English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kazanamazsın

Kazanamazsın tradutor Inglês

970 parallel translation
Bu şekilde para kazanamazsın.
You can't make money that way.
Benim gibi bir enayi daha bulamazsan, kocana yollayacak kadar para kazanamazsın orada.
You can't make enough money there anyway to send to your husband... unless you meet another sucker like me.
- Ama bu işten para kazanamazsın.
- But you wouldn't make any money at it.
Eğer birşey yemezsen, gücünü geri, kazanamazsın.
You can't get your strength back if you don't eat something.
- Böyle para kazanamazsın.
- You'll never make money that way.
Her zaman kazanamazsın, kaybedebilirsin de.
You don't win all the time, you can lose, too.
Sen 2000 Yen istesen bile kazanamazsın.
You can't win if you wanted 2000 yen
Dene bak, sen kazanamazsın.
You try, you won't win
Eğer ben kazanamıyorsam, sen de kazanamazsın.
If I can't, you won't either
- Çünkü bu şekilde kazanamazsın.
- Because it isn't the way to win.
Risk almadan kazanamazsın.
If you don't take a risk, you can't make a game.
Hep kazanamazsınız beyler!
Can't win, boys!
Ve dahası siz kazanamazsınız
After all, it ain't like you boys was winning.
Sen alnının teriyle ekmek kazanamazsın.
Not for you, the bread in the sweat of thy face
Başka hiçbir yerde bu şekilde para kazanamazsınız.
You can't make money like this no place else.
Çok çalışsan ve bir sürü partiye katılsan bile... bu paranın 3'te 1'ini kazanamazsın.
Even if you work hard, and attend many parties, you won't earn a third of that sum.
Öldürerek kazanamazsın, Atilla.
You can't win by killing, Attila.
Kazanamazsın ama fazla yaşarsın.
You can't win but you'll last longer.
Her zaman kazanamazsın.
Sometimes you've got to lose.
Bu giysi üstündeyken zar oyununu kazanamazsın, Jimmy.
You can't win a dice in those clothes, Jimmy.
- Riski göze almazsan, hiçbir şey kazanamazsın.
- Nothing ventured, nothing gained.
Onların hepsini kazanamazsın.
You can't win them all.
Bir kuruş bile kazanamazsın.
You won't have a penny.
Çiçek satarak iyi para kazanamazsın.
You can't make any real dough selling flowers.
Kazanamazsın, evlat.
You can't beat it, kid.
Tabii asla benim kadar para kazanamazsın. Ama biraz eğitimle olayı kaparsın.
You're never gonna command the dough I can... but with training, you'll do all right.
Şey, hep kazanamazsın.
Well, you can't win them all.
- Ateş püskürerek ödül filan kazanamazsın.
- You won't win any prizes for flying off the handle.
Tek başına kazanamazsın.
And you cannot win alone.
# Kazanamazsın dostum #
You can't win, my friend.
# Kazanamazsın #
You can't win.
- Hiç bir şekilde kazanamazsın.
- You don't.
Her zaman kazanamazsın.
Well, you can't win'em all.
- Bu tilkilere karşı kazanamazsın.
- You wouldn ´ t win against those foxes.
Kazanamazsınız.
You can't win.
Acıklı hikayelerin ile Nishi'yi kazanamazsın.
You can't get to Nishi with your sob stories.
Hiç bir savaşı kazanamazsın ve benim sadık bir taraftarım olamazsın.
It doesn't need much, in order to win her / it / them.
Artık maç kazanamazsın.
You're not a winner anymore.
- Kazanamazsın.
- Can't win.
Çalışarak kazanamazsın.
But you can't get it by work.
Bununla çok fazla kazanamazsın.
You won't go far with that.
Beğenmiyorsan bırak ; ama bu yaşta başka bir yerde bu kadar para kazanamazsın.
Quit if you don't like it, but at your age... you won't make this much money anywhere else.
Risk almazsan, bir şey kazanamazsın.
Nothing ventured, nothing gained
Hayatınızı kaybederseniz, hiçbir şey kazanamazsınız.
You gain nothing if you lose your life.
Şimdi bana doğruyu söyle! Yalan söyleyerek bir şey kazanamazsın!
You've nothing to gain by lying to me now.
Kendi işinde asla bu kadar kazanamazsın.
You never make that much in your own trade.
Hepsini kazanamazsın.
Well, can't win them all.
O yüzden, ben diyorum ki, vatandaşlarınızın güvenini bir kez kaybettiğinizde bir daha asla saygılarını kazanamazsınız.
Therefore I say, if you once forfeit the confidence of your fellow citizens you can never regain their respect and esteem.
- Orada asla bu kadar kazanamazsın.
- You'd never make that much there.
Ama bunu kazanamazsın!
But you can't win!
Eyalet Güvenlik Ödülünü kazanamazsın.
You don't win the County Safety Award two out of three years by speeding.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]