Ne yapmalıyım tradutor Inglês
3,006 parallel translation
Şimdi ne yapmalıyım?
What do I do now?
Ne yapmalıyım?
What do I do?
Millet, ne yapmalıyım?
Guys, what am I gonna do?
Hiç eğlenceli değil, ne yapmalıyım?
It is not fun. ( Whispers ) What do I do?
Ne yapmalıyım?
What should I do?
Sence ne yapmalıyım?
So look, what do you think I should do here?
- ne yapmalıyım?
What do I do now?
Ne yapmalıyım?
What should I do now?
- Ne yapmalıyım?
What do I do now?
Bu durumda ne yapmalıyım?
Uncle, now yöu have only one option left.
Ne yapmalıyım?
Should I do that? Yes?
Ne yapmalıyım diye benim oğlum.
What do you do he's my son
Ne yapmalıyım?
What shall I do?
Sizce ne yapmalıyım? - Söylediğim gibi, bu bana düş- -
What do you think I should do?
Ne yapmalıyım?
What have I done?
Bu konu hakkında ne yapmalıyım, Spencer?
What am I supposed to do here, Spencer?
Mitsuko, ne yapmalıyım?
Mitsuko, what should I do?
Peki ne yapmalıyım?
So what do I do?
- Ne yapmalıyım?
What should I do?
Ne yapmalıyım, ölümü mü beklemeliyim?
What should I do?
Ne yapmalıyım?
What do I have to do?
Şuan ne yapmalıyım?
What am I supposed to do now?
Oh, Tanrım, ne yapmalıyım?
Oh, god, what should i do?
Şimdi onlarla ne yapmalıyım?
Now what should we do with them?
Şimdi ne yapmalıyım herşey harap oldu?
He has ruined everything. What should i do now?
Yardıma... Ne yapmalıyım?
What do I do?
Ne yapmalıyım?
Oh and what?
Ne yapmalıyım?
What am I gonna do?
Madam ne yapmalıyım?
What should I do Mama?
ne yapmalıyım?
What am I to do?
Bu konuyla ilgili ne yapmalıyım?
What am I supposed to do with that?
- Ne yapmalıyım?
- What do I do?
Eğer düzeltmeme izin vermezsen o zaman, ne yapmalıyım?
So, what do I do? If you won't let me try to fix it.
Sizi kendime inandırmak için, Bay Sterling ne yapmalıyım?
What would it take, Mr. Sterling... to make you believe me?
Evet ama geri döneceğinden emin olmak için ne yapmalıyım?
Yeah, but what can I do to make sure I actually get her back?
Ne yapmalıyım?
What am I supposed to do?
Bayan Choi konusunda ne yapmalıyım?
What should we do with Ms. Choi?
Ne yapmalıyım bilemiyorum.
I don't know what to do.
- Ne yapmalıyım?
- What should I do?
Onu içine çalıştırırsanız ne yapmalıyım?
What should I do if I run into him?
Sayın Hâkim, ne yapmalıyım?
What's going to happen to me?
Yani, o arada ne yapmalıyım ki...
I mean, what am I supposed to do in the meantime,
O zaman ne yapmalıyım?
What should I do then?
- Peki ne yapmalıyım?
So what should I do?
- Ne yapmalıyım? Şu an kendimle gurur duymuyorum.
I'm not exactly proud of myself right now.
Ne kadar çalışmam gerekirse gereksin bunu yapmalıyım diyip duruyodu.
He looked at me and was like, "I can do this. I don't care how hard I gotta work."
Şimdi ne yapmalıyız babacığım?
What shall we do now, Daddy?
Ben kendimi sana karşı korumak için ne yapmalıyım.
What I have to protect myself against you?
Peki ne yapmalıyım?
So what should I do?
- Bunu ne kadar yapmalıyım?
For how long?
Tatlım, şimdi ne yapmalıyız?
Honey, what should we do now?
yapmalıyım 51
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapabilirim 379
ne yapıyorsun orada 124
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411
ne yapabilirim 379
ne yapıyorsun orada 124
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411