Konusacaksin tradutor Inglês
9 parallel translation
- Konusacaksin.
- You will talk.
- Olay bu zaten. Gidip konusacaksin ve taniyacaksin.
You go talk to her, then you'll know her.
Niye onunla konusacaksin ki?
Why are you going to talk to her?
- Hayir. Queens Boulevard'i izlediginde baska türlü konusacaksin.
You'll be singing a different tune when you see Queens Boulevard.
Onunla konusacaksin, Sayid.
You talk to him, Sayid.
Benim haberim olmadan ne o otele gideceksin ne de Shivam ile sesini yükselterek konusacaksin.
You will not go to that hotel behind my back.. .. and neither will you talk to Shivam in a high tone.
ne zaman konusacaksin paul?
When were you talking to Paul?
Ama önce konusacaksin.
But before you'll still talk.
Çok yakinda avukatinla konusacaksin.
You'll be talking to your lawyer soon enough.
konuşacaksın 18
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyor 62
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyor 62
konuşuyorsun 21
konuştuk 50
konuşmuyor 31
konuşabiliriz 58
konuşuyorum 38
konuşma 379
konuştum 61
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuştuk 50
konuşmuyor 31
konuşabiliriz 58
konuşuyorum 38
konuşma 379
konuştum 61
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşur 18
konuştu 45
konuşun 135
konuşmak ister misin 79
konuş benimle 497
konuşmak istemiyorum 89
konuşmayın 43
konuşmadım 21
konuşalım mı 16
konuşur 18
konuştu 45
konuşun 135
konuşmak ister misin 79
konuş benimle 497
konuşmak istemiyorum 89
konuşmayın 43
konuşmadım 21
konuşalım mı 16