Kah tradutor Inglês
153 parallel translation
Ölmek, uyumaktır. Daha fazlası değil. Çünkü bir uykuyla, kalp acısını ve doğanın, bedene yaşattığı kahırları sona erdiriyoruz diyebilmek, bir sondur herkes için canı yürekten istenecek.
To die, to sleep, no more... and by a sleep to say we end the heartaches... and the thousand natural shocks that flesh is heir to.
Ölmek, uyumak sadece. Uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Böyle hayırlı bir sonuca can kurban.
To die, to sleep, no more, and by a sleep to say we end the heartache and the thousand natural shocks that flesh is heir to, it is a consummation devoutly to be wished.
Tigellinus, kahır pelerinim.
Tigellinus, my robe of grief. Terpnos!
Bundan sonra eğlendirecek, kah kah güldürecek beni senin küplere binmen.
I'll use you for my mirth, yea, for my laughter, when you are waspish.
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
"'tis a consummation devoutly to be wished.
Acı kah...
Instant...
Değişik güzergah seçmeye özen gösteriyor, kah o hatta kah bu hatta seyahat ediyordum.
I always travelled on different lines.
Kah öldük, kah öldürdük.
We killed, and we deserted our buddies.
Hizmetçi kızlar kah varlar kah yoklar.
The maids come and they go.
Rüzgardan daha tutarsızdır düşler. kah kuzeyin donmuş bağrını okşayan. kah kızıp uzaklaşarak oradan yüzünü çiylerin damladığı güneye çeviren rüzgar.
and more inconstant than the wind, who woos even now the frozen bosom of the north, and, being angered, puffs away from thence, turning his side to the dew-dropping south.
Sanırım kadınlarla olan bir ömür tecrübenden çıkarttığın sonuç ; tek amacımızın Carnegie Hall'dan değerli sanatçıları dinleyerek... oturmak ve seni yemek pişirme sanatını icra ederken izlemek olduğu. İyi kahırmış.
I suppose after a lifetime's experience with women... you think our one ambition is to sit here all day... listening to gems from Carnegie Hall... and watch you demonstrate the art of cookery.
Sen bırakıp gidiyorsun, ben çekiyorum kahırlarını!
You'll go, I'll have to tolerate them. I'm sick and tired.
Kah ürkeklik kah kıskançlıkla üzgün ;
By jealousy and diffidence oppressed ;
Kah yüzü güler
Now he was happy,
Kah gözyaşına kapılır,
Now burst in tears,
Kah gözyaşına kapılırdı!
Now burst in tears!
Sophie'nin ki ise şehevi bir suya dalmak... hatıra ve kahırlardan uçmak gibiydi.
Sophie's lust was both a plunge into carnal oblivion and a flight from memory and grief.
Kah-kah-kah!
Ha ha ha!
Uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin.. çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
And by a sleep to say we end the heartache, and the thousand natural shocks that flesh is heir to.
Kah çalışıyor kah çalışmıyor.
It stops, it stalls.
Kahırdan gözleriniz aksın.
Damn your eyes.
Kitabını satın alıp kah ve masamızın üstüne koyacağız, değil mi canım?
We'll buy it and put it on our coffee table, right, mama?
Ayın arkasına saklanan Amiral Kah'a bildir.
Notify Admiral Kah on the mothership hiding behind the Earth's moon.
Fantastik Dörtlü artık yolumdan çekildi, artık savaş planımızla yola devam edebilir miyiz?
[Kah] Now that the Fantastic Four are out of our way, may we proceed with our battle plan?
Beklemekten yoruldum.
[Kah] I'm tired of waiting.
Amiral Kah, ben saldır diyene kadar saldırmayacaksınız!
[over PA] Admiral Kah, you must not attack until I give the command.
Gizlice yatak odasına süzülüp "kah'plakt" gibi onu öldürmeyeceğim.
I will not sneak in and murder him like a "kah'plakt".
Ghos ma'lu Kah!
GhoS ma'lu Kah.
O gerçekten günün sonunda onların üzerinde olan şey sorun değil, çünkü sende kesinlikle kahır yok.
See, it doesn't really matter at the end of the day what's on them because you have absolutely no remorse.
Kah-ret-sin!
Cra-a-a-ap.!
Kah-kah-kah kahretsin, burası çok sıcak değil mi!
Ho-ho-ho-holy crap, is it hot in here!
Kah-yo-tay.
Kah-yo-tay.
Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
No more and by a sleep to say we end the heartache and the thousand natural shocks that flesh is heir to.
Bir soru soracağız bilemezsen öleceksin!
See, we ask you a question, and if you get it wrong "boo-kah," you die!
Kishorilal Hindistana gitti ve bize gerçek bir kahıra soktu!
Kishorilal went to India and got real shit for us!
Ruhum kahır gözyaşları akıtıyor. Gözyaşlarımı yadsımayın.
Let my tears staunch the earth's dry appetite!
- Oh, kah - - kahretsin!
- Oh, sh... - Shit!
Baylar, lütfen kadehlerimizi kaldıralım Kah-san'ın doğumgünü şerefine.
Gentlemen, please raise your glasses to toast Kah-san's birthday.
Kah-san, benden bir hediye.
Kah-san, here's a present.
Bay Kah?
Mr Kah?
Chanu-Cha-Cha.. Ver şunu bana.
- Chanu... chanu... ah... kah...
Cha - Cha..
- Chan... kah...
O anda "çatank" diye bir ses duydum.
About that time, I could hear this "kah-thunk,"
Tanrı çok kudretlidir ve günahkarları çarpacak ve sonsuz cehenneme gönderecek-kah!
The LORD is powerful and he will smote the sinners and send them to everlasting hell-uh.
Çek elini üzerimden, seni kah...
Get your hands off me, you ba...
Ziyaretimiz sonunda bir jest olarak J'Kah Anıtını selamlamamız istenecek.
At the conclusion of our visit, we'll be offered the stone of J'Kah as a gesture of salutation.
Ayrılmadan önce, seçkin konuklarıma... J'Kah anıtına saygılarını sunmaları için davetinizi alabilir miyim?
Before we leave, may I request the offering of the J'Kah stone for my distinguished guests?
Lütfen yukarı kah...
Please send up my brown...
Kah... kahve, sevgilim?
Coffee, darling.
Lanet olsun!
Shan... ah... kah.
Kah...?
Fu...?
kahn 25
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahve içer misin 28
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23