Bir şey istemiyorum tradutor Inglês
2,519 parallel translation
Ama ben başka bir şey istemiyorum
But I-I don't want anything else.
Evet, ben de başka bir şey istemiyorum zaten.
Yeah. I don't expect anything else.
Koca göğüslerimin içinde bir şey istemiyorum.
I don't want anything in my ample bosom.
Zaten ben bir şey istemiyorum efendim.
And I don't want anything, sir.
- Ama ben bir şey istemiyorum. İstemiyor musun?
- But I don't want anything.
Bu tip bir şey istemiyorum.
No. I need, like,
Ben de çulsuzum. Ama bir şey istemiyorum.
I'm broke too, and I don't want anything.
- Hayır, hayır. Öyle bir şey istemiyorum.
- No, no, I'm really not into that.
Senden bir şey istemiyorum, sana kendimi sunuyorum.
I ask nothin'of you. I, I just offer myself.
Öyle bir şey istemiyorum ki zaten.
Now that's, that's not what I'm askin'for,
Dün akşamla ilgili rahatsız olduğumu yada onun gibi bir şey düşünmeni istemiyorum.
I don't want you thinking I'm bothered or anything about last night.
Hey, artık kurtlar hakkında bir şey duymak istemiyorum. Yoksa her yerde onları görmeye başlarsınız.
Hey, I don't wanna hear anymore about fucking wolves or you're gonna start seeing them everywhere.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
I don't want anything to happen to you.
Hem bunu sizin için yapıyorum çünkü başınıza kötü bir şey gelsin istemiyorum.
And I'm doing this for you, because I don't want anything bad to happen to you.
Beni yargılamanı istemiyorum ama bir şey söylemem gerek.
Okay, I don't want you to judge me, but I have to say something.
Sorun şu, yine zorlanmaya başlarsa başına bir şey gelsin istemiyorum.
Well, the big deal is, if things get tough, I don't want anything to happen to her.
Annemin başını derde sokacak bir şey yapmanı istemiyorum.
I don't want you doing anything that's going to get my mom in trouble.
Sen ve Seeley arasındaki arkadaşlığı bozacak bir şey yapmak istemiyorum.
I don't want to do anything to mess up your friendship with Seeley.
Şu an bu olaydan başka bir şey duymak istemiyorum.
All I want to hear from you right now are facts about this case.
Kendi kendine ne yaptığın umurumda değil ancak şu dakikadan itibaren, kanıtlar hakkında konuştuğumuz müddetçe burada bir daha dürüstçe bir şey duymak istemiyorum.
I don't care what you do on your own time, but from now on, unless we are talking about the evidence, I do not want to hear one more honest word in this lab.
Bu akşam bir şey yapmak istemiyorum dediğimde,... "Evlen benimle" programının eşcinsel versiyonunda sen bir adamdan gül almış gibi davranırken ben yalnız kalmak istiyorum demek istemedim.
When I said I didn't want to do anything tonight, It didn't mean I wanted to be alone While you acted like you just got a rose
Toplantının iyi geçmesine sevinmekle beraber bir daha asla böyle bir şey yaptığınızı görmek istemiyorum.
While I'm happy things worked out with the assembly... I never want to see you guys pull anything like that again.
Ben yapmadan onunla bir şey yapmanı istemiyorum.
You didn't want anything to do with him before I did.
Bence yanlış şampuan kullanıyor ama o bir yıldız ve bir şey demek istemiyorum.
Personally, I think she's using the wrong shampoo, but she's the star, and you know, I don't wanna say anything.
Herhangi bir şey imzalamanızı istemiyorum arkadaşlar.
I'm not asking you guys to sign anything.
Sana söylemem gereken bir şey var, ama kızmanı istemiyorum.
I kind of have something I need to tell you, and I don't want you to freak out.
İşimi yapmak dışında başka bir şey yapmak istemiyorum.
I don't want anything but to do my job.
Bana artık hiç bir şey göndermeni istemiyorum.
I don't want you to send me anything anymore. I don't...
Bak, kocamın başına bir şey gelmesini istemiyorum.
Look, I don't want anything to happen to my husband.
- Hiç bir şey bilmek istemiyorum.
- I want to know.
Bunun hakkında başka bir şey duymak istemiyorum.
Well, I wouldn't know about that shit.
Senden bir şey yapmanı istemiyorum.
I'm not asking you to do anything.
David'in bekarlığa veda partisi için bir şey koymuştum, aranmasını istemiyorum.
I've got something in it for David's stag do. I don't want it searched.
Sadece masum insanlara bir şey olsun istemiyorum anlayışımın bu kadar tepki çekmesine gerek yoktu.
I just want to make sure innocent people don't get hurt, a concept I'm not at all surprised you find confusing.
Hiçbir şey bulamadığınıza dair 20 sayfalık bir rapor okumak istemiyorum.
I don't want to read a 20-page field report on how you found nothing.
Abaza gibi görünmek istemiyorum ama düşünüyordum da eğer laboratuvar hakkında daha fazla şey bilmek istiyorsanız belki numaranızı verirseniz, bir ara dışarı çıkıp konuşabiliriz.
Um, I'm not trying to be pushy or anything, but I was just thinking if you really want to know more about the lab, maybe you could give me your number and we could go out sometime and talk about it.
Yanlış bir şey söylemek istemiyorum.
I don't want to say the wrong thing.
Bu konuda bir şey duymak istemiyorum.
I don't want to hear about it.
Yeni düzeninizi değerlendirdim ve ben bir şey söyledim diye... -... onu kapı dışarı etmeni istemiyorum.
Well, considering your arrangement, I wouldn't want you to throw him out'cause of something I said.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
I don't know what I would do if something happened to you.
Bir şey yemek istemiyorum.
I really don't want anything.
Rahatsız olmanı istemiyorum ama bence bir tane alsak bir şey olmaz.
I don't want you to be uncomfortable, but I think it would be okay if we just took one each.
Ondan bir şey istemedim, bir şey de istemiyorum.
I didn't ask her for anything, I don't want anything.
Bunu bozacak bir şey yapmanı istemiyorum.
I just don't want you to do anything to ruin it.
Katılıyorum. Ve ona zarar verecek ya da onu rahatsız edecek bir şey yapmak istemiyorum. Ama yetişkin bir erkekten alınan DNA örnekleri çok işimize yarayabilir.
And I don't want to do anything to cause him harm or discomfort, but DNA samples from a grown male would be very useful.
Yakalanana kadar kimsenin bir şey bilmesini istemiyorum.
I don't want anyone knowing about this until we find her.
Öyle hayvan veya başka bir şey vurmak falan istemiyorum.
I don't want to shoot animals or anything else.
Bir şey görmek istemiyorum.
I don't want to see anything. I just...
Senden bir şey yapmanı istemiyorum. İstiyorsun.
I'm not asking you to do anything.
Ben istemiyorum demek uğursuzluk bir şey, ama sanırım -
I mean I don't want to jinx anything, but I think- -
Hapa benzeyen bir şey bile görmesini istemiyorum.
I don't want him seeing anything that even resembles a pill.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46