangi yönünü beğenmediğinizi söyleyin.
Tell me what you don't like about your relationship.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bay Yoshimura.
Tell me what you don't like about yourself, Mr. Yoshimura.
Bana soda söyleyin.
Order me a soda.
Neler olup bittiğini bana söyleyin.
Let me know when it's up and running.
Ona, bana mesaj bırakmasını söyleyin.
Tell him to leave me a message
Bir sorun olursa, lütfen bana söyleyin.
Let me know if you need anything.
- Bana da söyleyin.
- You gotta tell me this.
Bana da söyleyin.
Talk to me.
Bana yalnızca ileri grupta mı, onu söyleyin.
I just need to know if she's in the advanced classes.
Ve başka bir şeye ihtiyacınız olursa bana söyleyin.
And let me know if I can get you anything else.
Bana da söyleyin.
- Simon's back.
Bir dahaki sefere sadece bana gıpta ettiğinizi söyleyin.
Next time... just say you admire me.
Bir düşünün ve bana söyleyin durma zamanı gelmedi mi?
Think about that and tell me... that it isn't time to stop.
Eğer aklınıza sıra dışı bir şey gelirse veya hatırlarsanız bana söyleyin, tamam mı?
If you think of something, or remember something... anything unusual let me know, ok?
Bana yerinizi söyleyin.
You need to tell me your location.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana ver 290
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana ver 290