English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Oldukça iyisin

Oldukça iyisin tradutor Inglês

216 parallel translation
- Oldukça iyisin!
- He's good!
Bu tip işlerde oldukça iyisin
You seem to be pretty good at this sort of thing.
Mesajları iletmekte oldukça iyisin Sid.
You seem to be a capable messenger.
O kırbaçla oldukça iyisin.
You're pretty good with that whip.
Oldukça iyisin.
You're very good.
Oldukça iyisin.
You're good
Bahse girerim oldukça iyisin.
I bet you're pretty good.
Oldukça iyisin.
Just pretty good.
Oldukça iyisin, Joe.
You're pretty good, Joe.
Anladığım kadarıyla oldukça iyisin. Peki bu işi yapacak kadar iyi misin?
That means you're pretty good or you can't hold a job.
Bazan sen oldukça iyisin, Johnny.
Sometimes you're pretty good, Johnny.
Oldukça iyisin.
Hey, you're pretty good.
Oldukça iyisin.
( gans ) You're pretty good.
Bence sen oldukça iyisin, ben de senin altında eziliyorum.
I think you're so good that I can't even top you.
Oldukça iyisin, Jim.
You're pretty good, Jim.
Bir amatör için oldukça iyisin..
You're doing great for an amateur.
Oldukça iyisin
You're a good boxer
Oldukça iyisin.
You're really good at it.
- Oldukça iyisin.
You're pretty good.
Bu şeylerde oldukça iyisin.
You're pretty good at these things.
Bir deve kaçakçısı olarak oldukça iyisin.
You're all right for a camel smuggler.
Oldukça iyisin, Jimmy.
You're pretty good, Jimmy.
Bu işte oldukça iyisin.
You're the expert.
Madoka-san, sen oldukça iyisin...
Madoka, you're so good...
Oldukça iyisin.
You're doing just fine.
Bunda oldukça iyisin.
That's okay. You're really good at it.
- Aslında bence oldukça iyisin.
Personally, I think you're playing very well.
- Oldukça iyisin.
- You're pretty good at this.
İki sol ayaklı biri için oldukça iyisin.
Pretty good for a guy with two left feet.
Bu konuda sen oldukça iyisin.
And that's what you're good at doing.
Seni izliyorum. Oldukça iyisin.
You've been handling yourself really good.
Oldukça iyisin, biliyor musun?
- You're pretty good.
Oldukça iyisin, Videl.
Videl-san, you're pretty good at this.
Oldukça iyisin...
That was pretty good.
Bıçakla oldukça iyisin... - bir yarışmacı için, işte bu.
You're pretty good with a knife for a contestant, that is.
Bu işte oldukça iyisin.
You're pretty good at that thing.
Ayakların üzerinde oldukça iyisin.
Again You're quite good on your feet.
Jim, tarih dersinde oldukça iyisin öyle değil mi?
You are good in world history class, yes?
- Oldukça iyisin.
Yeah.
Oldukça iyisin, beceriklisin.
You're class, the high kind.
Oldukça iyisin.
You are good!
- Oldukça iyisin.
- You're good.
Oldukça iyisin.
You're good.
Oldukça iyisin.
You're all right.
- Bu alette oldukça iyisin.
- You're pretty good on that machine.
- Oldukça iyisin.
- You're doing pretty good.
Aslında, oldukça iyisin. Cidden, oldukça iyisin.
SERIOUSLY, YOU'RE PRETTY GOOD.
Sen iyisin Kid ama ben ortalıkta oldukça en iyi ikincisin.
You're good, Kid... but as long as I'm around, you're second best.
Önce, oldukça halsizdin ama şimdi iyisin.
You were pretty groggy at first, but now you're OK.
Oldukça iyisin.
Please?
- Oldukça iyisin, değil mi?
- Pretty thorough, huh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]