English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Hepsi benim

Hepsi benim tradutor Inglês

3,972 parallel translation
Biliyorum ve hepsi benim hatamdı.
I know, and it was all my fault.
Hepsi benim suçum.
This is all my fault.
Hepsi benim suçum.
It's all my fault.
Hepsi benim suçum.
It's all my fault...
- Hepsi benim.
It's all me.
Hepsi benim fikrimdi.
Th-This was all my idea.
Bunların hepsi benim için yeni.
This is... all new to me.
Diane, hepsi benim suçum.
Diane, this is all my fault.
Hepsi benim hatamdı.
It was all my fault.
Çok hafif bir dozdu. Ama duygusal açıdan... Hepsi benim suçum.
But emotionally... this is all my fault.
Hepsi benim suçum.
This is on me.
Hepsi benim yüzümden.
- This is all because of me.
Bu tecrübelerin hepsi benim zorlamamla gerçekleşiyor sanki.
You know, there's all these experiences that I just feel like I've asked for.
Hepsi benim hatam.
All my fault.
Hepsi benim hatam...
All my fault...
Hepsi benim suçumdu, o yüzden- -
Well, in my case, it's all my fault, so- -
Hepsi benim bokum bile değil!
Aw, this isn't even all mine!
Hepsi benim yüzümden, Danny.
It's all over for me, Danny.
Hepsi benim hatam!
It's all my fault!
Max, hepsi benim hatam.
Max, this is all my fault.
- Hepsi benim hatam!
- Irina...
Hepsi benim hatam!
Yes, I said give it to me.. Not throw it!
Tanrım. Hepsi benim yüzümden.
This is all my fault.
- Hepsi benim hatam.
- It's all my fault.
- Hepsi benim suçum.
- It's all my fault.
Hepsi benim yüzümden.
All on me.
Artık Anonim Seks Bağımlılarını umursamıyor ve hepsi benim suçum.
He doesn't care about Sex Addicts Anonymous anymore and it's all my fault.
Hepsi benim hatam.
It was my fault.
Şimdi hepsi benim yüzümden öldü.
And now they're all dead because of me.
Hepsi benim hatamdı.
This was all my fault.
Bunların hepsi benim suçum.
This is all my fault.
Bunların hepsi benim için mi?
All this for me.
Salonu dolduracak kadar insan da bulamadık ve hepsi benim hatam.
There are not enough people coming. Really quite embarrasing And it's my fault, thus....
Hepsi benim suçum.
This is all on me.
Besbelli birbirinize çok kızmışsınız ve muhtemelen boşanacaksınız. Hepsi benim suçum.
You guys are obviously so mad at each other, and you're probably gonna get a divorce, and it'll be all my fault.
- Benim için hepsi aynı.
They all blend in for me. Yeah.
Fakat buradaki herkes benim akrabam ve hepsi de hükümete çalışıyor.
But they were all my relatives, and they worked for the government.
Bunların hepsi, benim buraya gelip onu öldürmemden önce oldu.
All of that happened before I got here and killed him.
Benim hatamdı hepsi, sadece benim.
It was all me. It was me.
Sonra benim yaptığımı yapabileceksin ve hepsi yanına kâr kalacak.
And then you'll be able to do what I do and get away with it.
Aya benim mürettebatımın gerekli bir üyesi, hepsi bu.
Aya is a necessary member of my crew, end of story.
Hepsi de benim işimi istiyorlar.
They all want my business.
Hepsi de benim fikrimdi.
I had all these ideas.
Hepsi benim hatam.
It's all my fault.
Hepsi benim suçum.
You haven't seen him anywhere? This is my fault.
Ve hepsi yirmi yıl yedi çünkü hiç biri benim ismimi vermedi.
And they all got twenty years, because not one of'em, not one of'em gave me up.
Çünkü hepsi, benim sorumluluğumdayken yaşanıyor.
_
Hepsi benim suçumdu.
It's my fault.
Benim uzun denilebilecek ömrüm boyunca o izi sadece bir avuç insanda gördüm, hepsi de aynı soydandı.
In my considerable lifetime, I've only seen that mark on a handful of others, all from the same bloodline...
Benim yaşımdaysan hepsi birilerinin annesi veya büyükannesidir.
Steve, at my age, they're all mothers or grandmothers. What can I tell you?
Benim suçum değil ki, gerginim hepsi bu
'Ambit, but it's not my fault, I'm just tense, that's all.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]