English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dinleyin bayım

Dinleyin bayım tradutor Inglês

118 parallel translation
Dinleyin bayım, bu çok önemli.
Listen, my man, this is very important.
- Dinleyin bayım...
Listen, Mister...
Dinleyin bayım, emin olmalısınız.
Listen, mister, you gotta be sure.
Dinleyin bayım...
Look, mister...
- Beni dinleyin bayım.
See? - Now, just listen to me, mister.
- Dinleyin bayım...
Listen...
Beni dinleyin bayım.
Look here, mister.
Dinleyin bayım, Pyote'de, Esperanzalı Duncan ve adamlarının bir tren soygununa hazırlandıklarını duyduk.
Listen, mister, in Pyote, we overheard Duncan and a man from Esperanza... gabbing about some train robbery they're setting up.
Dinleyin bayım, 3. Cadde halka açık bir caddedir.
Sir, Third Avenue's a public street.
Şimdi beni dinleyin bayım.
Now you listen to me, sir.
Dinleyin bayım!
Listen, monsieur!
Dinleyin bayım.
Listen, mister.
Şimdi beni dinleyin bayım.
Now, you listen to me, mister.
Dinleyin bayım, dışarıda kötü yaralanmış bir çocuk var.
Mister, I got a kid who's hurt bad.
Dinleyin bayım, telefonda konuşmaya devam ettiğiniz sürece,
Listen, as long as you're on the phone,
Dinleyin bayım, siz...
Hey. Listen, Mister... you...
Dinleyin bayım sizi hep sevmişimdir.
Hear you, sir, I loved you ever.
Dinleyin bayım, kızımın hıçkırıkları ve iç çekişleri sizin müziğinize çok yakın.
Listen to my daughter's woeful sobs. They're closer to music than your scales.
Dinleyin bayım çocuğunuzu tanımıyorum, sadece televizyonda gördüm.
No guarantee. Listen, mister, I didn't know your kid. I just saw his picture on TV.
Dinleyin bayım, bu bok gayet güzel.
Listen, mister, this shit is pretty.
- Lütfen soruyu dinleyin bayım.
- Please listen to the question.
Dinleyin bayım, biri sizi ihbar etmiş, bunu yapmak zorundayız.
Listen, sir. Someone reported this, we have to do it.
Pekala, dinleyin bayım.
Listen, let us out here.
Az önce Silver Sandal'ın sahibi Bay Simpson'dan sizin için bir randevu aldım. Dinleyin. - Silver Sandal mı?
Now listen, I've just made an appointment for you for a tryout... with Mr. Simpson, the owner of the Silver Sandal.
Beni dinleyin Bay Dobosh, sıradan biriyim ve çok çalışmam gerekiyor.
Now, see here, Mr. Dobosh, I'm a nobody and I have to take a lot.
Dinleyin Bay Deneen, benle konuşulmayacak. Kabadayılık da yapılmayacak. Satın da alınmayacağım.
Listen, Mr. Deneen, I'm not gonna be talked off, I'm not gonna be bullied off I'm not gonna be bought off.
- Dinleyin, bayım.
Look here, sir.
Lütfen bayım, dinleyin.
Please, mister, listen to me.
Dinleyin Bay Comolli, artık karımı aramanızı istemiyorum.
Monsieur Comolli, I don't want you to look for my wife anymore.
Dinleyin Bay Van Helsing, öğleden sonra size söylediğim gibi, hiç bir tehlikeden korkmam ancak bu...
Listen Van Helsing, as I told you this afternoon, I'm not afraid of any danger, but this is...
Beni dinleyin, bayım.
Now, you listen, Mister.
- Dinleyin bayım! Siz kendi işinize bakabilir misin acaba?
Would you please mind your own business?
Dinleyin, Bay Farra size bir öneride zaten bulunmuştum, şimdi de bir başka öneri yapacağım.
Listen, Mr. Farra.. I already gave you you one recommendation, and now I will give you another.
Dinleyin Bay Fox, takım oyuncusu olmak isterim... ama bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Listen, Mr. Fox, I'd like to be a team player and all of that, but there's something that I want to call to your attention.
Bayım dinleyin!
- Listen up, mister.
Onlara artık teklifleriyle ilgilenmediğimi yazın. Bakın bayım lütfen beni dinleyin.
Tell him, we are no more interested in their proposal
Dinleyin, Bay Klompus kalemi bana vermeniz büyük bir incelik, ama benim aslında ihtiyacım yok.
Listen, Mr. Klompus it was a nice gesture to give me the pen, but I don't really need it.
Dinleyin, bayım.
Listen, mister.
Dinleyin, bayım, Ben çok- - Ben çok senin gibi altına kaçıranı gördüm.
Listen, mister, I'm gettin'awful tired of your...
Ne? Lütfen dinleyin, bayım!
Look, sir, it wasn't his fault.
Dinleyin, Bay Samsonite çantayla ilgili olarak arkadaşım Harry ve ben...
Listen, Mr. Samsonite, about the briefcase... my friend Harry and I have every intention
Dinleyin, bayım, gördüğünüz gibi avantaj bizden yana.
Listen, mister, it ain't very nice out here, as you can see.
Dinleyin, bayım, benle tartışmayın, çünkü bu en kötü günümdü.
Listen, mister, don't even start with me, because this has been the worst day.
Bayım, beni dinleyin.
But sir, be you ruled by me.
Ama sana güvenmiyordu. Bayım beni dinleyin.
Because she was there to meet you.
Dinleyin, arkadaşım ayakkabılarını çıkaracak, Bay Moto.
Listen, my friend's not gonna take his shoes off, Mr. Moto.
Dinleyin Bay Roach, adamlarınızı buradan çekin, yoksa ben uzaklaştıracağım.
Listen, Mr. Roach, you get your people out of here, or I will.
Bay Vikram Oberoi, dinleyin, ben ne kıskancım, nede nefret ediyorum.
Listen Mr Vikram Oberoi, Neither am I jealous nor do I hate anyone.
Dinleyin, bayım, biz bela istemiyoruz.
Listen, uh, mister, we don't want any trouble here.
Dinleyin, Bay Parlak Pantolon, ben bu kanalın başkanıyım, ve istediğim gibi "bok" derim!
Listen, mr. Shiny pants, I am the head of this network,
Dinleyin, bayım....
Listen, mister....

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]