Buradan geçiyordum tradutor Inglês
257 parallel translation
Buradan geçiyordum da.
I was passing by.
Sadece buradan geçiyordum Bay Stevens.
I was just passing by Mr Stevens.
Buradan geçiyordum, ve içeri uğrayıp gönderdiğiniz şekerlemeler için teşekkür edeyim diye düşündüm.
Well, I happened to be passing by, and I thought I'd run in and thank you for the candy canes you sent us.
- Buradan geçiyordum.
I just happened to be passing by here.
Ben yürüyüşe çıktım. Buradan geçiyordum.
I just went for a walk and happened to be passing by here.
Buradan geçiyordum ve seni tekrar görebilmek için bir fırsat kolluyordum.
I was passing through. I was longing for a chance to see you again.
İyi akşamlar Myriame, buradan geçiyordum, çiçeklere dayanamadım.
Good evening, Myriame. I was passing by and could not resist these.
Burada çalıştığını duymuştum. Buradan geçiyordum, düşündüm de... Bir uğrayıp, bir şey içerim dedim.
They told me you was workin'here an'I was passin'by an'I thought I'd come in an'have a drink.
Buradan geçiyordum.
I happened to be passing by.
Ona teşekkürlerimi iletin ama ben, sadece buradan geçiyordum.
Oh, uh, tell her thank you very much but I'm just passing through.
Buradan geçiyordum, ve yorulmuş olabileceğinizi düşündüm.
I just happened to be passing, and I knew you'd be tired.
Ben sadece San Francisco'ya giderken buradan geçiyordum.
I was just passing through on my way to San Francisco.
- Sadece buradan geçiyordum, çocuklar.
- I'm just passing through, boys.
- Buradan geçiyordum.
- I am, in a way. Aren't you?
Sadece buradan geçiyordum, korkarım üzerimde hiç ilaç yok.
I was just passing through, so I'm afraid I don't have any medicine on me.
- Hayır, buradan geçiyordum.
No, I am passing by.
İki gün önce tesadüfen buradan geçiyordum.
It wasn't until two days later I just happened to come by.
Buradan geçiyordum.
I passed by.
Yanlızca buradan geçiyordum.
I'm just traveling through.
Buradan geçiyordum, düsündüm ki Anna...
I was walking by and I just thought maybe Anna was...
Tam buradan geçiyordum, jartiyerin tokası koptu.
Just as I passed here, this garter unhooked.
Buradan geçiyordum da sizi gördüm ve dedim ki : "Bayan Milena"
I passed by, I saw you and thought : "Miss Milena!"
Buradan geçiyordum.
I just happened to be here.
Pekala, ben de buradan geçiyordum.
Yeah, well, I was just passing by.
Ama sana söylemiştim, Jane. Ben sadece buradan geçiyordum.
But I did tell you, Jane, I was just passing through.
Ben sadece buradan geçiyordum, oyuncak bebek satıyorum.
What do you do? If I tell you that I sell children's dolls and....
Hayır, yanılıyorsun..... ben buradan geçiyordum.
No, I was passing by... and heard of the incident
- Hiç bir şey, Buradan geçiyordum ve dedim ki... - Biraz gözetleyim.
- Nothing, I passed by here and I said..... "I'll go spy a bit", that's what.
Birini öldürmeye çalışırken buradan geçiyordum
I was passing through trying to kill someone
Sadece buradan geçiyordum ve size bir iki soru sormayı düşündüm.
I was just passin'by and I thought I'd ask you a question or two.
Öyleyse... Sadece buradan geçiyordum.
Then why... I'm sightseeing.
Hayır. Ben de buradan geçiyordum.
I'm also passing through.
Aslında lin xianer'i ararken, buradan geçiyordum
I'm actually passing by, looking for Lin Xianer.
Buradan geçiyordum, girip nasıl bir yer olduğuna bakmaya karar verdim. Ciddiyim. - Öyle mi?
Really. I was just passing and dropped in to see what it's like.
Buradan geçiyordum pencerelerde ışık gördüm ve neler olduğunu doğal olarak merak ettim.
I was driving past and I saw the lights in the window so naturally I wondered what was going on.
Buradan geçiyordum ve...
I was just passing by and - -
Buradan geçiyordum. lşığı gördüm.
I was passing by. I saw the light.
Buradan geçiyordum, içeri girdiğinizi gördüm.
I was passing by and I saw you come in.
Hiçbir şey, buradan geçiyordum.
Nothing... justwalking.
Buradan geçiyordum.
I was in the neighborhood.
Buradan geçiyordum da.
I was just passing by.
Bunu bulmak için buradan geçiyordum.
I'm passing by just to find this out.
Merhaba Bay Blanche. Buradan geçiyordum.
I was just passing by.
Buradan geçiyordum ve ortalıkta dolaştığını gördüm.
I was just cruising by and saw him wandering around here.
Köpeğimle buradan geçiyordum.
I was passing by, walking my dog.
Ben sadece geçiyordum buradan.
- Don't mind me. I'm just passing through.
Buradan öylesine geçiyordum ve kendimi kampüste buldum.
I was just taking a drive and I found myself practically on campus.
Ne için? Sadece, buradan geçiyordum ve eski dostum Antoine'a bir merhaba demek istedim. Endişelenmeyin, hanımefendi.
I was in the area and thought I'd visit my best friend.
Buradan öyle geçiyordum, sesler duydum.
I was just passing by and I heard voices.
Yalnızca geçiyordum buradan ama senin için döneceğim.
I'm just passin'through... but I'll be back for you.
Buradan geçiyordum. Bu, Bayan Keeler olmalı.
This must be Mrs Keeler.
geçiyordum 27
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
buradan defol 18
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
buradan defol 18
burada dur 141
buradan gidiyorum 95
buradalar 298
buradayız 338
burada bekle 560
burada değil 773
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işimiz var 41
burada ne yapıyoruz 56
buradan gidiyorum 95
buradalar 298
buradayız 338
burada bekle 560
burada değil 773
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işimiz var 41
burada ne yapıyoruz 56