En iyi atışını yap tradutor Inglês
123 parallel translation
Tamam en iyi atışını yap!
Okay. You can flip projectile.
- En iyi atışını yap.
- Take your best shot.
En iyi atışını yap, sakın terreddüt etme! - Hadi başla - Lütfen!
Yun Fei Yang, take your best shot and pull no punches.
En iyi atışını yap.
And give it your best shot.
Pekala solukbenizli, en iyi atışını yap!
Well, Mr. Honky Mo'Fo, take your best shot!
En iyi atışını yap.
Gimme your best shot.
Hadi bakalım. En iyi atışını yap.
Give me your best shot.
Devam et, Jack en iyi atışını yap.
Go ahead, Jack, take your best shot.
Öyleyse en iyi atışını yap Locutus, çünkü karışmak üzereyiz.
Then take your best shot, Locutus, cos we are about to intervene.
Devam et Andy, en iyi atışını yap!
Go ahead, Andy, give it your best shot!
En iyi atışını yap.
Give it your best shot.
- En iyi atışını yap.
- Hit me with your best shot.
En iyi atışını yap.
Take your best shot.
En iyi atışını yap!
Take your best shot.
Sana söyleyebileceğim tek şey.. En iyi atışını yap.
All I can say is... you gotta take your shot.
En iyi atışını yap, sıkı çocuk.
You take your best shot, tough stuff.
"Öyleyse en iyi atışını yap, sıkı çocuk"
Then take your best shot, tough stuff. "
- Hadi, en iyi atışını yap.
- Go on. Take your best shot.
En iyi atışını yap, Zeyna.
Take your best shot, Xena.
En iyi atışını yap, Scully.
Take your best shot, scully.
Devam et... en iyi atışını yap.
Go ahead. Take your best shot.
Pekala prenses, en iyi atışını yap.
It is well, princess, draw your best blow.
En iyi atışını yap.
Hit me with your best shot.
ha ha! En iyi atışını yap, Kaptan.
Take your best shot, Captain.
Devam et, en iyi atışını yap kurbağa çocuk!
Go on, take your best shot, frog boy!
Tamam, gösterinin en iyi atışını yap.
Okay, the bigshot's gonna his show.
En iyi atışını yap!
Give it your best shot!
En iyi atışını yap!
Alright give it your best shot!
En iyi atışını yap, küçük kız.
Take your best shot, little girl. Take your best shot, little girl.
En iyi atışını yap, seni salak maymun!
Give me your best shot, your stupid primate!
En iyi atışını yap.
Give me your best shot.
En iyi atışını yap.
- Give me your best shot.
Bu arada en iyi atışını yap.
but, hey, by all means. take your best shot.
Durum basit, en iyi atışını yap Vuruver topa
It's easy, take your best shot Just hit it
Hadi Funke, en iyi atışını yap.
Come on, Funke, give me your best shot.
Ağzını açıp kafanı eğebildiğin kadar öne eğip en iyi atışını yapıyorsun.
Just bend down as far as you can, open up wide and give it your best shot.
Haydi, en iyi atışını yap.
Come on. Give me your best shot.
Lütfen en iyi atışınızı yapın!
Feel free to demonstrate. Don't be formal.
Amaç her zaman en iyi şeyinizi yapmanız, ner zaman en iyi atışınızı yapın,
The point is to do your best always, to always give it your best shot,
En iyi atışını yap.
Take your best shot!
En iyi atışını yap!
Take your best shot!
En iyi atışını yap bakalım.
Give it your best shot.
Sadece en iyi atışınızı yapın.
Just give it your best shot.
Hadi çocuklar, hareket edin, en iyi atışınızı yapın.
Come on, boys. Move it along.
En iyi arkadaşımın nikahında şahitlik yapıyordum.
Oh, uh... I was best man at my friend's wedding.
- En iyi atışını yap ve...
- Yeah.
En iyi atışınızı yapın ama fazla vaktimiz yok.
You've been doing your best, but we're not far enough.
Büyük ihtimal çok iyi işlenmiş, bir çift saç tokasıydı, şu anda öyle görünmeselerde, kenarlarında küçük dairesel desenleri vardı, yaklaşık 4,500 yıl öncesinde yapılmışlardı - büyük ihtimal Britanya adalarının gördüğü en büyük hazineydi bunlar.
They may not look very much now, tiny, with Just a very simple pattern round the edge, but at the time when these were created and worn - that's nearly 4,500 years ago - these were probably the greatest treasures that anyone possessed in the British Isles.
Devam et, en iyi atışını yap.
- Go ahead. Give it your best shot.
Neden en iyi atışını şimdi yapıp işi bitirmiyorsun?
Why don't you give me your best shot.Finish the job.
Yapıştırıcı bu ısı şartlarında arterini onarmanın en iyi yolu.
Glue's the best way to repair your artery at this temperature.