Evleniyor tradutor Inglês
2,423 parallel translation
"Evleniyor" gibi mesela.
Something like, " She's getting married.
- Çünkü patronunun kızı evleniyor!
Because it's your boss's daughter's wedding.
En küçük oğlun, kötü kalpli kraliçenin kızıyla evleniyor.
Your youngest son is marrying the daughter of your arch nemesis.
Tony'nin kuzeni gelecek hafta evleniyor. Şarkıcılardan biri vazgeçmiş sahneye biz çıkıyoruz.
Tony's cousin's getting married next week, and one of the singers fell out,
Gail benimle ve gluten intoleransımla evleniyor.
Gail gets to marry me and my wheat intolerance.
Annem evleniyor.
My mother's getting married right now.
Bay Elton evleniyor.
Mr. Elton is to be married.
"Garson Kız Evleniyor" Çeviri : ozz
It's Always Sunny in Philadelphia Season 5 Episode 5
Garson kız evleniyor.
The waitress is getting married.
Garson kız evleniyor, bu da sana kapak olsun!
The waitress is getting married, so suck on that!
Şimdi evleniyor muyuz evlenmiyor muyuz?
Now you're gonna marry me or not?
Annem evleniyor.
My mother is getting married
Eski kocam yeniden evleniyor.
My ex-husband's getting remarried.
O da yeniden evleniyor çünkü beni unutmuş.
He's getting married because he's over me.
Bu yüzden de seninle evleniyor.
That's why he's marrying you.
İkiniz evleniyor musunuz?
Are you two getting married?
Eğer paramla ilgilenmiyorsa neden benimle evleniyor?
If she's not interested in my money, then why is she marrying me?
Evleniyor musunuz?
You are to be married?
Bütün çevremdeki kızlar evleniyor mu?
My god, all the women around me are all getting married?
Söylesene, gelecekte Charisse'yle evleniyor muyuz?
Listen, in the future, do Charisse and I get married?
Sen çok içtiğim için harekete geçen, bastırılmış bir anısın sadece Paulie'nin evleniyor olmasının yarattığı bir travmasın Ama sen, sen aslında gerçek değilsin.
You're just a repressed memory, activated by all the booze and the trauma of Paulie getting married. But you, you are not real.
Çok zeki biri. Sonbaharda Dolby'nin oğluyla evleniyor.
She's marrying the Dolbys'son this autumn.
h 1 ev ve 6 çocuğumuz olanak dek, evleniyor olduğumuza inanmayacağım gibi :
Well, it's not like we're getting married until we're 16 at least.
Kız kardeşin burada evleniyor. - [Kıkırdamalar]
Sister's gettin'married here.
İkimiz evleniyor, Ve ikimiz birbirimizin onur bakıcısıyız.
We're both getting married, and we're both each other's maid of honor.
Fletcher ve Ben birbirimiz İçin kusursuz olsaydık, biz... Evleniyor olurduk, ve evlenmiyor değil.
If Fletcher and I were perfect for each other, then... we'd be getting married, and we're not.
Yarın kız kardeşim evleniyor.
Tomorrow my little sister's getting married.
Demek yarın kardeşin evleniyor?
So, your sister's getting married tomorrow?
April evleniyor ama düğün cumartesi günü.
April is getting married, but not till Saturday.
98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor, düşündüm ki arabayı tamamlarsam düğün hediyesi olarak verebilirim.
He died in'98, and now that April's getting married, I just figured, why not finish it up, give it to her sort of as a wedding present?
Zeldy başkasıyla evleniyor.
Zeldy's marrying someone else!
- Kiminle evleniyor?
Who is she marrying?
Yarından sonraki gün kız kardeşim evleniyor.
The day after tomorrow, my sister will be getting married.
Herkes cumartesi günü mü evleniyor?
Do they marry only on Saturdays here?
Eğer olaylar farklı olsaydı muhtemelen seninle evleniyor olurdum.
If things were different, I would probably be marrying you.
Evleniyor musun?
You're getting married?
- Evleniyor. - Maxine.
Maxine!
Kiminle evleniyor?
To who?
bu bahar evleniyor.
He's getting married this spring.
Şimdi ise evleniyor.
Now, getting married...
Kim evleniyor.
Who's getting married?
Evet, arkadaşımız evleniyor.
Yes, our friend is getting married.
En iyi eşcinsel arkadaşıyla, en iyi eşcinsel arkadaşım evleniyor.
Her best gay friend is marrying my best gay friend.
Evleniyor olmam, kim olduğumu değiştireceğim anlamına gelmez.
Just because I'm getting married doesn't mean I have to change who I am.
Bir bakımdan iyi oldu, ama bu kadar kısa süre içinde evleniyor olman fikrinden hoşlanmıyorum.
OK, in... in one way I prefer it, but I... I don't like the idea of you getting married so soon.
Eğer biri seninle evleniyorsa, dördünüzle evleniyor demektir.
If a man marries you, he marries all four of you.
Eğer bir adam seninle evleniyorsa, dördünüzle birden evleniyor demektir.
If a man marries you, he marries all four of you.
Kuzenin evleniyor.
My cousin's getting married.
Ablası birkaç hafta sonra evleniyor.
His sister's getting married in a couple of weeks.
Evleniyor.
She's getting married.
Kız kardeşin evleniyor ve bu da üzerinde strese yol açıyor. - Neden bahsediyorsun sen, Rodney?
- Your little sister's getting married...
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evleniyor musun 30
evleneceğim 37
evlen benimle 99
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evlendi 30
evleniyorum 72
evleniyor musun 30
evleneceğim 37
evlen benimle 99
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evlendi 30
evlendim 66
evleneceğiz 54
evlenmiş 17
evlendik 31
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evlenip 16
evlenecek misiniz 18
evleneceğiz 54
evlenmiş 17
evlendik 31
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evlenip 16
evlenecek misiniz 18