En iyisi ben gideyim tradutor Inglês
173 parallel translation
En iyisi ben gideyim.
I'd better go.
- Yorulmuşsunuzdur, en iyisi ben gideyim.
You must be tired, I better go now.
En iyisi ben gideyim, çünkü sen nasıl olduğunu biliyorsun sadece kolunun içinde bir as olabilir.
I'd better be moving on, because you know how it is, you just might have an ace up your sleeve- -
Öyleyse, efendim, en iyisi ben gideyim... ve Koman'a Gengobe'nin ilgilenmediğini, acımadığını... ve sizi unutmasını mı söyleyeyim?
Then, sir, is it all right to go back... and tell Koman that Gengobe is cold and... cruel and that she should forget him?
Beryl, en iyisi ben gideyim.
Beryl, I think I better go.
- Bak, en iyisi ben gideyim.
- Look, why don't I leave.
Bayan, madem hakkımda böyle düşünüyorsun, en iyisi ben gideyim.
Madam, if that's what you think then I'd better go.
En iyisi ben gideyim.
I guess I'll be running along now.
En iyisi ben gideyim artık.
I'd better be going, now.
- En iyisi ben gideyim.
- Yes, sir. - I better go. You're busy.
- Dostum en iyisi ben gideyim.
- Dude, I better bail.
Pekala, en iyisi ben gideyim.
Well, I best be going
En iyisi ben gideyim bebeğim.
I better go, baby.
En iyisi ben gideyim.
I better go.
- En iyisi ben gideyim. - Tamam.
- Maybe I should just go.
O halde en iyisi ben gideyim.
Guess I better go, then.
"Planımı" gördüğünüze göre en iyisi ben gideyim "planı" başkalarına da göstereyim.
Well, now that you've seen "the plan," I'm gonna go and show "the plan" to someone else.
Tamam, en iyisi ben gideyim.
All right, well, I'd better go.
Hayır, bekle, en iyisi ben gideyim.
No, wait, I'd better go.
- Ben gideyim en iyisi.
- I should go.
En iyisi ben sürünün yanına gideyim.
I'd guess we'd better move them critters along.
Sanırım en iyisi ben oraya gideyim ve ona yardım edeyim.
I guess I'd better go over and give'em a hand. Come on.
- Ben en iyisi gideyim buradan.
- I'd better get out of here.
Ben en iyisi Hilary'nin yanına gideyim.
I think I'd better go to Hilary.
En iyisi ben de gideyim.
I'd better be going, too.
En iyisi, ben şimdiden gideyim.
It's better that I go now
En iyisi, ben tek gideyim. O kadın, seninle aramıza girdi.
It's better that I go alone... when a women comes between two men...
En iyisi ben gideyim.
I'd better wait outside
Yok, ben en iyisi gideyim artık.
No, I'd best be on my way.
En iyisi, ben gideyim.
I guess I better go.
En iyisi ben eve gideyim.
I'd better go home.
En iyisi ben gideyim.
I think I'd better get out now.
En iyisi ben gideyim.
I better get going.
En iyisi sen karakol'a git, ben de evine gideyim.
You go to the station and I'll go to his house.
En iyisi ben eve gideyim.
I'd better go home now.
Ben Düşünüyorum da, En İyisi Ben Tek Başına Gideyim...
I think I'll just go it alone.
Şey, ben en iyisi gideyim.
Whoa. Look, I'm outta here.
Alvaro, bak en iyisi ben kardeşin Cannio'ya gideyim.
Alvaro, look... better go with your brother Cannie.
En iyisi ben de dayımlara gideyim.
I guess I'll just go to my uncle's.
Ben en iyisi utancımı da alıp gideyim buralardan.
Oh, I'll just retreat so that I can be one with my humiliation.
Yorulmaya başladın en iyisi gideyim ben.
Oh, see, now, you're starting to get tired, I should go.
En iyisi ben Longford'a gideyim.
I'd be better off in Longford.
Ben en iyisi eve gideyim.
I think I better be getting home.
- Ben gideyim en iyisi.
I'd better go.
Gideyim ben en iyisi.
You know, I really have to go.
- Ben gideyim en iyisi.
- I must go.
Şey, ben gideyim en iyisi.
Well, I'd better be going.
En iyisi ben eve gideyim.
Uh... well, I guess I'll head home.
En iyisi... -... ben yanına gideyim.
But I better go over there.
Ben gideyim en iyisi.
I'm gonna go now.
En iyisi gideyim ben.
I should go.