Hersey tradutor Inglês
22,618 parallel translation
Herşey hazır.
Everything's ready.
Herşey çok güzel gözüküyor, Sophie.
Everything looks very nice, Sophie.
RACHEL : Dostum, ben buraya geldiğimden beri, herşey benle ilgili.
Dude, ever since I came here, it's been about me.
Ve şöyle derler, "Bu kötüydü, fakat şimdi herşey yolunda."
"And they said it was bad, but it's okay right there."
Herşey aynı çekilmiştir, sanki hepsi senin ilkinmiş gibi.
Everything is the same shoot, like it's always your first time.
Bana herşey uygundur.
Anything is agreeable to me.
Herşey hakkında haklıydın.
You were right about all of it.
iyiye gidecektir neden herşey ilk başta iyiydi?
It'll get better. Why is it always so much better in the beginning?
Sadece bir kaç ay daha, ve sonra bu ufaklıkla tanışacağız herşey buna değer değil mi?
Just a few more months, and we get to meet this little guy. It's all worth it. Right?
işte polisi ara herşey düzelecek herşey deüzelece
Don't come out for anyone, okay? Here, call the police. It's gonna be okay.
tamam bak herşey deüzelecek, Tamam mı?
Okay. Look, it's gonna be okay. Okay?
- Herşey bitti.
- It's all over.
Herşey yoluna girecek... girecek.
It'll be okay... It will.
Teğmen Davis. Herşey yolunda mı?
Lieutenant Davis, is everything all right?
Şimdi, bu havluyu çıkartacağım ve herşey tamamen normale dönecek.
Now, I'm going to remove this towel and be awake and everything will be totally normal.
- Herşey yolunda mı?
- Hey. Is everything okay?
- Evet, herşey yolunda.
- Yeah, everything's fine.
Bugün burda okuduğun ve yazdığın herşey bize ait.
Everything that you read and wrote in here today belongs to us.
Gizlilik sözleşmesi imzaladım, başkasına söylediğim herşey dava nedeni olabilir, ve babamın bu işi kitabına göre yapmak istediğini biliyorum, o zaman ne yapayım?
I signed a confidentiality agreement, so anything that I say to anyone can get thrown out in court, and I know my dad wants to do this by the book, so what do I do?
Söyleyeceğim herşey yalan gibi görünürdü.
Everything I said would've seemed like a lie.
Ve esas konuşmak istediğim hariç herşey hakkında konuştuk.
And we talked about everything except the thing I wanted to talk about.
Elimizdeki herşey hala ikinci dereceden.
Everything we have is still circumstantial.
Herşey yolunda mı?
Is everything okay?
Neyse, Walt, herşey kontrolümde.
Anyway, Walt, I got everything under control.
Herşey mümkün.
Anything is possible.
Orada herşey var.
lfs already there.
Kağıt üzerinde başarılı olup diploma almak herşey değil.
Clearing papers doesn't teach you everything.
Pahalı olan herşey iyi değildir.
Ifs not necessary everything that is expensive is good.
Herşey normal.
Everything is normal.
Herşey yolunda mı?
Everything okay?
Gördüğümüz herşey hemen unutulmaz.
Something we see, can't be easily forgotten.
O zaman herşey düzelecek?
Then, everything will be fine, right'?
Herşey yolundamı?
Everything all right?
Sizin orda herşey yolundamı?
Everything going okay over there?
Herşey çok iyi.
Yeah, it's amazing.
- Herşey yolundamı? - Evet.
- Everything okay?
Bence herşey çok hızlı gelişiyor.
I think it's all going too fast.
Biliyor musun, sen doğduğundan beri herşey benim için çok güzel oldu.
You know, with everything that's happened since you arrived,
Ne yazık ki Donatello sen yakında gelmezsen, Raphael, Michelangelo, ve Casey Jones için herşey sona erecek.
I'm afraid that if you and Donatello don't come soon, then Raphael, Michelangelo, and Casey Jones will all expire.
Nihayet, herşey değişecek... bugün.
Finally, everything changes... today.
İkimizde biliyoruz ki böyle ortaya atılan herşey daima sahte çıkar. Kısa yoldan şöhret olmak ve kolayca para kazanmak için yazılmış. Önemli olan ne?
And you and I both know these tabloid tell-alls are almost always fake, written for quick fame and a quick buck, so what's the big...
Sahip olduğun herşey bu.
That's all we got.
David... Bütün herşey yasadışı.
David... this whole thing is completely illegal.
İki hafta sonra insan kaynakları beni çağırıp kovuncaya kadar herşey yolundaydı.
And things sort of went back to normal until two weeks later, when H.R. called me in and fired me.
Senatör seçilmen için yapacağım herşey.
Everything I'd do to get you elected senator.
Herşey yolunda. - 10 saniye gecikseydiniz... Ve ben şey...
Another 10 seconds, and I would have...
Bir işin var... bir işin... Herşey sahte bu nişanlılıkta bu evlilikte sahte
You have one job... one job... to fake your way through this fake engagement!
- Sizinkilerden sadece 4 kişi burada. - Herşey güzel olacak
- All four of your folks got here just fine.
- Sadece... Bu sefer herşey bitti Niçin cehennem olup gitmiyorsun beni ve karımı rahat bırak
- Just... and once all this is over, why don't you stay the hell away from me and my wife from now on?
Herşey önceden ayarlandı.
Everything's already booked.
Herşey tam olacak
We'll be okay.
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşeyi 155
herşey tamam 39
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey için teşekkürler 44
herşey iyi 21
herşeye rağmen 30
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşeyi 155
herşey tamam 39
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey için teşekkürler 44
herşey iyi 21
herşeye rağmen 30