Bizim de tradutor Inglês
10,174 parallel translation
Ve bizim de Samaritan işi bitirmeden önce Makine'yi kurtarmamız gerekiyor.
And we need to save Her. Before it finishes the job.
Buyur. Onların parası varsa bizim de zamanımız var.
Hey, they got the money, honey, we got the time.
Bizim de uzmanlarımız var.
We have our experts too.
Bizim de böyle mışıl mışıl uyumadığımız kötü oldu değil mi?
Hey. Too bad we didn't sleep through this, too, huh?
Madem gidiyorsun bizim de bir veda partisi yapmamız gerekir, değil mi?
Hey, i guess if you gotta go, We gotta have a going-away party, right?
Bizim de onlarla gitmemiz gerek.
Papa, we have to go with them.
Bizim de açığa çıkarmak istediğimiz bu.
Well, that's what we're trying to figure out.
Hayır, bizimkine benzese de bu bizim değil.
No, it looks like us, but it's not us.
Bizim de bir şekilde çıkarmamız lazım.
We're gonna have to get it out somehow.
Eğer bunu hala kendinle ilgili yapıyorsan, Ali..... bu uzun bir gece olacak ve bizim de çok zamanımız yok.
If you keep making this about you, Ali it's gonna be a long night and we don't have much time.
Eğer Ultron bize tasma takacaksa o zaman bizim de ısırmamız gerek.
If Ultron's going to put us on a leash, then we've got to bite.
Onu bulduklarında, bizim de hesap soracak vaktimiz olacak, tamam mı?
Okay? And when they find him, we will have our moment with him, all right?
Bizim de ilerlememizi sağlıyorsun.
You get the rest of us to move forward.
Bizim de kurtulacağımızı biliyorsun.
And you know we'll survive, too.
Bizim de mi canımızı sıkacaksın?
Are you gonna worry us too?
Bizim de bir avukatımız var.
Well, we have a lawyer, too.
Bence bizim de test yapmamız gerekiyor.
I think we should be able to test out.
Şimdi de tüm ülke bizim düşman olduğumuzu düşünüyor.
And now the whole country thinks we're the enemy.
Hem de bizim aldığımızın aynısı!
And it's the exact one we got her!
Sizin hırsızınız ve bizim siber teröristimiz aynı gece, aynı evi hedef aldılar. İkisi de boş olduğunu düşünüyordu.
Your thief and our cyber terrorist hit the same house on the same night, both thinking it was empty.
Bizim için de temiz, sınırsız para kaynağı.
Unlimited clean money for us!
Bizim dünyamızı yok ettiler ve sizinkini de yok edecekler.
They destroyed our world, and they'll destroy yours.
Belki de bizim bilmediğimiz bolca uyuşturucu almıştır.
Maybe he did loads of drugs that we never knew about.
Bizim aradığımız araç daha bir dağılmış olmalı. Yine de bizi haberdar ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Uh, the car we're looking for would be more banged-up, but we appreciate you letting us take a look.
Bizim için el sallayıp "Merhaba, Korkunç Kamera'dayım!" de.
Give us a wave and say, "Hi, I'm on Scaredy Cam!"
Ve de bizim dansçı bulacak zamanımız yok.
And we don't have time to find out if you're a dancer.
Ne onlar ne de bizim için hükümet desteği yok.
Well, there's no government funding available, either to them or to us.
Bizim evi kötü zannederdim bir de.
I thought the house was bad.
- Bizim evde de aynısından var.
- There's one on our house, too.
Ve hiçbirisi de bizim hayrımıza değil.
And either one is not good for us.
New Delphi'deki her ruhun aklı başında değildir. Bununla birlikte bizim ruhlarımızdır. İşte ikamet ettikleri yer de burası.
Not all the souls in New Delphi are of sound mind, but they are our souls nonetheless.
Michael de bizim Babe Ruth'umuzdu.
Michael was our Babe Ruth.
Senin için çok iyi olacaktı, bizim için de, Zavallı küçük yeğenim için de.
It would have been so good for you, for us, and for my poor little nephew.
Bizim üzerimize de bir asker dikti.
She put a soldier on us too.
Belki bizim Joshua Butler ile de konuşursunuz.
Maybe you could reach this Joshua Butler.
Dinle, Debra. Bizim için yaptıklarını takdir ediyorum. Yine de bana söylemeden onu götürmeye hakkın yok.
Listen, Debra, I appreciate everything that you're doing for us, but you shouldn't have taken him without telling me.
Size de bizim aklımıza takılanları dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
And thank you for listening to our concerns.
Bizim favori projemiz de öyle.
So did our pet project.
Çocuklar okula, aileler de korkmadan kiliselere gidebiliyor ve bunlar bizim sayemizde.
Children can go to school, families to church without fear or certainly with less of it, because of us.
Bir süredir hiçbirimiz görüşememiştik yani bu bizim için de ufak bir yeniden buluşma oldu.
None of us have actually had much time to hang in a while, so this is like a mini-reunion for us, too.
Ben de Davey'e "Tabelaları sen değiştireceksin o zaman..." "... bizim Kolu Kuvvetli taşıyamaz " dedim.
Well, I told Davey, "You have to move the signs then,'cause obviously Carrie can't carry'em."
Evet ama Hailie de bizim sahip olduğumuz tek şey.
Yeah, well, Hailie is all we've got.
Bu bizim ilk geri dönüş haftamız ve yeni albümünün konsepti de bu.
It's our first comeback week and it's the concept for her new album.
İyi de bizim Başkan'la can düşmanı iseler bunları bana neden göndersin ki?
But... if he's mortal enemies with CEO Byun... why would he give me this?
- Bizim için de silah getirdin mi?
Did you bring weapons for us?
Rahm Tak'a yardım ettin. Şimdi de o psikopat bizim peşimizde ve onu yenemezsek de yarı insan çocuğum katledilecek.
You helped Rahm Tak, and now that psychopath is coming for us, and if we can't fight him off, well, then my half-human child is going to be brutally murdered.
Bizim elimizden gelen de ancak bu.
Regardless, this is all we can do.
Bizim çirkin nedime elbiselerimiz de müşteri hizmetlerine takıldı.
Our certain-to-be-hideous bridesmaids dresses are stuck in customs too.
Buradaki model çok soylu vahşilerden değil de daha çok bizim masum olmayan post-freudyen benliğimiz.
The model here is less the noble savage and more our un-innocent post-Freudian selves.
İstemeyebiliriz, hoşumuza gitmeyebilir. Hiçbir şey anlamayabiliriz bile. Ama yine de bu yol bizim yolumuz.
We might not want it, we might not like it, we might not even understand the shit, but still, our path is our path.
Bak şuna, görünüşe göre bizim VinXXX de senin gibi dakik biri.
Oh, look at that, looks like our boy VinXXX is keeping the same hours as you.