En iyisiydi tradutor Inglês
608 parallel translation
En son kavgası en iyisiydi.
His last fight was his best.
- en iyisiydi.
- One of the best.
Tom çocuklarımızın en iyisiydi.
Tom was just about the best of all the children, I reckon.
Lizzie ve Clara Belle kızların içinde en iyisiydi...
Lizzie and Clara Belle, they were the best of the...
Oğlanların içinde en iyisiydi.
He was about the best of the boys.
Bazı yönlerden, grubun en iyisiydi.
In some ways, I think he was the best performer of the lot.
En genciydi ama en iyisiydi.
The youngest, but the best one I ever had.
Tüm okulun en iyisiydi!
The very best in the whole school!
Tony, şimdiye kadar yaptığınızın en iyisiydi.
Tony, it's the best thing you've ever done.
Sizce programların hangisi en iyisiydi?
Which of the programs did you think was the best?
- O zaman hangisi en iyisiydi?
- Then which was the best?
Gün ağarana dek beklemek en iyisiydi.
It was better to wait till day.
Sana söylüyorum... Yağız olan, Hickorywood'da sahip olduklarımızın en iyisiydi.
I tell you the black one's the best we ever had at Hickorywood.
Ama adamı öldürmeden kadını alabilmek en iyisiydi.
But if I could have her without killing, all the better.
Aralarında en iyisiydi.
She was the greatest of them all.
Tam anlamıyla üst tabakaya yönelikti, en iyisiydi.
Strictly carriage trade, nothing but the finest.
Yapabildiğimin en iyisiydi.
The best I could do.
- Kimiko'dan kurtulmak en iyisiydi.
- Best thing for you was losing Kimiko.
Bonfileler but etinin en iyisiydi. Kilosu 3.80 Dolar.
This was choice fillet right off the top of the chuck. $ 1.80 a pound.
Ama iş soyguna geldi mi, Bob en iyisiydi.
Bob was the first to use front-wheel drive.
Dostum, hayatımda birçok çeşit şerefsizlik gördüm, ama bu küçük gösteri en iyisiydi.
Brother, I've seen all kinds of dishonesty in my day, but this little display takes the cake.
Son derece akıcı ve tutku doluydu. Yazdıklarının içinde en iyisiydi.
It was vivid, passionate the best of you.
Bana göre, en iyisiydi.
To me, he was the best.
Sergilediğiniz performanslar içinde bu en iyisiydi.
Out of all your lovely greetings this is one of the nicest.
- Roma için en iyisiydi!
- It was best for Rome. Please.
Sezar'ın yaptıkları en iyisiydi ve tekti daha iyi yönetmişti, daha iyi sevmişti.
Caesar's done it first and better. Ruled better, loved better, fought better.
Bu yat alınabileceklerin en iyisiydi ve her fırtınaya da dayanabilir.
This yacht is the best you can buy, and it can weather any storm.
Bu yat satın alınılabileceklerin en iyisiydi, bir şey olmaz.
He said this is the best yacht money could buy!
Takasaki savaştan önce bile en iyisiydi.
Best chicken lunch at Takasaki.
O zamanlar, elde edebileceğimin en iyisiydi.
At the time it was all I could afford.
O en iyisiydi. Disiplinsizdi ama en iyiydi.
He was the best... undisciplined, but the best.
Senin karşında o en iyisiydi, Simons.
He bested you again, Simons.
Ve onun savaşçıları şimdiye kadar gördüklerimin en iyisiydi.
And his dog soldiers are the best disciplined I've ever seen.
- Tattıklarımın en iyisiydi.
- It's as good as any I've ever tasted.
Senin için bulabileceğimizin en iyisiydi.
It's the best we can get for you.
- Bu en iyisiydi, Bay Rumson.
- That was the best, Mr Rumson.
Shaggy jimnastik alanında okulda en iyisiydi.
Shaggy's the swingingest gymnast in school.
Yılın en iyisiydi.
Yeah. the best of the year.
Ne yazık ki McIntock'un annesi tüm zamanların en iyisiydi.
Unfortunately, Mclntock's little old lady was the best of all time.
O en iyisiydi.
He was the best.
Bu olduğunda, optimetri okulunda sınıfının en iyisiydi.
He was at the top of his class in optometry when this happened.
Bu yorum, Bay Kainz, şu an kadar kilerin en iyisiydi, inanın bana.
( Applause continues )
Bu çok güzeldi. En iyisiydi.
That was the best one!
City of Richmond en iyisiydi.
The best place is the City of Richmond.
- Bu en iyisiydi değil mi?
This one was the best, n'est-ce pas?
Bu sene en iyisiydi.
Best in over a year.
Ve bugüne kadar tanıdığım kızların içinde kızkardeşim en iyisiydi.
- Oh, God. And to this day, of all the girls I've ever had, my sister was the best.
En iyisiydi. Hâlâ öyleyim.
- He was the best.
- En iyisiydi.
That's the best.
Şu ana dek yaptıklarımın en iyisiydi.
It's the best I've ever done.
Aldığın diploma bana verebileceklerinin en iyisiydi.
- One minute sir.