Henüz hazır değil tradutor Inglês
454 parallel translation
Birim 08 henüz hazır değil.
Mari! Eva-08 isn't ready yet.
- Henüz hazır değil misin?
- Aren't you ready yet?
Gelin henüz hazır değil mi?
Is the bride ready yet?
Odalarınız henüz hazır değil.
Your rooms aren't ready.
Henüz hazır değil.
Not yet.
Fileto henüz hazır değil.
The filet isn't ready yet.
Henüz hazır değil.
Not quite ready.
Madam, henüz hazır değil.
Madam isn't quite ready.
Ancak, Dünya bu sırrı bilmeye henüz hazır değil.
But we doubt if Earth is ready to learn the secret.
Sanırım... Küçük hanım henüz hazır değil.
I'm afraid the young lady isn't quite ready yet.
- Ben hazırım, ama o henüz hazır değil.
- I'm ready, but he's not ready yet.
Henüz hazır değil.
Not ready yet.
- Kızarmış biftek, ama henüz hazır değil.
- Roast beef, but it's not right yet.
- Henüz hazır değil.
- He's not ready.
Felicia henüz hazır değil.
Felicia isn't ready yet.
Henüz hazır değil.
It isn't ready yet.
Consec programı durdurmaya henüz hazır değil.
ConSec are not ready to give up their program.
Henüz hazır değil mi?
Isn't it ready yet?
- Henüz hazır değil.
It's not ready yet.
Henüz hazır değil.
It's not quite ready yet.
- Sonraki oyun henüz hazır değil!
- The next number isn't ready yet!
Beni tanımadı, ama beni unutmaya henüz hazır değil.
Well, he didn't recognize me, but he's not yet ready to forget me.
Gerçekle yüzleşmeye henüz hazır değil.
He's just not ready to face reality yet.
Henüz hazır değil.
It's not ready yet.
Özür dilerim, yemek henüz hazır değil.
I'm sorry, dinner isn't ready yet.
Gilligan, henüz hazır değil.
Gilligan, it's not ready yet.
Saat 6.00'da mı? 400 kişilik yemek de gösteri de henüz hazır değil.
At 6 : 00, I have to feed 400 people, and the show's not ready yet.
ama teslim etmen gereken turta henüz hazır değil.
I'm so sorry, but that pie you were supposed to deliver isn't ready yet.
Katie henüz hazır değil mi?
Is Katie ready yet?
- Henüz hazır değil.
- It's not ready.
Paul henüz garajda ağır iş yapmaya hazır değil.
Paul ain't able to do a hard day's work at the garage yet.
St. Anthony henüz kül yığını olmaya hazır değil, tabi bende değilim.
St. Anthony's is not ready for the ash heap, and neither am I.
Henüz dışarı çıkmaya hazır değil misin?
No? Not ready to come out yet?
- Henüz içmeye hazır değil!
- He's not accustomed to liquor.
Kaptan benim edindiğim izlenim nesliniz henüz bizi anlamaya hazır değil.
My impression is that your race is not yet ready to understand us, Captain.
Anlaşılan Bay Flint henüz gitmemiz için hazır değil.
Obviously Mr. Flint is not yet ready for us to depart.
Şaka değil bu... henüz hazır bile değilsin!
This isn't a joke, you aren't ready yet.
- Tam tersi. Bölge savcılığı henüz daha fazla açıklama yapmaya hazır değil.
District Attorney is not prepared to say any more at this time.
Tanrım sana yalvarıyorum, senden istiyorum bugün ölmesine izin verme, henüz buna hazır değil bize merhamet göstermeni diliyorum, yaşamasına izin ver.
"Lord, I beg you, I demand from you, " Don't let him die today, He is not prepared, " I beg you, have mercy on us, Let him live,
Amerikan halkı henüz böyle bir başkaldırıya hazır değil.
The American masses are not yet ready for open revolt.
Henüz bunu kaldırmaya hazır değil.
SHE'S NOT READY TO TAKE IT.
Üzgünüm. Çerçeveniz hazır değil, henüz.
I'm sorry your frame is not ready.
Bilinçdışı şefkat gerçekleşmeye hazır değil henüz.
Unconscious compassion is not ready for realization yet.
Henüz seni geri almaya hazır değil.
He's not ready to take you back yet.
Yönetmen Andre, Bo, Loni ve Farrah ile birlikte yarın geliyor ve henüz hiçbir şey hazır değil.
The director, Andre, is coming down tomorrow... with Bo, Loni, and Farrah, and nothing's been set up.
Henüz benimle yatmaya hazır değil.
She's just not ready for me yet, guys.
- Henüz hazır değil.
BUT IT'S NOT READY YET.
Henüz hazır değil.
They're not ready yet.
Prens'in son çeyrekteki hız patlamalarını farkındayım ama gerçek şu ki henüz büyük bir yarışı kazanmak için hazır değil.
I am aware of the Prince's bursts of speed over a final furlong but the fact is he hasn't yet won a major race.
Henüz sizi görmek için hazır değil.
He is not ready to see you.
Madeline henüz gömülmeye hazır değil.
Madeline is not ready to be buried yet.
henüz hazır değilim 23
hazır değil 19
hazır değilim 49
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
hazır değil 19
hazır değilim 49
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77