Komik değildi tradutor Inglês
583 parallel translation
- Düşündüğün kadar komik değildi.
Not so funny as you think.
Adımı sorduğunda komik değildi
It was very funny when she asked my name.
- Komik değildi.
- That wasn't funny.
Bu komik değildi.
That's not funny.
Tamam, komik değildi.
All right.
- Sanırım pek komik değildi.
- I guess it wasn't very funny.
- Bence pek komik değildi.
- I don't think it's so funny.
Komik değildi.
That wasn't funny.
- Evet ama hiç komik değildi.
- Yeah, but it wasn't funny
Sanırım pek komik değildi.
I guess it isn't very funny.
Hiç komik değildi.
It wasn't funny.
Hiç komik değildi.
That's not very funny.
Şey, hiç de komik değildi.
Well, it's in very bad taste.
- Komik değildi.
Ha-ha! It wasn't funny.
O kadar komik değildi.
It wasn't that funny.
O zaman da komik değildi. Ve yüz yıl geçse de bu değişmeyecek.
It wasn't funny then, buddy, and a hundred years wouldn't change it.
- Hiç komik değildi.
- That's not funny.
O kadar da komik değildi.
Even the bad ones.
Bu hiç komik değildi.
Well, that wasn't very funny!
- Komik değildi.
- It wasn't funny.
Seni yatağımda ilk gördüğüm an hiç te komik değildi.
Well, it wasn't funny, when I first saw you sleeping on my sofa.
Komik değildi, ha?
It isn't funny, is it?
Ah, Violet, bu gerçekten komik değildi.
Oh, Violet, that really wasn't funny.
Bu, hiç komik değildi.
It isn't that funny.
Ama bence komik değildi çünkü zavallı adamcağız karbüratöre benzin koyarken kendini yakmıştı, Debbie.
But I didn't think that was very funny because. Debbie, the poor guy burned himself up trying to pour gas in a carburetor.
Bence bu o kadar komik değildi.
I don't think that was so funny.
Elbette bu hiç komik değildi.
It sure wasn't funny.
Kamp ateşi etrafında iken yaptığın şaka var ya hiç de komik değildi.
You know, that little joke you played back at the campfire wasn't very funny.
Von Bohm, o kadar da komik değildi.
Von Bohm, it wasn't that funny.
Üstündekileri çarşaftan yapmışlardı, biraz korkutucuydu, komik değildi.
You know, something they'd made out of sheets - looked a little spooky, not funny.
- Hiç de komik değildi.
- It was anything but droll.
Hiç komik değildi.
I'm not amused.
Gülüyorum ama hiç komik değildi.
I'm laughing, but it's not funny.
Bu hiçde komik değildi!
That wasn't funny!
Biliyorum, bu komik değildi.
I know, it wasn't that funny.
Yaptığın komik değildi.
That wasn't funny this morning.
- Hiç komik değildi.
- That wasn't funny.
hiç kolay olmadı ve komik değildi.
It wasn't easy and it wasn't fun.
- Hiç de komik değildi.
- That wasn't funny.
Bu komik değildi!
It wasn't funny!
Hiç de komik değildi!
That wasn't funny!
- Belki de komik değildi.
- Perhaps the joke was not funny.
Aslında komik değildi, ama seni sevdiğim için...
It wasn't funny but because I love you...
Hiç biri komik değildi.
None of which were remotely amusing.
Haklısın komik değildi.
It wasn't funny. I'm sorry.
Komik bir tarafı yok değildi hani.
Well, it has its humorous side.
Komik olsun diye değildi.
I wasn't trying to be funny!
O kadar da komik değildi, inan bana.
Well, it wasn't so funny at the time, believe me.
Gerçekten, sana değildi! - Giysimi mi komik buldun yoksa?
- Find my suit funny or something?
Komik bile değildi.
- That wasn't even funny.
Ve espri o kadar komik bile değildi.
And the joke wasn't even that funny.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
komik adam 39
komik olan nedir 89
komik olan 17
değildir 62
değildim 75
değildin 22
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
komik adam 39
komik olan nedir 89
komik olan 17